Kokusu Çocukluğa Karışan Ekmek: Balıkesir Köy Ekmekleri
Bazı kokular vardır, sizi hiç beklemediğiniz anda çocukluğunuza geri götürür. Islak toprak kokusu, soba dumanı, yeni biçilmiş buğday… Ve belki de en çok: fırından yeni çıkmış köy ekmeği.

Kokusu Çocukluğa Karışan Ekmek: Balıkesir Köy Ekmekleri
Balıkesir’in köylerinde pişen o mis kokulu ekmekler, sadece bir besin değil; bir kültürün, bir emeğin, bir aile sofrasının taşıyıcısıdır. Buğday başağından tandıra, maya kokusundan çocukların oyun arası kopardığı sıcacık dilimlere kadar uzanan bir yaşam ritüelidir bu. Bugün belki şehirler büyüdü, fırınlar çoğaldı ama o köy ekmeğinin yerini hiçbir şey dolduramadı.
Topraktan Sofraya: Emeğin Kokusunu Taşır
Balıkesir, Türkiye’nin tahıl ambarlarından biri. Kazdağları’ndan gelen serin meltem, verimli ova topraklarıyla buluşunca, burada yetişen buğdayın da bir başka lezzeti oluyor. Ama esas mesele buğdayda değil aslında — mesele, onu ekmeğe dönüştüren ellerde.
Köy kadınlarının imece usulüyle yoğurduğu hamurlar, günler öncesinden hazırlanan “anamayasıyla” mayalanır. Her hanenin kendine özgü bir mayası, bir ölçüsü, bir geleneği vardır. Her köyün ekmeği birbirine benzer ama asla aynı değildir.
Toplanır kadınlar, kocaman teknelerde un suyla birleşir. Ardından odun ateşiyle ısınan taş fırınlar devreye girer. Tandır değilse saç kullanılır; kimi yerde de taş fırınların içi ısınsın diye içine meşe yaprakları atılır. Saatler süren bu süreç, sadece ekmek yapmak değil; sohbet etmek, dertleşmek, paylaşmak anlamına gelir.
Köy Ekmekleri Neden Bu Kadar Lezzetli?
Cevabı hem basit hem derin:
Katkısız, sabırlı ve sevgiyle yapılmış olmaları.
Market raflarındaki endüstriyel ekmekler birkaç saatte mayalanıp, kalıplarda pişerken; köy ekmeği zamanla dosttur. Mayalanması saatler alır, pişmesi uzun sürer. Unu taş değirmenden, suyu çeşmeden gelir. En önemlisi: içine kimyasal değil, niyet konur.
Bir de aroması… Ekmek pişerken yayılan o koku sadece ekmeğin değil, çocukluğun, anneannenin tülbenti, sobanın çıtırtısı, yufka arası peynirin de kokusudur.
Kültürel Miras ve Geleceğe Taşıma Kaygısı
Ne yazık ki bu eşsiz kültür yavaş yavaş unutulma riskiyle karşı karşıya. Genç kuşaklar şehirlere göçtü. Taş fırınlar atıl kaldı. Anane mayaları buzluklarda değil, anılarda saklanır oldu.
Ama hâlâ umut var.
Balıkesir’in bazı köylerinde, kadın kooperatifleri aracılığıyla bu gelenek yaşatılmaya çalışılıyor. Ekmekler pazar yerlerine, festivallere, şehirlerin organik pazarlara taşınıyor. Kimi zaman bir düğün, kimi zaman bir şenlik bahanesiyle fırınlar yeniden yakılıyor.
Bu sadece bir ekmeği değil, bir kültürü kurtarmak anlamına geliyor.
Köy Ekmekleri: Sadece Karbonhidrat Değil, Hatıra Taşıyıcısıdır
Bir köy ekmeği dilimi, bazen kahvaltıda tereyağının altında eriyen sıcaklıktır. Bazen soba üstünde kızartılmış, üstüne domates sürülmüş sade bir ziyafettir. Bazen de çocukken ceplerimize konan, okul yolunda yediğimiz susamlı bir ödüldür.
Bu yüzden Balıkesir köy ekmekleri bir tarif değil, bir hatıradır.
Ve bazı hatıralar, paylaşılınca değil yaşatılınca çoğalır.
Not:
Bir gün yolunuz Balıkesir’in kırsalına düşerse, bir köy fırınının kapısını çalın. “Tandır bugün yandı mı?” deyin.
Eğer şanslıysanız, sıcak bir dilim uzatılır size.
Ve o dilimi yerken, sadece bir ekmek değil; geçmişle bugün arasındaki en sıcak köprüyü de tadarsınız.
Enes Özkuru