Kongurca’da Bir Düğün: Kültür, Ritüel ve Kolektif Bellek
Balıkesir’in Sındırgı ilçesine bağlı Kongurca Köyü, geçmişten günümüze uzanan zengin düğün gelenekleriyle kültürel bir hafıza mekânı olarak dikkat çekiyor.

Kongurca’da Bir Düğün: Kültür, Ritüel ve Kolektif Bellek
Balıkesir’in Sındırgı ilçesine bağlı Kongurca Köyü, geçmişten günümüze uzanan zengin düğün gelenekleriyle kültürel bir hafıza mekânı olarak dikkat çekiyor. Üç güne yayılan bu düğünler, yalnızca iki gencin hayatını birleştirdiği bir tören değil; aynı zamanda köy halkının kimliğini, inançlarını ve topluluk bağlarını yeniden ürettiği, kolektif bir sahne niteliği taşıyor.
Ekmek, Göynek ve Süpürgeyle Başlayan Yolculuk
Düğün alayı oğlan evinden gelini almak üzere yola çıkarken, en dikkat çeken figürlerden biri oğlan yengesidir. Atının bir gözünde ekmek, diğerinde süpürge ve yakası açılmamış beyaz bir göynek taşıyan yengenin taşıdığı bu semboller; bereketi, temizliği ve yeni bir başlangıcı simgeler. Gelin almaya gidildiğinde bu semboller, kız yengesiyle el değiştirerek iki aile arasındaki ritüel bağlamı pekiştirir.
Kutsanmış Evlilik Yolculuğu
Kız evinde gelin, oğlan yengesinin getirdiği göynekle ve “kepez” adı verilen başlıkla donatılır. Üç etek giydirilir. Gelinin kuşağı babası tarafından selavat eşliğinde kuşatılırken, ayakkabısına demir para konulur. Bu ayrıntılar, gelinin gelecekteki yaşamının bolluk ve bereket içinde geçmesini temenni eder. Gelin ata binmeden önce kazan üzerine basar, bu da uğur getirmesi için yapılır. Gelinin kucağına sırayla bir kız, sonra bir erkek çocuk verilir; gelecekte çocuk sahibi olması, sağlıklı nesiller yetiştirmesi dilenir.
Bayrak, Davul ve Sembolik Oyunlar
Gelin ata bindikten sonra köyde gezdirilir, oğlan evine götürülür. Düğün alayı köye döndüğünde bayrak törensel bir önem taşır. İstiklâl Marşı eşliğinde katlanarak bir sonraki bayraktara teslim edilmek üzere koruma altına alınır. Damat ise gençlerin konağında ağırlanır. Sembolik bir “kız isteme” canlandırması yapılır ve damat, kendi “ailesi” tarafından üç kez istenir.
Özne Dönmesi ve Samahlar
Gecenin ilerleyen saatlerinde ise “özne dönmesi” adı verilen dinsel ritüel başlar. Gelin ve damat, 12 kişilik bir halka içinde sıralanır. Saz eşliğinde okunan “özne türküsü” ile üç kez dönülür. Bu ritüeli üç farklı samah izler: önce kılavuz çift, sonra gelin ve damat, ardından yakınlarından bir çift samah oynar.
Tura ve Gerdek Ritüeli
Tura geleneğinde damat, eve girmeye çalışır ve ipi üçüncü denemede koparır. Ardından gençler, ellerindeki turalarla gelinin sırtına sembolik dokunuşlarda bulunur. Bu gelenek, yeni gelinin gücünü ve sabrını sınarken aynı zamanda neşeli bir rekabet havası yaratır. Gerdek sonrası damat silah atar, gelin çarşafı ailesine gönderilir ya da bizzat anne-babasının evine döner.
Gelinlikten Kadınlığa: Baş Bağlama Töreni
Düğünden sonraki hafta içi yapılan en önemli ritüel ise “baş bağlama”dır. Bu törenle gelin artık genç kız değil, evli bir kadın sayılır. Kepez, selavatlarla açılır ve yerini geleneksel örtüler alır. Gelinin başına toz şeker dökülür, bu işlem tatlı bir hayat temennisiyle yapılır. Gelin, çocuk kıyafetleriyle dolu eteğini savurarak kime hangi eşya düşerse onun çocuğunun kız mı, erkek mi olacağını belli eder.
Son olarak, gelin elindeki suyu konuklara dağıtır, sofralar kurulur ve düğün kültürü kolektif bir vedayla son bulur.
Ritüellerle Yaşayan Bir Bellek
Kongurca Köyü’nde düğünler sadece bir evlilik merasimi değil, geçmişin geleceğe taşındığı,
kuşaklar arasında bağ kuran bir kültürel aktarımdır. Sözlü kültür, müzik, giysi, sembol ve rollerin birleşimiyle bu düğünler; sadece birer tören değil, yaşayan halk bilgelikleridir. Oğuz Kaplan’ın bilgilerinden derlenmiştir.
Kongurca Köyü: Gelenekler, Kültür ve Değişim
Hakan Küçükakman