Balıkesir Merhaba Gazetesi

ÖĞRENME VE KOLAYCILIK-3-

ÖĞRENME VE KOLAYCILIK-3-
23 Şubat 2015 - 0:04

Genel

Öğrenme anne rahminde başlar. Öğrenme heyecan verir. Annenin öğrendiği her bilgi ve dolayısıyla heyecan, rahimdeki bebeğe intikal eder. Anne beyni emrinde olan vücut organlarının hepsi, her yeni öğrenme ile hareket halindedir. Öğrenme ile beslenen organlarımızın hareketi, bebeğe de intikal eder.

Her yeni öğrenme, başta beyin hücreleri olmak üzere, vücudumuzda bulunan bütün hücrelerin beslenip gelişmesi demektir. Çalışan ve yağlanan demirin pas tutmaması, çalışmayan bir aletin, paslanıp küf tutması gibi.
Dünyaya gelen bebek, önce süt emmeyi, sonra emeklemeyi, sonra yürümeyi ve daha sonrada, çevrede konuşulan dili konuşmayı öğrenir. Öğrenme doğum ile ölüm arasındaki zamanda sağlanan en iyi ve en vitaminli besindir. Vücuda yeni bilgiler depolamak, beyinin ve diğer organların sinir hücreleri arasında yeni sinaptik bağlantıların kurulmasını sağlar. Her bağlantı değişik organların gelişmesi demektir. Yeni keşifler, yeni tecrübeler ve yeni bilgiler insanda harika duygular uyandırır. Ön beyin (frontal korteks) harekete geçer. Çok öğrendikçe bu hareketlilikte çoğalır. Hareketin çok olduğu yerde, yeni buluşlar, yeni kazanımlar muhakkak olacaktır. Kâşiflerin çok deney yapıp, çok çalışması bu sebebe dayanır.

Bu anlatımlardan şu neticeye varılabilir. Vücudumuzdaki bütün organların gelişip büyümesi ve beslenmesi, dışarıdan aldığımız besinlerin yanında, yeni bilgi besinlerinin alınması ile tamamlanır. Allah insan beynini öğrenme programlı yaratmıştır. Bu programın beslenip büyümesi yeni bilgiler yerleştirmekle olur. Yoksa telefondan veya bilgisayardan, “kes kopyala yapıştır.” Öğrenme değildir. Taklitçiliktir ve ne vücuda nede çevreye bir etkisi ile tepkisi yoktur.

Sayın anne ve babalar, sayın öğretmenler, sayın okuyucularım. Çağımızdaki insanlığı hazırcılığa sevk eden “TIKLA BUL” yönteminden nesillerimizi kurtarmamız gerekiyor. SİYONİZM insanlığı hazırcılığa sevk etmek istiyor. Hazırcılıkla bütün değerlerimizi elimizden aldığı gibi, akıl kirliliği vasıtası ile bizi esir almak istiyor. Bu günkü Siyonist düşüncenin açtığı bu savaş, silahlı savaştan daha tehlikeli. Teknolojiye karşı değiliz amma, teknoloji vasıtası ile miskin kalma savaşına karşıyız. Üretici, keşfedici, mücadeleci, hedef verici beyinlerin gelişmesi, bizi biz olmaya sevk edecektir.

Kendi coğrafyamızı, kendi değerlerimizi, yine kendi aklımızı iyi kullanarak başarıya ulaşmak kalıcı olur. Teknoloji bizi esir almamalı biz teknolojiyi emrimize alıp, gerekli her yerde kullanarak yola devam etmeliyiz. Telefon ve bilgisayar esiri bütün gençlerimizin veya televizyon dizisine bağlı kalan bütün muhterem kadınların, ayrıca sadece hormon ve gübre vasıtası ile tarım yapmaya çalışan ziraat çilerimizin, bu hususa önem vererek kendilerini sorgulamaları gerekmektedir. Eğitim ve öğretimde bu hususlara önem verilmesi gerekiyor. Kolaycılık, taklitçilik, umursamazlık, kalıcı davranışları olan hayat tarzı ÜRETİCİLİĞİ ve KEŞFEDİCİLİĞİ engellemektedir.

Hoşça kalın

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.