“Camsız Hayat Mümkün mü?”
“Balıkesir’de Camın Hikâyesi” “Cam hayatımızın hangi alanlarında vazgeçilmez, ısı cam neden en çok tercih edilen ürün oldu?”
“Camcılık Ölür mü, Yoksa Geleceğin Mesleklerinden Biri mi?”
1967’den bu yana camcılık yapan Sami Pak, mesleğin püf noktalarını, geçmişten bugüne değişimini ve geleceğini anlattı.
Cam Hayatımızın Neresinde?
“Camsız bir hayat düşünülebilir mi?” diyen Sami Pak, gözlükten otomobile, evlerden vitrinlere kadar her yerde camın vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.
4 milim cam: İnşaatlarda,
6 milim cam: Dükkanlarda,
10 milim cam: Vitrinlerde tercih ediliyor.
Teknoloji Camcılığı Nasıl Değiştirdi?
Pak’a göre, teknolojinin gelişmesi sektöre olumlu yansıdı:
Isı cam: Kışın sıcaklığı içeride tutuyor, yazın serinlik sağlıyor.
Vinç sistemleri: Eskiden ilkel yöntemlerle yapılan montaj artık çok daha güvenli ve pratik şekilde yapılıyor.
Bugün en çok talep edilen ürünün çift cam (ısı cam) olduğunu belirtiyor.
Camcılıkta Kriz ve Zorluklar Oldu mu?
Sami Pak, 1970’lerde yaşanan cam krizini unutamıyor:
“Fırınlar yanıyordu ama üretim yoktu. Grevler yüzünden cam bulunmuyordu. Boşuna enerji harcanıyordu.”
Camcılık Bir Sanat mı?
Camcılığı “sanat” olarak tanımlayan Pak,gazete Merhaba'ya işi şöyle anlattı.
“Bir terzi kumaşı alıp diker, biz de camı alıp işleriz. Sadece kesip satmıyoruz, camı sanatkar gibi işliyoruz.”
Bu Meslek Ölür mü?
Pak, mesleğin geleceğiyle ilgili umutlu ama bir yandan kaygılı:
“Bu sektör ölmez, dünyanın her yerinde geçerli. Ama çırak yetişmiyor, usta yetişmiyor. 10 sene sonra bu ülke sanatkar bulamayacak.”
“Camsız bir hayat yok. Gözlükler hep camdan, arabalar camsız gitmiyor, cam hayatımızın her yerinde. Cam mikrop tutmayan tek nesne” diye konuştu.
Her türlü camı kullandıklarını belirten Pak, “4 milim cam inşaatlarda, 6 milim cam dükkanlarda, 10 milim cam ise vitrinlerde kullanılıyor” dedi.
Teknolojinin sektöre büyük katkı sunduğunu dile getiren Pak, “Teknolojinin gelişmesi cam çeşitlerini artırdı. Isı cam konfor sağlıyor; kışın sıcağı alıyor ama soğuğu geçirmiyor, yazın ise serin tutuyor. Eskiden ilkel yöntemler vardı ama şimdi vinç sistemleriyle camları yukarıya çıkarıyoruz. En çok talep edilen çift cam yani ısı cam oluyor” diye konuştu.
1970’lerde yaşanan sıkıntılara da değinen Pak, “70’li yıllarda cam krizi vardı. Fırınlar yanıyordu ama üretim olmuyordu. Grevlerden dolayı üretim yapılamıyor, enerji boşa gidiyordu. 80 öncesi o dönemi unutamam” dedi.
Camcılığı bir sanat olarak gördüğünü vurgulayan Sami Pak, “Camcılık sadece camı kesip satmak değildir. Biz camı işliyoruz. Bir terzi kumaşı alıp diker, biz de camı aynı şekilde işliyoruz” sözleriyle mesleğin inceliklerini paylaştı.
