GündemKöşe Yazıları

Ne Mutlu Ölümsüz Olana

Ne Mutlu Ölümsüz Olana

Tarihe damga vurmuş dış ülke liderlerinin genelde doğum günleri kutlanırken, ileri görüşlü devrimleri ile dünyaya mal olmuş ATA’mızın ölüm gününün kutlanmasını bir türlü anlayamıyorum. Üstelik toplum olarak O’nun ölümsüz olduğuna inanıyorken…

“Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” diyecek kadar ileri görüşlü, kendinden emin ve mütevazı olan ATA’mızla iletişime geçme imkânımız olsaydı eğer, sanırım Onu sadece ölüm gününde saygı ve minnetle anmamızı istemezdi ve gelin bakın bize neler söylerdi.

-İki Mustafa Kemal var. Biri ben, et ve kemikten geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem. O, ben değil bizdir.  O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O, Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve ayrıca başarılı olması gereken Mustafa Kemal O’dur.

-Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.

-Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek ayrıca bir güç düşünülemez.

-Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.

-Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilirler.

***

-Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve ayrıca kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.

-En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

-Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!

-Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.

-Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

-Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

Sanırım iletişime geçmeye gerek bile yok çünkü O yaklaşık bir asır önce söylemiş söyleyeceklerini bu günleri görerek ve özetle demiş ki; beni anlamak ve yaşatmak istiyorsanız, öncelikle Cumhuriyetinize sahip çıkın, ülke ve millet bütünlüğünü koruyun, iç ve ayrıca dış mihrakların sizi bölmesine izin vermeyin…

Saygı, Rahmet ve Minnetle…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu