GündemFahri SağlıkKöşe Yazıları

KURBANLA İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI: ( 1 )

• Kurban ne demektir, hükmü nedir?

Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Böylece hem maddi durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere bir şekilde yardımda bulunmuş, hem de Cenab-ı Hakk’a, yaklaşmış olur.

Kurban ibadeti, İslam toplumlarının şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri devam ede gelmektedir. Ayrıca kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun da bir nişanesidir.

Kurban Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise, sünnet-i müekkededir. Dini kaynaklarda Peygamber Efendimizin kurbanını daima kestiği ifade edilmektedir.

• Kimler kurban kesmekle yükümlüdür?

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş, temel ihtiyaçları ve borçlarından başka -artıcı olup olmadığına ve üzerinden bir yıl geçip geçmediğine bakılmaksızın nisap miktarı mala sahip olup seferî olmayan her Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir. Buna göre yukarıda belirtilen şartları taşıyıp, temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gram altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.

• Borçlunun kurban kesmesi gerekir mi?

Kurban, zorunlu ihtiyaçları ve borçları dışında belirli (nisap) miktarda mala sahip olan kişiye vaciptir. Hz. Peygamber (s.a.s.) imkân bulduğu halde kurban kesmeyenlerle ilgili ağır ifadeler taşıyan hadisiyle bir taraftan kurban ibadetinin güç yetirmeye bağlı olduğunu ifade ederken, bir yandan da güç yetirenin kurban kesmesinin gerektiğine işaret etmektedir. Buna göre kurban ibadetiyle yükümlü olabilmek için belli bir malî imkâna sahip olmak gerekir ki, bunun ölçüsü de kişinin temel ihtiyaçları ve borçlarından başka 80.18 gram altına ya da bunun değerinde para veya mala sahip olmasıdır.
Kişinin malı olmakla birlikte borcu da olsa ve borcu ile asli ihtiyaçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalsa o kişi kurban keser. Fakat temel ihtiyaçları ve borçları için ayıracağı para haricinde bu kadar bir mala sahip olmayan kişinin kurban kesmesi gerekmez.

 

• Ailede zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir mi? Evde aile reisinin kurban kesmesi ile zengin olan öteki aile fertlerinden kurban vecibesi düşer mi?

İslam dininde aile fertleri arasında da olsa mülkiyetin şahsiliği ve dolayısıyla mal ayrılığı esası vardır. Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin malı ayrı ayrı belirlenmişse kendilerine aittir.
Bu itibarla aile fertlerinden karı, koca ve yetişkin çocuklardan kimin borcu ve temel ihtiyaçları dışında artıcı olup olmadığına ve üzerinden bir yıl geçip geçmediğine bakılmaksızın 80.18 gram altını ya da bunun değerinde parası veya malı varsa o kimse zen- gin sayılır. Bu şartlara göre aile fertlerinden dinen zengin sayılan her biri, fıtır sadakası vermekle mükellef olduğu gibi kurban kesmekle de yükümlüdür.

 

• Bir kimsenin, oğlunun veya bir başkasının bağışladığı para ile kurban alıp kesmesi durumunda bu, kurban sayılır mı?

Oğlu veya başkası tarafından kendisine bağış yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster başka ihtiyaçları için sarf eder, isterse kurbanlık alıp kesebilir. Kesilen bu hayvan, kurban yerine geçer.

• Kurban kesmek yerine sadaka vermekle bu ibadet yerine getirilmiş olur mu?

İbadetlerin kendilerine özgü şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ibadetler ancak emredildikleri şekliyle yerine getirilir. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hay- vanın usûlüne uygun olarak kesilmesiyle yeri ne getirilebilir. Bedelini infak etmek suretiyle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da Müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir. Bu sebeple kesme olmadan hayvanı ya da bedelini sadaka olarak yoksullara vermek suretiyle kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz.

Fahri SAĞLIK
Karesi Müftüsü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu