Balıkesir Merhaba Gazetesi

LEYLEK KAYASI-8-

LEYLEK KAYASI-8-
15 Mayıs 2015 - 0:01

Genel

27 Mayıs 1960 ihtilalında yapılan zulüm ve baskıların bir tanesine değinmek, diktatörlüğün kimler tarafından nasıl uygulandığını açıkça ortaya koyacaktır. İhtilal tarihi olan 27 Mayıs 1960 sabahı her köyde bir iki tane olan radyolar, “dikkat dikkat. Burası Ankara radyosu. Ordu yönetime el koymuştur. Bütün ülkede sokağa çıkma yasağı vardır. Sokağa çıkanlara ve topluca bir yerde bulunanlara “VUR EMRİ” verilmiştir.” Şeklinde anonslar yapılıyordu. Köylerde kasabalarda, şehirlerde üç beş kişi bir araya gelip konuşamıyor, birkaç kişinin bir arada bulunup konuşması ihtilala karşı gelmek olarak değerlendiriliyordu. Köylerde kasabalarda sokaklar bom boştu. Devamlı jandarmalar devriye geziyor, köyleri de tek tek tarıyorlardı. Her köyde bulunan Menderesçi ve demokrat partili, ileri gelenlerini karakollara götürüp ifadesini alıyorlar ve ihtilala karşı gelmekle itham ediyorlardı. Korucuda kurulan Pazar erkenden dağılıyor ve yollarda köyüne gelip gidenler topluca gelip gidemiyorlardı. Demokrat partili olanlarla konuşup görüşmek, alış veriş yapmak adeta suç haline gelmişti.

Köyde radyo sadece bizim evde vardı. Radyo evin en kıymetli aracı olduğundan, üzeri çorak, taş duvarlı evimizin bir odasındaki dolaba itina ile yerleştirilmiş ve bu dolabı açıp kapamak sadece anne ve babama aitti. Radyonun yanında katot ve anot dedikleri büyük iki adet pil vardı. Radyo bu pillere fişlerle bağlanır ve ayrıca çorak evimizin üzerinde gerili olan anten dedikleri tele de bağlı idi. Geceleri babamın arkadaşları eve gizlice gelip, AJANS dedikleri haberleri dinlerlerdi amma, evimizin üzerinde ve çaltı avlumuzun kapısında gençlerden bekçi bırakırlardı. Her hangi bir Jandarma baskınında bu gençlerin eve haber vermesi istenirdi. Geceleri birkaç kişinin bir evde toplanması yasaktı. Akşamları toplanıp sohbet edilen köy odaları ve köy kahvesi bom boştu. Evde topluca oturulur iken AJANS saati geldi mi kimseden çıt çıkmazdı. Herkes dikkatle radyoyu dinler, Yassı adaya götürülen başbakan Adnan Menderes ve diğer parlamenterlerden haber öğrenmek isterlerdi. Menderes ve arkadaşlarının idam edildiği, 15 Eylül 1961 günü evdeki yaşlıların ağlayarak dua etmesi hala bugünkü tazeliği ile gözümün önündedir. İsmet Paşa başbakan yapılmış ve hükümet kurulmuştu. Fakat Cumhurbaşkanı yerine, AGA lakalı Cemal gürsel Paşa getirilip oturtulmuştu. Ülkede adeta bir terör baskısı uygulanıyordu. En ücra köylerdeki halk parti temsilcileri, hükümet adına icraatta bulunuyordu. Karşı gelenler karakollara götürülüp işkence görüyordu. Bu işkence uygulanan kişilerden birisi de benim babamdı. Daha ihtilal olur olmaz köyümüzdeki öğretmenlik görevine son verilmişti.

Babamın tarlada olduğu bir gün evimize, başlarında bir ast subay bulunan birkaç jandarma ile aniden baskın yaptılar. Evde silah veya bir başka suç aleti arıyorlardı. Bulamayınca radyonun pillerini alıp götürdüler. Çorak evin damındaki anten denilen telleri söküp attılar. Pilsiz olan radyo çalışmadığından birkaç ay haber dinlenememişti. Anneme babamın karakola uğramasını söyleyip, radyo pillerini de alarak gittiler. Babam demokrat partili olduğundan bizim aile ile komşular sıkı fıkı olmaya çekiniyorlardı.

Ben 14 veya 15 yaşlarında idim. Köy içinde ve Savaştepe öğretmen okulunda benimle arkadaşlarım samimi bir arkadaşlık kuramıyorlardı. Rahmetli anneme mahalle fırınlarında ekmek yapmasını yasakladıklarından, babam evin içindeki bir odaya küçük bir fırın yaptırmıştı. O fırında ninem ve annemin çilerle ekmek yapmasını hiç unutamam. Babamla köy kahvesinde konuşmaya çekiniyorlar ve hatta halk partililer köy halkının babamla konuşmasını adeta yasaklamışlardı. Demokrat partililerin halk arasındaki genel adı, HAİNLER, KUYRUKLAR ve SATILMIŞLAR şeklinde idi. Babam köydeki bu baskı ve hakaretlere dayanamayıp Havran ilçesine göç etmek zorunda kaldı. 1960 ihtilalında babama yapılan zulümlerin değişik bir şeklinin şahsıma 1980 ihtilalında nasıl yapıldığını ve Gazi Atatürk’e hakaretten yıllarca yargılanma olayını anlatmayı da bir dahaki yazımıza bırakalım. Bu anlatımlarla da tarihe bir not düşmüş olalım. Devamı yarın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.