Mevsim Değişikliğinde Bu Belirtilere Dikkat
Türkiye genelinde solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşanıyor. Kışın yaklaşmasıyla birlikte mevsim değişikliğinde bu belirtileriniz varsa dikkat!

Mevsim Değişikliğinde Bu Belirtilere Dikkat
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, son günlerde solunum yoluyla bulaşan virüs enfeksiyonlarında belirgin artış yaşandığını belirtti.
Prof. Dr. İsmail Balık, toplumda son dönemde yaygın görülen solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin bilgileri paylaştı.
Türkiye’de sonbahardan kış mevsimi sonuna kadar solunum yolu enfeksiyonlarında her zaman artış yaşandığını ancak şu anda bir salgın durumunun söz konusu olmadığını anlatan Balık, “Özellikle okulların açılmasıyla birlikte solunum yolu virüslerinde artış başlar, sonrasında dalgalanmalarla mayıs ayına kadar devam eder. Ülkemizdeki solunum yolu enfeksiyonlarının seyri genellikle hep bu şekildedir.” ifadesini kullandı.
“Sıradan soğuk algınlığı belirtileri gösterenlerin test yaptırmasına gerek yok”
Bazı virüsleri özgün belirtileri dikkate alarak hekimlerin ayırt edebileceğini, bunun dışında sadece belirtiler üzerinden virüslerin saptanamayacağını aktaran Balık, testlerle virüsün kesin olarak belirlenebildiğini söyledi.
Prof. Dr. Balık, “Aslında risk grubunda olmayan, ağır enfeksiyon tablosu, özellikle zatürre bulguları bulunmayan, sıradan soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerin bu testleri yaptırmak için hastanelere, büyük sağlık kuruluşlarına gitmesine de gerek yok.” açıklamasında bulundu.
Zatürre belirtilerine dikkat edilmeli
Sıradan soğuk algınlığının göz yaşarması, burun akıntısı, öksürük, hapşırık, bazen ateş, boğazda gıcıklanma, kimi zaman da ishal, kusma belirtileriyle seyrettiğini dile getiren Balık, zatürre bulgularında ise mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.
Balık, “Zatürre belirtilerini kişiler şöyle anlayabilir; yoğun öksürük, sürekli balgam çıkarma, nefes darlığı, yüksek ateş varsa bu durumda viral enfeksiyon akciğere inmiş veya akciğerde komplikasyon yapmış demektir. Bu, viral enfeksiyon veya ona sonradan eklenen bakteriyel enfeksiyon nedeniyle olabilir. Bu durumda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurup muayene olmak gerekir.” diye konuştu.
“Soğuk algınlığı geçirenler asla antibiyotik kullanmamalı”
Virüslerin doktorların önerdiği özgün ilaçlarla tedavi edildiğine vurgu yapan Balık, “Antibiyotikler ise sadece bakterilerden kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde etkilidir, yani virüsler üzerinde antibiyotiğin hiçbir etkisi yoktur. Dolayısıyla soğuk algınlığı geçirenlerin asla antibiyotik kullanmaması gerekiyor. Bu tip hastalıklarda antibiyotik hiçbir işe yaramayacağı gibi antibiyotik direnci gelişmesine de sebep olabilir.” şeklinde konuştu.
Antibiyotik tedavisine sadece bakteriyel enfeksiyon şüphesinde doktorlarca başlanabileceğini belirten Balık, soğuk algınlığı geçirenlere hekimlerin önerdiği ilaçları kullanma, bol sıvı alımı, dengeli beslenme, sigara ve alkolden uzak durma önerilerinde bulundu.
“Bulaşıcılık, hastalığın sonuna kadar sürebilir”
Prof. Dr. Balık, okullarda da viral enfeksiyonların sık görüldüğüne işaret ederek, hasta olan çocukların yoğun belirtiler geçinceye kadar okula gönderilmemesinin önem taşıdığını aktardı.
Bulaştırıcılık süresinin virüsten virüse değiştiğini anlatan Balık, “Bulaşıcılık genel olarak semptomların ortaya çıkmasından 1-2 gün önce başlar ve hastalığın sonuna kadar sürebilir. Ancak özellikle semptomların yoğun olduğu dönemde işe, okula, kalabalık ortamlara gitmemek, gitmek zorunda kalındığında da maske takmakta yarar var.” ifadelerini kullandı.
Referans: Prof. Dr. İsmail Balık