Köşe Yazıları

KÜÇÜK MUTLULUKLARIN DİLİ

Üşüyen mısraların tel tel kanatlanıp da nazlandığı, hazan yapraklarına yorgan olurcasına sımsıkı sarıldığı edalı bir duruşun salınışıdır sonbahar. Bir fincan kavunlu kahvede, bir kupa tarçınlı salepte, cam bardakta gülümseyen ıhlamur çayında, buram buram kokan ballı şerbette tüter kış mevsimine hazırlanacak olan öyküler. Gönüller bir inci, kış masalları ise kalbimizde birincidir aslında. Bir/inci olabilmek uğruna mücadele verir inciden, altından, gümüşten, yakuttan, yeşim taşından, pırlantadan, hakikî elmastan da kıymetli olan dostluk sohbetleri. İki dudak arasında kilitlenir edebî muhabbet ve iki nefes arasında gizlenir insan ömrü. Terk edilmiş hatıraların sancısını gün yüzüne çıkarmak ister kara toprak. Sararan yaprakların türküsünü savurur güzden kalan deli rüzgâr. Çetin mücadele verir baygın kelimeler, kadife ceketine sarılır ıslanmış ve savruk harfler.

Küçük mutlulukların dili olsa da dillense mesela… Gözümüzün önündekini, yanı başımızdaki iyi insanı, şükredilecek şeyleri göremeyiz kimi zaman. Gören gözlerimiz, duyan kulaklarımız, sağlam ayaklarımız, iyiliğe koşan ellerimiz, insanlık için çırpınan kalbimiz varsa bundan güzeli olamaz. Küçük mutlulukların dili, temiz kalplerin sevinci, duanın bereketi can olur gün gelir. Gökyüzüne asılı kalan hayaller nasıl da kıvılcım misali hareketlenir. Çocukken okuduğumuz Şeker Portakalı, Çocuk Kalbi, Kibritçi Kız, Heidi, Pinokyo kitapları gibi hep mutlu sonlara ulaşmak ister insanoğlu. Küçük mutlulukların dili, iyiliğin kalbi tatlı sözlerin anahtarı olur. Bir tutam kahkahada güzelleşiriz kimi zaman. Küçük mutlukların dili, kalbi olup da ölümsüzleşmek ister her insan.

 

İlgili Makaleler

 

ELİF YAVAŞ

 

TARİH = 10 Kasım 2019 – Pazar

 

SAAT = 09.05 ( Atamızın Öldüğü Saatte Bir Dakikalık Saygı Duruşu Merasimi ve İstiklâl Marşı )

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu