GündemKöşe Yazıları

Oyuncakçı

Oyuncakçı

Oyuncakçıları, şarkı söyleyen bebekleri, sesli arabaları sever misiniz? Sokak çalgıcıları ilginizi çeker mi? Masal anlatan bebekler, dua eden Elif bebek, oyuncak asker seti, yapbozlar, et bebek, lâhana bebek, bez bebek, bilye ve taso koleksiyonu, fincan takımları, bebeklerimize kendi ellerimizle diktiğimiz bebek kıyafetleri, plastik toplar, zıplayan top, balonlar, su tabancası, boncuklu tabanca, kokulu defterler ve kokulu silgiler, ilginç koleksiyonlar, sanal bebek, tetris, ateri, uzaktan kumandalı arabalar, Barbie bebekler bizim 1990’lı yıllardaki favori oyuncaklarımızdı. Dünya klasiklerini okurken sokak çalgıcıları, küçük duvar boyacıları, mızıkacılar, şapkasını açıp para toplayarak sokak konseri verenler, yol üstünde dans ederek etrafı şenlendirenler çok ilgimi çekerdi. Sokak çalgıcıları, dans eden oyuncak bebekler, yanıp sönen ışıklı spor ayakkabıları, çok pahalı oyuncaklar için hangimiz hayal kurmadık ki.

Kimimizin çocukluğunda hiç oyuncak bebeği, oyuncak askeri, top hediye edeni dahi olmamış ve o dönemi yokluk içinde geçmiş mesela. Çuval dolusu bebeklerim, renkli fincan takımlarım ve oyuncak koleksiyonum olan biri olarak çok şükür ki mutlu bir kız çocuğuydum. Dedelerimizin, savaş yıllarında büyüyen çocukların, geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin çocukluğu ne hüzünlüdür. Mermilerin kulağımızda vızıldadığı, roketlerin yanı başımızdan uçuştuğu, evlerimizin bombalandığı, savaşın ortasında yaşam süren talihsiz çocuklarımızın ellerinden çocukluğu alınmıştır. Parası olmayan bir miniği mutlu eden, bayram günlerinde çocuklara küçük toplar ve fıstıklı çikolatalar armağan eden yerli esnafımız sayılan kahraman oyuncakçılarımızı da unutmamak gerek.

1990’lı yılların oyuncakçıları, sokak bakkalları nasıl da mis kokusuyla tatlı anılarını bize bırakıp gittiler. Bir oyuncak bebeğin alınması için her gece hayal kuran kız çocuklarımızı, top oynarken fark etmeden spor ayakkabısını yırttığı için babasının yeni bir ayakkabıyı alma gücü olmayan fakir erkek çocuklarımızı, hiç büyümek istemeyen büyüklerimizi, yeni doğum  yapacak olan genç çiftlerimizi, çocukluğunu hiç yaşayamamış olan iyi kalpli yetişkinlerimizi mutlu edelim haydi. Gün bugündür ve bir oyuncakçıdan toptan alışveriş yaparak birilerini mutlu etme günüdür. Hatta paramız yoksa kendi oyuncağımızı kendimiz yaparak, deniz kenarından topladığımız beyaz doğal taşları akrilik boyalarımızla boyayıp harika biblolar yaparak, kır çiçeklerini kurutup çerçeve süsleyerek, balonlarımızı gökyüzüne ipiyle salarak, çikolata ve yanında içten bir mektupla birinin gönlüne girerek, en güzel armağan olan kitapla bir çocuğu sevindirerek mutluluk oyununa başlayabiliriz. Hayat bir oyun sahnesi, bizler canlı oyuncusuyuz ve ürettiğimiz güzellikler de oyuncağımızdır aslında. Oyuncağı olmayan köy çocuklarımıza el birliğiyle bir oyuncak kumbarası hazırlayalım, sokakları çocuk sesleriyle canlandıralım, oyuncakçılarımızı ziyaretsiz bırakmayalım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu