GündemKöşe Yazıları

Kurbanla İlgili Sıkça Sorulan Sorular: ( 2 )

Kurbanla İlgili Sıkça Sorulan Sorular: ( 2 )

  • Borçlunun kurban kesmesi gerekir mi?

Kurban, zorunlu ihtiyaçları ve borçları dışında belirli (nisap) miktarda mala sahip olan kişiye vaciptir. Hz. Peygamber (s.a.v.) imkân bulduğu halde kurban kesmeyenlerle ilgili ağır ifadeler taşıyan hadisiyle, bir taraftan kurban ibadetinin güç yetirmeye bağlı olduğunu ifade ederken, bir yandan da güç yetirenin kurban kesmesinin gerektiğine işaret etmektedir. Buna göre kurban ibadetiyle yükümlü̈ olabilmek için belli bir mali imkâna sahip olmak gerekir ki, bunun ölçüsü de kişinin temel ihtiyaçları ve borçlarından başka 80.18 gram altına ya da bunun değerinde para veya mala sahip olmasıdır. Kişinin malı olmakla birlikte borcu da olsa ve borcu ile asli ihtiyaçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalsa o kişi kurban keser. Fakat temel ihtiyaçları ve borçları için ayıracağı para haricinde nisap miktarı kadar bir mala sahip olmayan kişinin kurban kesmesi üzerine vacip değildir.

  • Ailede zengin olan karı-kocadan veya çocuklardan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir mi? Evde aile reisinin kurban kesmesi ile zengin olan öteki aile fertlerinden kurban yükümlülüğü düşer mi?

Dinimizde aile fertleri arasında mülkiyetin şahsiliği ve dolayısıyla mal ayrılığı esası vardır. Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin malları ayrı ayrı belirlenmişse o mallar kendilerine aittir. Bu itibarla aile fertlerinden karı, koca ve yetişkin çocuklardan kimin borcu ve temel ihtiyaçları dışında artıcı olup olmadığına ve üzerinden bir yıl geçip geçmediğine bakılmaksızın 80.18 gram altını ya da bunun değerinde parası veya malı varsa o kimse zengin sayılır. Bu durumda aile fertlerinden dinen zengin sayılan her biri, fitre vermekle mükellef olduğu gibi kurban kesmekle de yükümlüdür.

  • Bir kimsenin, oğlunun veya bir başkasının bağışladığı para ile kurban alıp kesmesi caizimdir?

Oğlu veya başkası tarafından kendisine bağış̧ yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster başka ihtiyaçları için sarf eder, isterse kurbanlık alıp kesebilir. Kesilen bu hayvan, kurban yerine geçer.

  • Kurban kesmek yerine sadaka vermekle bu ibadet yerine getirilmiş̧ olur mu?

İbadetlerin kendilerine özgü̈ sekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ibadetler ancak emredildikleri sekliyle yerine getirilir. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir. Bedelini sadaka olarak vermek suretiyle kurban ibadeti yerine getirilmiş̧ olmaz.

Allah Teâla’nın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak Müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir. Bu sebeple kurbanlık hayvan kesimi olmadan hayvanı ya da bedelini sadaka olarak yoksullara vermek suretiyle kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz.

  • Kesilen kurbanın kanından alına sürülmesi dinimizce doğru mudur?

Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesi dinimizce doğru değildir. Halkımız arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla terk edilmesi gerekir.

  • Hac ibadetini yapan kişi, ayrıca memleketinde de kurban kesmekle yükümlü müdür?

Hac için ihramda olan kişi Mekke’de seferî ise kendisine udhiyye kurbanının  (Kurban Bayramında kesilen kurban ) vacip olmadığı konusunda ittifak vardır. Tercih edilen görüşe göre haccetmekte olan kimse, ister seferî olsun ister olmasın udhiyye kurbanı kesmekle yükümlü olmaz. Hacıların memleketlerinde kurban kestirmeleri gerekmez.

 

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu