Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Kongurca köyü, Alevi Tahtacı Türkmen kültürünün güçlü bir şekilde yaşatıldığı ender yerleşimlerden biri.

Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Kongurca köyü, Alevi Tahtacı Türkmen kültürünün güçlü bir şekilde yaşatıldığı ender yerleşimlerden biri. Bu toplulukta evlilik yalnızca iki insanın bir araya gelişi değil, aynı zamanda inancın derinliklerine açılan önemli bir kapıdır. Çünkü burada evlilik, Alevilik inancının temel taşlarından biri olan musahiplik kurumunun da başlangıç noktasıdır. Bekâr bir kişi musahip olamaz; dolayısıyla Aleviliğin “Dört Kapı Kırk Makam” felsefesine tam anlamıyla dahil olması da mümkün değildir.

Dört Kapı Kırk Makam Nedir?

Alevilik inancının manevi yolculuğu, şeriat, tarikat, marifet ve hakikat olmak üzere dört ana kapıdan geçer. Her bir kapının on makamı vardır ve bu makamlar, bireyin ruhsal tekâmülünü simgeler. Örneğin; şeriat kapısında iman etmek, haramdan kaçınmak gibi temel dini kurallar varken, hakikat kapısında artık “toprak olma” ve “yetmiş iki milleti ayıplamama” gibi evrensel bir hoşgörüye ulaşılır.

Tahtacı Aleviler ise bu kapılara ek olarak kendilerine özgü dört önemli kavram daha geliştirir:

Musahiplik: Hem dünya hem ahiret kardeşliği.

Aşınalık: Tanışmak ve sosyal dayanışmayı büyütmek.

Peşinelik ve Çiğildaşlık: Toplumsal bağlılığı pekiştiren diğer yapılar.

Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Kongurca’da Evliliğe Giden Yol

Evlilik süreci söz kesmeden düğün gecesine kadar tüm köylülerin el birliğiyle yürüttüğü bir imeceye dönüşür. Alevi inancı gereği, bir Alevi erkeğin yine Alevi bir kızla evlenmesi esastır. Musahip çocuklarının birbiriyle evlenmesi ise kardeş sayıldıkları için uygun görülmez. Gelenekler, inançlar kadar toplum düzenini de korumaya yöneliktir.

Kız İsteme ve Söz Kesme

Evlilik yolu, oğlan ailesinin kız evinden randevu istemesiyle başlar. Perşembe ya da Pazar günü yapılan ilk ziyarette, geleneksel sözler eşliğinde kız istenir. “Allah’ın emri, peygamberin kavliyle…” başlayan bu ritüel, cemaatin huzurunda dualarla ve kahve ikramlarıyla sürer. Başlık parası alınmaz, nişan günü takı ve düğün şartları belirlenir. Lokum ve çikolatalarla tören tamamlanır.

Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Nişan Gelenekleri

Nişan, kız evinde yapılır. Eskiden nişan yemekleri köylüler tarafından pişirilirken, günümüzde bu iş özel aşçılara bırakılmıştır. Nişan töreninde gelinin başına yağlık atılır ve armağanlar adları anılarak takdim edilir. Gelin, erkeklerin elini öperek mendil verir; karşılığında para alır. Tüm bu semboller, hem saygının hem de toplumsal bağlılığın göstergesidir.

Düğün Öncesi Hazırlıklar

Düğün, yalnızca aileleri değil, tüm köyü harekete geçiren kolektif bir etkinliğe dönüşür:

Dikiş Biçme (Düğün Dikişi): Gelinin elbiseleri ve hediyelik eşyaları köy kadınları tarafından birlikte dikilir.

Düğün Yufkası: Düğün börekleri için yufka yapılır, bu iş için köylüler yemeğe davet edilir.

Odun Getirme Geleneği: Odun getirenlere küçük hediyeler, hayvan yularına bağlanarak verilir.

Baş Kınası: Gelinin başına Perşembe günü teyzesi tarafından kına yakılır, ağıtlar eşliğinde duygu dolu anlar yaşanır.

Düğün Günü Ritüelleri

Düğün sabahı bir hayvan kesilir. Bayrak kaldırma töreninde ise kırmızı yazmalı bir oklava, dualar eşliğinde düğün evine dikilir. Bu, hem Hacı Bektaş Veli’ye bağlılığın hem de birlik mesajının sembolüdür.

Okuntu yırtma geleneği ile misafirlere kumaş dağıtılır, hediyeler verilir. Dolu içme ve çerez dağıtımı da cemaatin paylaşımcı ruhunu pekiştirir.

Kongurca Köyünde Evlilik ve Dört Kapı Kırk Makam Geleneği

Köy Gençlerinin Rolü

Düğün süresince köy gençleri “bayraktar” liderliğinde tüm hizmet işlerini üstlenir. Düğün boyunca verilen hediyeler, düğün bitiminde açık artırmayla satılır ve gençler arasında eşit paylaşılır. Gençlerin bu sürece katılabilmesi için, babalarının onlara horoz ve bir şişe rakı alarak gençlerin konağına götürmesi gerekir. Bu da toplumun genç bireylerini nasıl yavaş yavaş sorumluluk sahibi bireyler olarak kabul ettiğini gösterir.

Kongurca köyünün bu zengin kültürel dokusu, hem inançların hem de toplumsal dayanışmanın yüzyıllar boyunca nasıl iç içe geçtiğini bizlere gösteriyor. Geleneklerin yaşatıldığı her düğün, aslında geçmişten geleceğe kurulan bir köprüdür. Oğuz Kaplan’ın bilgilerinden derlenmiştir.

Kongurca Köyü: Gelenekler, Kültür ve Değişim

Hakan Küçükakman

Alevi Kültürü ve Cemevi Külliyesi Alevi toplumu