GündemKöşe Yazıları

Maydanozda Görülen Önemli Hastalıklar

Maydanozda Görülen Önemli Hastalıklar

 

Bitkilerde mantarlar, bakteriler ve virüsler çeşitli şekillerde ve farklı bitki organlarında hastalık yapabilirler ve bitki üzerinde veya bitki içinde çoğalarak bir takım gelişim olumsuzluklarına neden olurlar. Mantari hastalıklar olarak bilinen Fungal hastalıklar, yaygın olarak görülen, hastalığın çeşidine göre kök, kök boğazı, ana gövde, sürgünler, yaprak, meyve ve tohumu olumsuz olarak etkileyen fizyolojik etmenlerdir. Hastalığın tipine göre yani bitkinin neresini etkilediğine göre gruplanan mantari etmenler, eğer bitkinin değerlendirileceği kısmında zarar yapıyorsa; “o bitki için ana hastalık veya önemli hastalık” adını alır. Bu durumda hastalıkla yapılması gereken mücadele daha önemli hale gelir.

Gelelim bu haftaki asıl konumuza. Bu yazımda maydanozda görülen Kurşuni küf, Septoria yaprak lekesi ve kök çürüklüğü (Fusarium spp.) isimli mantari hastalıklar hakkında bilgi vereceğim sizlere. Ama önce maydanozun hastalıklar açısından önemine değinmek istiyorum. Maydanoz; yaprağı yenen sebzeler grubundandır. Bundan dolayı yapraklarının hastalıktan etkilenmemiş, lekesiz olması gerekmektedir. Kurşuni küf, Septoria yaprak lekesi gibi maydanoz yapraklarında lekelenmeye neden olan hastalıkların, maydanozdaki ve diğer yaprağı yenen sebze grubu bitkilerdeki önemi budur.

Kurşuni küf ve Septoria yaprak lekesi olarak bilinen hastalıklar; ilk başta yaprak yüzeyinde belli belirsiz sarımsı küçük lekecikler şeklinde kendini gösterirler. Mücadele için geç kalınırsa, bu belli belirsiz sarımsı lekecikler kuruyup büyüyerek kahverengi ve yanmış gibi lekelere dönüşür. Kurşuni küf hastalığında lekelerin tam arka tarafında gri renkli bir küf tabakası olması karakteristiktir. Hastalık ismini buradan alır. Her iki yaprak hastalığı nedeniyle de maydanozun yaprak güzelliği ve albenisi kaybolur. Pazara çıkarıldığında ne satılabilir ne de satın alınır.

Bu hastalıklar özellikle yağmur sonrası nem artışı durumlarında ve hava sıcaklığının 20-25 derece civarında seyrettiği koşullarda yaygın olarak görülürler. Gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki farkın fazla olması da hastalığı şiddetlendirir. Hastalığa neden olan bu mantarlar zayıflık paraziti olarak bilinir. Bundan dolayı maydanozu bitki olarak kuvvetli tutmak önemlidir. Bu anlamda tohumun çimlenme aşamasından itibaren 10 günde bir olmak şartıyla ve içeriğinde en az %4-6 oranında aminoasit bulunduran bir gübreyi üstten uygulama yapmanızı tavsiye ederim. Bu hastalıkların, iyi şekilde havalandırılmayan maydanoz seralarında ve çok sık tohum ekimi yapılan maydanoz tarlalarında görüldüğünü de belirtmeliyim. Bu anlamda havalandırmaya dikkat edilmeli ve tohum ekiminin sık yapılmasından kaçınılmalıdır veya sık ekim yapıldıysa seyreltme yapmalısınız.

Ayrıca maydanozun yaprak yüzeyini ıslak bırakılmamaya dikkat edin. Seralarda iyi bir havalandırma yapılarak yaprağın ıslaklığını atması ve çabuk kuruması sağlanmalıdır, tarlalarda ise yağmurdan önce veya sona mutlaka koruyucu ilaçlama yapılarak hastalığa karşı önlem alınmalıdır. Kullanılacak olan tarım ilacının kurşuni küf ve Septoria yaprak lekesi hastalığı için ruhsatlı olması ile kullanırken tavsiye edilen doz oranlarının aşılmaması sağlık açısından çok önemlidir. Unutmayın çokla çok olmaz. Yani çok ilaç atınca daha iyi öldürmüyor! Sık ekimden kaçınılmalı veya seyreltme yapılmalı demiştik. Bitkiyi kuvvetli tutmak için uygulamalar yapılmalı demiştik.

Gelelim Fusarium olarak bildiğiniz kök çürüklüğüne. Hastalık etmeni olan mantar, Azotun amonyum formunu fazla olarak bulunduğu topraklarda fazla görülür. Aynı zamanda amonyum azotu ağırlıklı bir besleme yapıldığında bu hastalığın şiddeti artar. Bu çok önemlidir zira gübrelemede kullanılan azotun hangi formda olduğu bitki için yarayışlılığını etkilediği gibi bazı hastalıkları da etkiler. Hastalık kökleri etkiler ve bitkinin iletim demetlerinin tıkanmasına yol açarak işlevlerini tam olarak yerine getirememelerine sebep olur. Bundan dolayı bitki kökten aldığını yukarılara iletemez ve yapraklarda sararma görülmeye başlar. Hastalığın yayılması su ile olduğu için su birikmesi durumu söz konusu olan arazilerde Maydanoz tarımı yapmalısınız. Maydanoz gübrelemesinde azotun amonyum formunu yerine nitrat formunu tercih etmelisiniz. Amonyum içerikli olmayan sıvı azot da tercih edilebilir. Aslına bakarsanız maydanozda Fusarium için etkin bir mücadele yöntemi olmamakla birlikte kullanılacak azotlu gübrenin formuna dikkat etmek ve bakır preparatları kullanarak koruyucu ilaçlama yapmak hastalığı baskı altında tutacaktır.

Son olarak önemli bir mantari hastalık olan çökerten hastalığından bahsedeyim. Maydanoz toprak yüzeyine çıkmadan önce de çıktıktan sonra da görülebilen bu hastalık, çıkış öncesinde tohumun çürüyerek çimlenmemesi, çıkış sonrasında ise çökme-bitkinin yana devrilmesi-bitkinin ölümü şeklinde görülür. Çıkış sonrasında bitki ölümlerinin görüldüğü yerlerde, toprak üzerinde kel kel boşluklar görülür. Hastalık etmeninin taşınması yine suyla olduğundan öncelikle su birikmesi olabilecek yerlerde üretimden kaçınılmalıdır. Gereksiz yere ve gereğinden fazla azotlu gübre verilmemeli, havalandırmaya ve koruyucu ilaçlamaya dikkat edilmelidir. Çökerten hastalığı için tavsiyem şudur. Tohumları ekmeden önce 2 saat boyunca çökerten ilacı ve aminoasit içerikli gübre karışımında bekletin ve kurutarak ekin.

Tekrarlamakta fayda görüyorum ve çok önemli “ÇOKLA ÇOK OLMAZ”. Ürününüz bol ve kaliteli, hasadınız bereketli olsun.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu