Ne Amerika Ne Almanya Yapabilir! Etken Madde Türkiye'de

Bilin İnsanı Faruk Durukan'dan ekonomi canlılığı hareketi Bakın Ne Yaptı?

Ne Amerika Ne Almanya Yapabilir! Etken Madde Türkiye'de

Ne Amerika Ne Almanya Yapabilir! Etken Madde Türkiye'de

“Gül Atıkları Ekonomiye Nasıl Katkı Sağlıyor?”

Balıkesir’in Edremit ilçesinde gül yağı üretimi sonrası ortaya çıkan atıklar, AR-GE çalışmalarıyla işlenerek ekonomiye kazandırılıyor. Peki, bu atıkların değeri nereden geliyor?

Türkiye, Gül Üretiminde Dünyanın Lideri


Gül, dünyada başlıca Türkiye, Bulgaristan ve İran’da yetiştiriliyor. Türkiye ise tek başına diğer iki ülkenin toplamından daha fazla gül üretiyor. Özellikle Isparta başta olmak üzere Edremit ve çevresindeki üretim merkezleri, hem gül yağı hem de türev ürünleriyle ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

Ancak bugüne kadar gül yağı çıkarıldıktan sonra geriye kalan posalar ve atıklar değerlendirilmiyor, hatta zararlı olarak kabul ediliyordu. İşte bu noktada devreye AR-GE çalışmaları girdi.

Atıktan Ekstrata: 100 Tonluk Dönüşüm

Edremit’te faaliyet gösteren AR-GE firması sahibi Faruk Durukan, bu yıl içinde 100 ton gül atığını işleyerek ekstrat haline dönüştürdüklerini açıkladı. Durukan, bu çalışmayla hem çevreye zarar veren bir ürünün faydalı hale getirildiğini hem de ekonomiye yeni bir katkı sağlandığını ifade etti.

Durukan, “Bizim işimiz ülkemizde bulunan ham maddeleri ekonomiye kazandırmak. Gül atığı artık çöpe gitmiyor, katma değerli ürüne dönüşüyor. Dünyaya hayırlı olsun” dedi.

Gül Ekstratının Kullanım Alanları


Gül ekstratı yalnızca parfüm ya da kozmetik için değil, farklı sektörlerde de kullanılabiliyor.

Sağlık: Yapılan bilimsel yayınlarda gül ekstratının özellikle kolon kanseri tedavisinde öne çıktığı belirtiliyor.
Kozmetik: Cilt için en güçlü doğal etken maddelerden birini barındırıyor. Krem, losyon ve serumlarda kullanılıyor.
Tarım: Tarımda pestisit kullanımını azaltıyor, ayrıca kuraklıkla mücadelede bitki direncini artırıyor.
Bu özellikleriyle gül atığı, artık yalnızca bir yan ürün değil; sağlık, kozmetik ve tarım için stratejik bir hammadde haline geliyor.

“Bu Çalışma Avrupa’da Yapılamaz”

Durukan, gül ekstratının elde edilmesinin Türkiye için bir ayrıcalık olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu çalışma Almanya’da ya da Amerika’da yapılamaz. Çünkü etken madde bizde mevcut. Gül Anadolu’nun bir hazinesi. Bizim avantajımız, bu hazineyi bilimle birleştirip ekonomiye kazandırmak” dedi.

Ekonomik Katkısı Ne Olacak?

Gül yağı üretimi Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden biri. Ancak yalnızca yağı değil, atıkların da işlenip satılmasıyla birlikte sektörün ihracat potansiyeli artacak. 100 ton atığın işlenmesi bile kozmetik ve sağlık sektöründe milyonlarca liralık katma değer anlamına geliyor.

Durukan’a göre, bu proje büyütülürse Türkiye’nin yalnızca gül yağı değil, gül ekstratı ihracatında da dünya lideri olması mümkün.

Balıkesir’den Dünyaya Uzanan Bir Proje

Edremit’te başlayan bu dönüşüm çalışması, hem Balıkesir’in AR-GE potansiyelini gösteriyor hem de atık yönetiminin nasıl ekonomik değere dönüşebileceğine dair örnek bir model oluşturuyor.

Uzmanlara göre, gül atığının değerlendirilmesi Türkiye’de tarım, sağlık ve kozmetik sektörlerinin birlikte büyümesi için önemli bir fırsat.

Sağlıkta Kullanımı
Kolon kanseri tedavisinde destekleyici: Bazı bilimsel araştırmalarda gül ekstratının antioksidan ve antienflamatuvar özellikleri nedeniyle kolon kanseri hücrelerinin gelişimini yavaşlattığına dikkat çekiliyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirme: İçeriğinde bulunan polifenoller serbest radikallerle savaşarak hücreleri koruyabiliyor.
Sinir sistemi üzerinde olumlu etkiler: Gül özünün sakinleştirici etkisi olduğu, stres ve kaygıyı azaltmada faydalı olabileceği belirtiliyor.

2. Kozmetikte Kullanımı
Cilt gençleştirici: Gül ekstratı, içerdiği antioksidanlar sayesinde cildin yenilenmesine destek oluyor.
Nemlendirici ve besleyici: Kuru ciltlerde nem dengesini sağlıyor, düzenli kullanımda daha canlı bir görünüm sağlıyor.
Akne ve tahrişe karşı: Antibakteriyel özelliğiyle ciltteki iltihap ve kızarıklıkları azaltabiliyor.
Kırışıklık önleyici: Kollajen üretimini destekleyerek yaşlanma belirtilerini yavaşlatabiliyor.

3. Tarımda Kullanımı
Doğal pestisit etkisi: Gül ekstratı, bazı zararlı böceklerin çoğalmasını engelleyerek kimyasal ilaç kullanımını azaltabiliyor.
Toprak sağlığına katkı: İçeriğindeki organik bileşenler toprağın canlılığını artırıyor.
Kuraklığa dayanıklılık: Bitkilerin su tutma kapasitesini artırarak kurak koşullarda dayanıklılığı destekleyebiliyor.

4. Ekonomik Katkısı
Daha önce atık olarak görülen gül posası, artık katma değerli ürün haline geliyor.
İlaç, kozmetik ve tarımda kullanıldığında milyonlarca liralık ek gelir sağlayabiliyor.
Türkiye, bu üretimde ham madde zenginliği sayesinde Avrupa ve Amerika’ya göre avantajlı konumda.

5. Gül Ekstratının Günlük Hayatta Kullanımı
Cilt bakım kremlerinde, losyonlarda ve şampuanlarda bulunabiliyor.
Bitki çaylarına ve doğal takviyelere eklenerek kullanılabiliyor.

Kaynak: İHA
çiçek Faruk Durukan Ar-Ge Firması Sahibi Faruk Durukan edremit