Keçe Sıcağı Bitmez Ama Ustası Kalmadı

68’den Beri Aynı Tezgâhta: Mehmet Mert’in Sessiz Mücadelesi

Keçe Sıcağı Bitmez Ama Ustası Kalmadı

Balıkesirli keçe ustası Mehmet Mert, 1968’den bu yana keçe yapıyor. “Koyun yününden doğan bu meslek el emeğiyle yaşar ama artık eleman yok.” diyen Mert, bir dönemin kültür simgesi olan keçeciliğin unutuluşunu anlattı.

Keçe Sıcağı Bitmez Ama Ustası Kalmadı - 1. resim

“Keçecilik Bitmedi, Ustası Kalmadı”

Tam 56 yıldır aynı mesleği yapan Mehmet Mert, keçeciliği “sabır, güç ve sanat” olarak tanımlıyor. Ancak bugün bu mesleği sürdüren usta sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor.

“Bu işte en büyük sıkıntı eleman. Eleman yetişmiyor, yaptığımız işin karşılığını alamıyoruz. Ham madde bulmak da zorlaştı. Koyun yünü bulmak zor, bulunan da pahalı. Ama bu iş emek ister; keçe, makineden değil insandan doğar.” dedi.

Keçe Sıcağı Bitmez Ama Ustası Kalmadı - 2. resim

“Bir Kepenek İki Günde Biter, Eksik Olursa Emeğin Çöpe Gider”

Mehmet Mert, keçenin oluşum sürecini adeta bir ritüel gibi anlatıyor:

“Koyunun yünü temizlenir, tarakta taranır, kalıplara döşenir. Sıkıştırma makinesinde bastırılarak şekil alır. Sonra sabunlu suyla eritilir, tekrar sıkıştırılır. Kaliteye geldiğinde suyu akıtılır, kurutmaya çıkar. Bu işlem sabır ister. Bir çoban kepenini iki günde yaparsın ama eğer sonunda eksik çıkarsa, bütün emeğin boşa gider.”

“Makine 100 Kilo Basar, İnsan 10 Kilo”

Mert, el emeğiyle makine gücü arasındaki farkı vurguluyor:

“Makine 100 kilo basar, insan 10 kilo. Aradaki fark bu kadar büyük. Bizim yaptığımız işin gücü kolumuzda, ustalığımız elimizde. Ama ne yazık ki emeğe değil hıza değer veriliyor.”

“Kış Gelmeden Çoban Kepeneği, Yazın Conta Keçesi”

Keçenin kullanım alanı yalnızca köylerde değil; sanayide bile yer buluyor:

“Kış gelince çoban kepeneği çok tutulur. Yazın sanayide conta keçesi olarak kullanılır. Bayanlar el işi olarak da kullanıyor. 90’lara kadar halı yerine serilirdi. Yörük düğününde keçe olmazsa olmazdı. Şimdi nasıl herkes yatak odası takımı alıyorsa, o zaman keçe alınırdı.”

“Keçe Doğal Klima Gibidir”

Keçenin doğal yapısının hâlâ eşsiz olduğunu söyleyen Mert, “Keçe kendi kendine sıcak tutar.” diyerek ekliyor:

“Sabah bir keçeyi yere ser, iki kilo yat onun üstüne. Sıcacık kalkarsın. Vücudun terini alır, geri vermez. O yüzden doğaldır, sağlıklıdır.”

“Ne Devletten Destek Gördük Ne De Yerin Hakkını”

Keçeciliğin devlet desteği görmediğini belirten usta, meslek grubuna alınmadıkları için sanayide yer verilmediğini söyledi:

“Bugüne kadar devletten bir yarar görmedik. Verginin vergisini aldılar ama bize sanayide yer vermediler. ‘Meslek grubuna girmiyor’ dediler. Oysa biz geleneksel bir değeri yaşatıyoruz.”

Keçe Sıcağı Bitmez Ama Ustası Kalmadı - 5. resim

“Keçe Kültürü Okullarda Anlatılmalı”

Mert, gençlerin mesleği tanımadığını, bunun da keçe kültürünün kaybolmasına neden olduğunu belirtti:

“Keçeciliğin yaşaması için eleman yetişmesi şart. Okullarda anlatılmalı, ders olarak öğretilmeli. Dışarıdan bakan bu işi basit sanıyor. Oysa bu işin içinde güç, sabır ve gelenek var. Hayvancılık bitti, tarım bitti, şimdi sıra bizde. Bu işin sonu görünüyor.”

keçecilik keçe