3 milyonu çalışan 2 milyonu kamu emeklisi toplam 5 milyon kamu görevlisini ilgilendiren 5. Dönem Toplu Sözleşme süreninde uzlaşmazlıkla sonuçlandığını ifade eden Memur-Sen Şube Başkanı, Ahmet Gür, 2 milyon 200 bin memur ve memur emeklisinin, emeğin hakkını, alın terinin karşılığını, kamu görevlilerinin hukukunu ve diğer taleplerinin kamu işverenince görmezden gelindi .“dedi
Zam oranlarında memnun olmadıkların dile getiren Başkan Gür, Memuru emeğin hakkını, alın terinin karşılığını, kamu görevlilerinin hukukunu, emekli kamu görevlilerinin güne ve geleceğe dair umudunu artırmak hedefine ulaşmayı mümkün kılacak teklifleri masaya taşıdıklarını belirtti. Memur Sen, 2019 yılı toplu sözleşmelerinde, 2020 yılı için %8+7, taban aylığa 200 TL zam, refah payı olarak %3, 2021 yılı için ise %6+6 zam ve %2 refah payı zammı talep edildiğini söyledi. Başkan Gür, toplu pazarlık masasının; adil bölüşüm, dengeli gelir dağılımı, emeğin hakkını koruma, alın terinin karşılığını artırma başta olmak üzere her yönüyle benzersiz bir fırsat olduğunu dile getirdi.
“EMEK VE EMEKÇİ DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ”
Toplu sözleşme döneminde müzakere sürecinin iyi değerlendirilmemesinin rahatsızlığını dile getiren, Memur-Sen Başkanı Ahmet Gür, konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Uzlaşmazlıkla sonuçlanan 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde beş milyon 200 bin memur ve memur emeklisinin taleplerinin kamu işverenince görmezden gelinmesi, masada tarafları eşit görmeyen dayatmacı bir dille sürecin işletilmesi, üzerinde uzlaşılan konuların tek taraflı olarak düzenlenen bir tespit tutanağıyla yok sayılması asla kabul edilemez. Yasanın açık hükümlerinin bile uygulanmadığı bu tabloyu, emeğin ve emekçinin değersizleştirilmesi olarak görüyoruz. 10- Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun tutum ve kararları bu kurumun varlığını ve ciddiyetini tartışmaya açmıştır” dedi.
“ENFLASYON İLE UYUMLU OLMALI”
Memur-Sen Balıkesir Şube Başkanı Ahmet Gür, “ Toplu sözleşme sürecinin bütününde oluşan tablo; kamu işvereninin güvenilirliğinin, hakem heyetinin özerkliğinin ve 4688 sayılı Kanun’un yeterliliğinin sorgulanmasına neden olmuştur. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun, daha önce çeşitli vesilelerle dikkat çektiğimiz eksiklik ve sorunları 5. Dönem Toplu Sözleşmede net bir şekilde görülmüştür. Yasa kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük hakları ve çalışma şartlarından kaynaklanan sorunların çözümünde masa ve kapsam itibariyle yetersiz kalmıştır. 4688 sayılı yasanın sorunları, sosyal paydaşların katkısı alınarak giderilmeli, sendikal yaşam ve toplu sözleşmenin en sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesine uygun düzenlemeler gecikmeksizin yapılmalıdır. Kamu İşveren Heyetinin uzlaşmaya varılan konuları Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna göndermemesi ve genel nitelikli maaş, ücret artış teklifinin hedef, tahmin ve beklenti bakımından önümüzdeki iki yıllık süreçteki enflasyon gerçeğiyle uyumlu olmaması, kamu görevlilerinin alım gücünde azalmaların yaşandığı dikkate alınarak, 2020 yılbaşı öncesinde kamu görevlilerine yönelik teşvik ve destek paketlerinin hazırlanarak yürürlüğe konması hükümetin ve özellikle ekonomi bürokrasisinin öncelikli sorumluluklarındandır. “ Dedi
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme düzeneği adil şartlarda bir müzakereyi imkansız kılındığını anlatan Başkan Gür, sözlerini şu ifadelerle noktaladı. ” Biz Memur-Sen olarak, Toplu Sözleşme süreci dışında da her zaman ve her zeminde kamu görevlilerinin haklarını aramaya, sorunlarına çözüm üretmeye kesintisiz bir emek ve ekmek mücadelesini sürdürmeye, 1 milyonun üzerindeki üyelerimizden aldığımız güçle hız kesmeden, ara vermeden devam etme kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.” Dedi. Fatma Kara
