GündemGörüntülü Haberler

ÖLÜM! CENAZE VE SONRASI DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Cenaze, Ölüm adı soğuk ancak kaçınılmaz olan son!
Karesi Müftüsü Fahri Sağlık ölüm üzerine sorduğumuz soruları yanıtladı. Mezarın içinden ölünün ardından edilen duaya ve örf adetlere kadar herşey bu haberde…


Muzaffer Karakoyun:Öncelikle sizi tanıyarak sohbetimize ve sorularımıza başlayalım istiyoruz buyrun.

Fahri Sağlık: “Fahri Sağlık 1956 Kocaeli doğumluyum. İzmir İmam hatip Lisesi öğrenim hayatımız Konya İmam hatip Lisesinde parasız yatılı olarak tamamladım Konya Meslek Enstitüsüne girdim. Memuriyet hayatıma Manisa Alaşehir de başladım. Kurum değiştirerek Diyanet’e geçtim ve 40 yıl burada böylelikle geçmiş oldu.”

M.K: Bu görev içerisinde hiç cenaze yıkadınız mı? Hiç korktunuz mu?

F.S: “Yıkadım evet. İlk görevim imamlık. 6 ay imamlık yaptım ben. Kocaeli’nin Eşme köyünde görevdeyken bu 6 ayda 4-5 cenazede oldu. Köyün imamıyım o zamanlar gençtim tabi biraz heyecan biraz korku her şey vardı. O köyde bir abim vardı öğretmen bana çok destek oldu. Onun desteği ile 2-3 cenazeyi birlikte yıkadık. Sonra bana ihtiyacın yok artık dedi ve devam ettim kendim. İlk cenaze yıkamam tabi ki heyecanlıydım unutmuyorum tabi ki. İlk cenaze yıkamaya girerken o esnada korkum bir endişem vardı.

M.K: Cenaze ne zaman gömülmeli bir zamanı var mı?

F.S: Cenaze şu kadar zaman sonra gömülmeli diye bir kural yok. En kısa sürede gömülmeli. Bizim İslam anlayışımızda cenazenin vefat ettikten sonraki ertesi günü bir öğle ya da ikindi namazında namazı cemaatin akabinde cenazenin gömülmesi adet haline gelmiş. Ancak bu şart değil. Örneğin cenaze akşam vefat etti. Günümüzde mezarlıklar, camiler aydınlık mümkünse en kısa sürede yıkanıp, kefenlenip cenaze namazının kılınıp mezarlığa götürülüp defnedilmesi dinen uygun olanıdır. Ertesi günü bekleyip bir vakit namazını beklemek örfümüzün bir uygulaması.4-5 gün bekletmekte pek uygun değil. Ama bir zaruret varsa otopsi vb.. bunlar olabiliyor tabi ki. Bazen cenazenin uzak yerlerde yakını, akrabası olabiliyor. Onlar telefon ediyor biz gelmeden gömmeyin diye uçak bir gün sonraya kalıyor azda olsa bu tip durumlarla da karşılaşıyoruz. Dinen bunlar doğru değil ama bu insanların babası, annesi, yakını çok arzu ediyorsa makul süre beklenebilir ama bu süre fazla uzatılmamalıdır.

M.K: Ölüm sonrasında çene kapatma? Gözü açık gitti deniyor Bunları nasıl açıklarız?

F.S: “Çene kapatılması tıbbi bir meseledir. Bu ruh teslim olduktan sonra bazı organlar gevşer ve düşer. Bunlardan biride göz ve çenedir. Tabii görünümlerinde kalmaları için düşen çene yerine getirilerek bağlanması ve gözlerinde zamanında kapatılması gerekir zamanında. Örnek bir kaza sonrasında gözleri açık kalabilir bir insanın. Halk arasında gözleri açık gitti denir şekilde defnedilir. Biri varsa o esnada gözler kapatılır. Ama illa gözler kapanacak diye bir durum yok.”

M.K: Cenazeye belirli bir mesafe uzak durulmalı yada erkek kadın fazla yaklaşmamalı deniyor. Aslı nedir ve nasıl olmalı? Cenazeye bakılabilirmi. Ölen kişiye bakmak günah mıdır?

F.S: “Cenaze görülebilir, bakılabilir bir cenazeye ancak bunu abartıp her gelene o cenazeyi göstermekte hoş değil. Dinen yakınlara göstermekte bir sıkıntı yok zaten ancak merak ettikleri için yakın olmayanlarında bende göreyim deyip sıraya girmesi de sırf merak Saik’iyle tabi ki doğru değil.

M.K: Mezarların başlarında suibrikleri görüyoruz. Ve cenaze definlerinde üzerine dökülen su ne anlam ifade ediyor. Bu konuda da çeşitli yorum yapanlar var doğrusu nedir?

F.S: “Mezara su dökülme işi. Peygamber efendimizin bir uygulamasına dayanıyor. Suudi Arabistan çöl iklimi. Kabir açıldıktan sonra cenaze defnedilip kapandıktan sonra çeşitli rüzgâr, fırtınalarla o kum toprağın kalkıp açılması mümkün o bölgede. Peygamber efendimiz buna bir tedbir olarak üzerine bir miktar su dökmüş ki yatısın açılmasın. Bu konuda biz işi abartmışız. Bir taraftan su başlanacak dökülmeye yok efendim sonuna kadar bitecek tek seferde geri dönülürse günah vb. diye Halbuki böyle bir şey yok.  Birde bu su kaplarının mezarlıklarda kabrin başında bulundurulmasının hiçbir mantığı yok. Ben bunu Balıkesir’de gördüm. Daha önce görev yaptığım yerlerde böyle bir şey görmedim. Oralarda da oralara ait örf ve adetler var başka başka. Burada pekçok kabrin başında ibrikler var. Dinimizde böyle bir tavsiye emir yok. Ben dedim niye burada bu böyle adet işte böyle gelmiş böyle gidiyor diye. Bunu cenaze merasimlerinde ben anlattım Artık bırakmıyoruz diyenlerde var.”

M.K: Cenaze namazına kadınlar katılabilir mi?

F.S: “Cenaze namazına kadınlarda katılabilir. Usulüne uygun şekilde arzu ettikleri kişilerin cenaze namazını kılabilirler. Cenaze Namazını kıldıran imama uyacak. Camilerimizde problem yok. Kadınlar camilerde peygamber efendimizin uyguladığı saf düzene uyuyorlar fakat cenaze namazlarında şöyle bir şey var. Bu ihlal ediliyor bazen. Gidip en safta bazen kadınların durmaya çalıştığı, erkeklerin arasına karıştı vb. görülebiliyor  bunlar. Bunlar doğru değil. Usul şudur: Ön safta erkekler olacak arka sata kadınlar olacak Bizim dinimizin öngördüğü sistem ,usul budur.”

M.K: Kadınların camiye gitmeleri konusunda ne düşünüyorsunuz buda zaman zaman çok konuşuluyor?

F.S: “Kadınlarımızın camiye gitme alışkanlığı pek yok maalesef. Bunda kadınlarımızın da suçu yok. İmkan ve fırsatı pek vermemiş ve zaman zamanda engellenmiş. Otur evinde kıl namazını demişiz. Camilerin nüfusunu düşünürken mahalleye kaç cami lazım erkek nüfusunu düşünerek vermişiz. Esasında iki cami lazımsa 4 cami lazım. Erkekler tıklım tıklım camiyi dolduruyor ama kadınlara yer var mı? Yok. Camilerimizde artık bir bölümü de kadınlara ayırıyoruz. İleride inanıyorum ki kadınlarda bu camilerimizde kendilerine ayrılan bu bölümleri kullanabilecekler, kullanacaklar.”

M.K: Mezara hangi ayakla girilir ?Sağ sol farkeder mi?Ve nasıl girilmeli?

F.S: “Mezara hangi ayakla girilir diye bir şey yok. Sağ ayak sol ayak farketmez. Camiye girerken bir tavsiye var sağ ayakla girip sol ayakla çıkılır. Mezar için böyle bir tavsiye yok. Mezarlarda dağıtılan pilav ayran vb.. Ölüm ve ölüm ötesinin çoğu dine olmayan ancak dinde varmış gibi uygulanan bir fiil eylem. Bitat.

M.K: Ölen kişinin ardından dağıtılan pilav ayran vb kimler ne yapmalı. Yapılması uygun mu?

F.S:” Bu maalesef kabristanlıkta birtakım şeylerin hediye olarak dağıtılması çok yerde var. Bir ilçede müftüyüm yaşadığım örneklerden biridir. Cenaze namazını kıldık Kabristanlığa gittik gömdük Kabristanlığın kapısından çıkacağız birde baktık iki genç sağlı sollu durmuşlar ellerinde mendiller var dağıtıyorlar. Bu nerden çıktı bu nedir? Gelen herkesin cebinde zaten bir mendil oluyor, ihtiyaçta oluyor. Bu zaruri değildir. İşte adet böyle dediler. Adetleri çoğaltmamak lazım. Başka bir yerde farklı şeyler dağıtanlar var. Şimdide bu cenaze sahibi yakınlarının gıda ihtiyaçlarını karşılamak. Bu görev cenaze sahibi kişinin komşularının görevidir. Bizim dinimizin öngördüğü usul inanç böyledir. Tabi ki insanların cenaze olduğunda uzaktan yakından gelirler gıda ihtiyacı da olabilir bu görev komşularınındır esasında aynı şekilde cenaze evindeki insanların ihtiyaçlarının karşılanması da. Bu güzel adetimiz uzun yıllar bizde uygulandı. Hala uygulanıyor ancak değişen şeyler var. Cenaze evlerinde de pideler, pilav-ayranlar oralarda da artık zaruretniş gibi adledilip yapmayan ayıplanarak şöyle denilebiliyor Babası öldü de bir ayran bile dağıtmadı gibi buna benzer bunlar doğru değil.Bunları konuşmamak ve konuşanları uyarmak lazım. Hocalarımız bunları anlatıyor ama toplumsal adet örfler elimizde olmayan sebeplerle bizim dışımızda süratli bir sel gibi yayılabiliyor.Yanlışta anlaşılıyor bazen uyarılar Şöyle denebiliyor gönlümüzden koptu verdim.Evet gönülden kopup verdin ama diğer yanda bir garibanın gönlünden kopsa da veremiyor Ona kötü örnek olunuyor, Onu düşünen maalesef ek olmuyor.”

M.K: Cenaze gömülürken Kuran okuyan hoca para alır mı almaz mı? Alması uygun mudur?

F.S: “ Kuranı Kerim okunurken para alınmaz. Kuran parayla okunmaz. Hocalarımız para okuduğu için para almazlar. Kur an dışında diğer yaptığı hizmetler karşılığında alın teri göz emeği denilen aşırıya kaçmayan şeylerin takdiminde sakınca olmaz ancak Kuran okunduğu için parada verilmez parada alınmaz. Kuranın parayla okutulması da okunması da caiz değildir.”

M.K: Cenaze sonrası ölen kişinin 40’ı 52’si yapılıyor Bu nedir niye 40-50?

F.S: “Cenazenin 7’si 52’si seneyi devriyesi diye bir şey olmaz. Ölüm anından sonra kaç yıl olursa olsun dua okumaları olur. Okutmaları değil bakın okumaları. Okumayı okutmak diye anladık çünkü kolayımıza öyle geliyor. Baban seni okutsun diye değil arkamdan bir fatiha okusun diye yetiştirdi. Bir Fatiha bile okuyamayanın vay haline. Vay benim halime diyebilmeli der kendi kendini kınar.”

M.K: Mezara gidildiğinde kabrin ne tarafında durulmalı? Baş tarafı, sağ sol fark eder mi?

F.S: “Mezarın sağında solunda önünde durma diye birşey yok. Herşeyin ifrat ve tefriki aşırısı yasaklanmıştır. Dinimiz ortayolu kabul eden bir dindir. Mezarlıklar konusunda Suudi Arabistan ve çevresinde vehabi bir anlayış vardır. Bu anlayışın en önemli göstergelerinden biri mezarlıklara karşı gösterilen aşırı epkidir.Bu tepki o anlayıştan önceki mezarlıklara gösterilen bir anlayış ve orada denmiştir ki bu kötü adeti ortadan kaldırmak için mezarlıkların tamamı düz edilip yok edilmesi lazım diye İkiside yanlış Türklü türlü süslemelerde paralar harcayıp dünya köşkü haline getirmek yanlıştır.”

M.K: Mezarlar nasıl olmalı? Bizim mezarlarımız uygun şekilde mi yapılıyor. Bazı gördüklerimiz farklılıklarda içerebiliyor örneğin taş, mermer ,renkli renksiz vb..?

F.S: “Bizim mezarlıklarımızda da yer yer yanlışlıklar görüyoruz. Dinen mütevazi bir mezar yaptırmakta bir şey yok.Gaye burada orada yatan insanın o insan olduğunun sonraki nesle hatırlatılması bir nişane konmasıdır.Mezar Taşını abartıp envayi çeşit mermerlerle bir bina gibi yaptırmak uygun değil. Orta yolu bulup o yol üzeri yürünmeli ve aşırılığa kaçmamak gerekir”

M.K: Ölen kişinin üzerine konan bıçak?

F.S: “Tıbben ölüm sonrası fizyolojik değişiklikler olur ve bunlardan biri karın şişliği O karnın üzerine bir ağırlık maddesi metal konur. Şişliğin büyümesine engel olmak için. Bunun dinen bir ilgisi yok. Atadan dededen görme karnın şişmemesi için konan kılıç, bıçak örflerden biri.”

M.K: Mezarda hangi dualar okunmalı?

F.S: “Mezarda okunacak dualar diye dua ayrılmaz. Sadece Peygamberimizin meftalara okunmasını tavsiye ettiği sureler vardır. Yasin, Tebareke, Amme, İhlas gibi. Bunların okunması peygamber tavsiyesidir dua niyeti ile allah rızası için okunur. Kuranı Kerimden ayetler okunabilir. “

M.K: Alkollü birinin mezara girmesi doğru mu? Yada hamile bir bayanın?

F.S: “ Alkol dinimizin yasakladığı insan için zarar veren bir yasaklı maddedir. Bu maddeyi alıp, dinimizin kutsal saydığı ibadet yerlerini ziyaret yasak üzerine yasak ve doğru değildir. Tesettür konusunda namazın farzlarından biri setri avrettir. Dinimizce örtülmesi gereken yerlerin örtülmesi. Müslüman erkek bu kurallara uyar uymalıdır. İbadet yapmak istediği zaman ibadetin gereğini yerine getirmek için bunlara uymalıdır. Hamilelerinde mezar ziyareti yapmasında sakınca yoktur.”

M.K: Karesi, Müftülüğünün yaptığı çalışmalar neler?

F.S:”Karesi Müftülüğü olarak yaz döneminde yaz kuran kursları işlerini yürütüyoruz. Camilerimiz, Kuran Kursları ve halkımızın talep ettiği yerlerde burada dini eğitim aldırmak istiyoruz denilen yerlerde kuran kursu açıp gösteririz.7 yaşından sonra eğitimlerimiz başlıyordu bilirsiniz ancak 4 yaş okul öncesi gibi kuran kursu versiyonunu işliyoruz biz. Bu sene Karesimiz de tüm kuran kursları ve camilerimizde kurslar açıldı ve yaklaşık 100ün üzerinde geçici imam görevlendirdik. Bunlar kadro elde edememiş ilahiyat mezunu kızlarımız gençlerimiz. Kızlarımızın İgilisi erkekleri geçti ancak hepsi ilgiler.”

M.K:İnternetten alınan seccadelerin sesli olarak anlatımlı olması ve alınması uygun mu?İnternetten takip edilerek okunan Kuran ile hatim olmuş olur mu ve Organ Bağışı doğrumudur?

F.S: “İnternetten alınan namaz kılma seccadeleri eğitim aracı olabilir. Onun dışında başka amaçla kullanılıyor mu bilmek lazım. Seccadeyi sereyim o okusun ben dinleyeyim deniyorsa bu doğru değil. Seccade bir araçtır sereriz ve üzerinde namaz kılarız. Bundan bize öğreteceği bir şey varsa tamam ancak bizim yapmamız gerekeni ona yaptırırsak bu olmaz. Elektronik programda Kuran-ı hoca okuyor vatandaşımızda okuyor Okursa Hatim sevabı alır ancak okumaz sadece dinlerse sadece sevap alır. İnternetten takip ederek değil okuyarak olmalı . Organ bağışı konusunda bunun ticareti yapılmamalı. Bağış olmalı.Biz öldükten sonra bir organımız birine fayda olursa bunun elbette ki büyük bir sevabı var.”

BİR HAKİKATİN ARDINDAN

Toplumda belki de birçok insanın yapmaya cesaret edemeyeceği meslek gassallık. Kimi zaman bir imamın üstlendiği kimi zaman meslek edinerek bu işi yapanların ekmek parası. Her gün en az bira ölüyü yıkayıp, temizleyip, kefenledikten sonra ebediyete uğurlamak.Hatırlandığında ürperti verir insana ölüm…Cenaze hüznün, mezarlarsa sessizliğin içinden çıkan bir hakikatin sesini dile getirir adeta.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu