GündemKöşe Yazıları

Küçük Meslekler

Küçük Meslekler

“Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekle dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç var olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak.”

(Fahrenheit 451, Ray Bradbury)

Hayattayken azimle çabalayarak bu dünyadan göç ettikleri vakit arkasında kalıcı şeyler bırakmalıdır âdemoğlu. Portakal satıcısı, pazarcılar, manav, çiftçi, baloncu, helvacı, bozacı, sirkeci, peynirci, nalbant, patatesçi, terzi, tarla sahibi, bohçacı, yorgancı, yüncü, sokak bakkalı, fırıncı, simitçi, işportacı, sütçü, kuruyemişçi “küçük esnaf” grubuna giren ‘küçük meslekler’imizdir. Belki küçük ama en gerekli mesleklerdendir. Ayakkabımızın bir çifti su alsa; paramız yetip de ayakkabı mağazasından yenisini alana kadar ayakkabı tamircimiz olayı pat diye çözer.

Evimizi su bassa; pompacı ve muslukçu kardeşimiz el birliğiyle sucu ustalarına yardım ederek sorunu usulca hallederler. Yoksa ev sahibi su baskınını alenen görse kiracısını kış ortasında evinden bile çıkarabilir. Çanta-bavul-ayakkabı tamircileri, elektrikçiler, posta dağıtıcıları, hamallar, balıkçılar, sıvacılar, duvar ustaları ve daha birçok “küçük meslek” yahut “ara meslek” olarak tanımladığımız değişik dallara her geçen gün ihtiyaç duyarız. Meslek liselerimiz, çıraklık okulları, sanayide çalışan öğrencilerimiz, çırak-kalfa-usta üçlemesiyle emeğinin hakkını veren kuşak işte bugünler içindir. Gün gelir en önemli şık bir davette ceketiniz cart diye yırtılır yahut ten çorabınız bir yere takılarak ipek ipliğinden patır patır sökülüverir.

İşte o anda istediği yüksek ücreti teklif etme vaadinize rağmen terzi dükkânı kapalı olan sevgili terzi ustanızı mumla ararsınız. Küçük mesleklerin itibarı büyüktür ve zararına bile olsa müşteriye hep uygun fiyattan satış yapar böyle dürüst esnaflarımız. Müşteri her zaman haklı mıdır bilinmez lâkin emeğin değerini anlamayan birtakım kendini bilmez zengin tiplere de katiyen hak vermemek gerek. Adını belki de hiç duymadığımız küçük meslek gruplarını etrafa tanıtmak, sessiz kalan böyle esnaflarımıza el birliğiyle destek olabilmek, unutulan meslek dallarını yaşatabilmek adına alışverişimizi lütfen öncelikle onlardan yapalım. Yerli malını, yerli ustalarımızı yüceltelim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu