GELENLER GEÇMİŞE GİDİYOR
“Balıkesir de ki belediyelerimiz yaptıkları kültürel etkinliklerde orijinal elbiseler varken yeni kıyafetler alıyorlar”
“Antika sayesinde birçok şey keşfettim. Kültürel olarak kendimi çok geliştirdim. Her eser bir kültürü temsil ediyor burada.”
“Elimizde Osmanlı döneminden nüshalar, matbular var. Bu matbuların çoğunu çöpten buluyoruz.”
Geçmişte Osmanlıya olan merakı sebebiyle işletmeciliği bırakarak Antikacılığa başlayan Nihat Yeşil, Yıldırım Camisi’ nin karşı arasında bulunan Yeşil Antika dükkânına gelen ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Nihat Yeşil geçmişe olan ilgisini antika işiyle devam ettirirken, Osmanlıca, Farsça ve Arapça Eğitimi alıyor ve tarihe daha yakın bir şekilde şahitlik yapmak istiyor.
Geçmiş dönemlere dair el işi gelinlikler, düğün elbiseler, Yörük kıyafetleri, el dokuması işlemeler, gramofonlar ve 1900’ lü yılların başından günümüze gelebilmiş matbu ve el işi antika eserlerin bulunduğu dükkânı ziyaret edenler tarihe canlı bir şekilde şahitlik ediyorlar. Avrupa’ da 20. yüzyılın başlarında kullanılmış eşyalarında bulunduğu antika dükkânında, her eşyanın bir kültürü temsil ettiğini belirten Nihat Yeşil, Antika işinin koleksiyonerlikten çok farklı olduğunu, ekonomik gücü yetse bütün eserleri satmak istemediğini belirtiyor. 10 seneyi aşkın süredir Balıkesirli Antika severlere hizmet etmiş Yeşil Antika dükkânının sahibi Nihat Yeşil Kapılarını B.Merhabaya açtı.
İşletmecilikten Antikaya
Antikacılığı tercih etmesindeki en büyük etmenin geçmişe dair duyduğu merak olduğunu belirten Yeşil Emekli olduktan sonra işletmecilik yaptığını ve 70’ lerden bu yana Osmanlı ve geçmişine duyduğu merak ve ilgi sebebiyle antikacı olduğunu belirtti. Merakını ve heyecanını hala koruduğunu belirten Yeşil “ bu yüzden Osmanlıca, Arapça, Farsça öğreniyorum. 2005’ ten bu yana bu işle meşgulüm. Bir merakın izinden giderek bu işi yapıyorum ve keyifle severek yapıyorum” dedi.
Avrupa’dan Eserler Var
Avrupa’ nın eskilerinin de Antika dükkanında olduğunu ifade eden Nihat Yeşil “ Mesela Posta Terazileri, bizde olmayan ve Avrupa da çok kullanılan zither çalgısı var. Elimde bulunan zither çalgısı ve posta terazileri 1900’lerin başında Avrupa’ da kullanılan eserler. Zither’ da el işi kök boya ile yapılmış bizim kanun veyahut iran çalgısı santura benzer. “ dedi.
Tarihi Çöpten Buluyoruz
Yeşil Antika dükkanı’ nın sahibi Nihat Yeşil Antikaların yanı sıra matbularla da uğraşıyor. Dükkanında bulunan pek çok Osmanlıca eseri çöpten bulduğunu ifade ediyor. Yeşil matbularla alakalı “Ben kendim eserlere ulaşıyorum ya da bize haber ediyorlar. Vatandaş kendisi okumayı bilmiyor ne işime yarayacak diyerek ya çöpe atıyor ya da bir köşeye koyuyor. Şimdiye nazaran önceki dönemlerde bu çöpe atılma olayı daha çoktu. Çöplerde istemediğiniz kadar Matbu bulabilirdiniz, çöplerden pek çok kitap buldum. Matbuları bulup tamiratını yapıyoruz, eksik bir sayfası varsa bulmaya gayret ediyoruz. Kimi müşteri hiç tamir olmadan almak istiyor ona bulduğumuz gibi satıyoruz.” ifade ediyor.
Orijinali varken yenisini alıyorlar
Balıkesir de ki belediyelerin yaptıkları kültürel etkinliklerde orijinal elbiseler yerine yeni kıyafetler aldığını eleştiren Nihat Yeşil “ Balıkesir’de pek çok insan antika işinin olduğuna vakıf değil. Anca bir etkinlik veya gösteri olacak. Belediyeler tarihi anımsatmak için yaptığı etkinliklerde orijinale sadık kalmadığını belirten Yeşil “Bu etkinliklerde eski orijinal elbise varken gidip yenisini yaptırıp alıyorlar. Hâlbuki aynı fiyata ve orijinal olan elbiseler bunlar. Balıkesir’de belediyelerimiz kültür etkinliği düzenleyebilir. Kendi kültürümüzü tanıtmak için bizlerle ortak bir çalışma yapabilir. Dükkânımızda Balıkesir kültürüne özel birçok şey var ve Balıkesir’de kültürel olarak zengin bir yer.
Her eser bir kültürü temsil ediyor
Antika işine Balıkesir’ de başlayan Nihat Yeşil Antika işinin hem dinlendirici hem de kültürel manada gelişime katkı sağlayan bir meslek olduğunu ifade ediyor. Antikacılığa vakıf olmanın çok zor olduğunu belirten Yeşil “ Bu meslek de konuya tamamıyla vakıf olamazsınız, ömür yetmez.Bir taraftan alıyorsun, bir taraftan satıyorsun tüm bunları yaparken bilgi birikiminizde olabiliyor. Ama tamamıyla hâkim olmak çok zor. Bu iş sayesinde birçok şey keşfettim. Kültürel olarak kendimi çok geliştirdim. Her eser bir kültürü temsil ediyor burada. Hepsi birbiriyle bağlantılı.”
İsteyerek ve keyif alarak satmıyorum
Koleksiyonerlik ve Antikacılığın farklı olduğunu belirten Yeşil “ Bizim işimiz koleksiyonerlikten çok farklı. Onlar satmıyor bekletiyorlar. Benimde maddi gücüm iyi olmuş olsa bende satmak istemem bu kadar değerli eşyayı. Antika bu yüzden İsteyerek keyifle sattığım bir şey değil. Çünkü aynı şeyi bir daha bulma şansın yok. Şimdi tarihi değeri yüksek olan bir şeyi sattın, hemen aynı şeyi bulma imkânı yok. Bir nesne üretilmiş vakti zamanında ve şimdilerde kullanılmadığı için üretimi durdurulmuş. Vatandaşın biri sandığa saklamış, bize getiriyor satıyor. Bana da alıcı geliyor ve alıyor. Bu işle ilgiliysen İstesen de istemesen de satmak zorundasın” dedi.
Emekli İşi
Dükkanın da bulunan antikaların fiyatlarının standartların üzerinde olmadığını belirten Nihat Yeşil “ Şimdi bir eseri 300’ aldım ve aldıktan sonra 400 veya 500 e satılacak. Başka biride diyor ki bende 200’ e aynı eser var. Onu gidip alacağım. Piyasada sabit fiyatlar olmadığı için bilmeden fazladan alabiliyorsunuz.” Dedi. Nihat Yeşil Antikacılığın evi geçindirmek için yapılacak bir iş olmadığını belirtiyor. Açıklamalarda bulunan Yeşil “ Antikacılık bir dükkân açayım da günlük kazanç sağlayayım denilecek bir iş değil. Sadece keyif için yapılabilir. Emekli işi. Bir eseri alıyorsun ve satımı için bekliyorsunuz. Bu bazı zaman bir ay oluyor bazı zaman hemen.”
SAMET AYDIN