GündemKöşe Yazıları

Özüne Dön Ey Kendim

Özüne Dön Ey Kendim

 

İnsanın yaşadığı zorluklar karşısında davranışları ne kadar değişse de her ne kadar pozitif sulardan ayrılıp, negatif limanlara sığınsa da önemli olan özüdür. Çünkü bir müddet debelenir sonra yine özüne döner insan. Ben de özüme dönmek için niyet etmiştim, üst üste katlanan sorunlarla boğuştuğum günlerden birinde. O an, geçmişe bir nokta koyup duygu durumumu düzeltmeye karar vermiştim. Bu kararımda etkili olan ise, en yakınlarımın bile yaşadığım sıkıntılarla değil, harabe bir evi nasıl bu hale getirdiğimle ilgilenmeleri olmuştu. Üst üste katlanan sorunlarla boğuşurken ben, “belki de işlerin bu kadar ters gitmesinin nedeni budur” demiştim kendimce. İlla bir nedene ihtiyacımız var ya işler sarpa sardığında. Bu süreçte de kendimi çok sorgulamıştım, “neden” diye. Kendimde bulduğum tek hata ise o da hata sayılır mı bilmem, verdiğim paranın ederinde temiz iş beklentisi idi. Her neyse gelelim fark ettiğim nedene ve yalan söylemeyen o gözlere. Yani mağduriyetim karşısında, hoşnutluğunu ifade eden bakışlara. “Yok, artık güya özüne dönmüş, hala negatif düşünüyor” dediğinizi duyar gibiyim. Lakin teselli mahiyetinde söylenen sözlerin altında yatan kinayenin, beni bu kanaate sürüklediğini bilmenizi isterim.

Mesela boyumdan büyük işe kalkışmışım ve gereksiz masraf yapmışım. Herkes yaşıyormuş aynı sorunları ve bu nedenle görmezden gelmeliymişim bazı şeyleri. Bu arada ne kadar masraf ettiğim de bir hayli merak konusu oldu. Tek başıma ne yapacakmışım bu kadar büyük evde. Detaycı olduğum için evin işi bitmezmiş. Ne gerek varmış böyle bir yatırıma? Usta bulmak zormuş ve suyuna gitmeliymişim. Can acıtanlarını yazmadığım daha nice yargılayan sözler karşısındaki moral bozukluğumla, az daha kendimi suçlu hissedecektim yaptırdığım tadilat için. Kim bilir belki de haklıydılar ancak içinde bulunduğum durumda duymak istemediğim sözlerdi bunlar. Destekten çok köstek gibi geliyorlardı bana. Ha bu arada “sağlıkla, güle güle otur” diye içime su serpenler de oldu elbette.

İşte ben de o karar günümde, bütün bu sözlerin sahiplerini, davranışlarını ve bakışlarını tek tek masaya yatırdım ve bu cümlelerin bende nasıl bir mesaja dönüştüğünü analiz ettim. Merak etmeyin bardağın dolu tarafından da baktım ancak söylenen sözlerle birlikte bakışlar da devreye girince, o asla yalan söylemeyen gözlerde kıskançlık duygusunun yansımalarını gördüm, tüm iyi niyetli düşünme çabama rağmen.

Yine de özüme dönmemi sağlayan herkese, her söze teşekkür ediyorum. Elbette bana bu fırsatı yaratan sonsuz kaynağa öncelikle. Akışına bırakmıştım zaten çünkü yapı olarak asabi bir insan değilim genelde lakin benim de bir sabrım var ve neyse ki taşmadan yakaladım hayatımın dümenini yeniden. Sonra aldım kendimi karşıma ve “iki aydır zihnini, bedenini, ruhunu meşgul eden üstelik sonsuzluğa götüremeyeceğin bu mülk mü ya da ustaların sorumsuz davranışları mı yönetecek seni, yoksa sen mi yöneteceksin hayatını? Sen ki insanlara, ruh zenginliğinin, dinginliğinin yaşamı güzelleştiren en önemli faktörler olduğunu söyleyen ve yazansın. Peki, sen ne yaptın bu geçen iki aydır? Debelenip durdun düştüğün çukurda” dedim.

Aslında aksi giden işlerin ya da bu aksiliklere sebep olanların değil de, sadece bir dokunuşa ihtiyacımın olduğunu fark ettim o anda ve bu süreçte yalnız olmamın beni bu kadar yıprattığını, belimi büktüğünü anladım. “O halde hadi ayağa kalkma zamanı. Kalk ve özüne dön ey kendim. Sen ki ne zorluklar yaşadın ve altından kalktın birer birer bunlar ne ki? Güç sen de ve sen ne istersen o olur. Sonsuz kaynağa ve güçlü kişiliğine sarıl” diye de motive ettim kendimi. Tam zamanında yapmışım bu konuşmayı ki, rahatlamış bir beden, zihin ve ruh üçlüsünün itici gücü ile ertesi sabah harika bir güne uyandım. Akşam aldığım kararı hayata geçirmek üzere güzel bir kahvaltı ile başladım yeni güne. Ardından yaşadıklarıma üzülen kuzucuğumla keyifli bir konuşma yaptım. Zira onun da rol modeliydim yaşamında. Hep güçlü duran annesinin pes etmiş olduğunu görmemeliydi. Benim mutlu sesim onu da mutlu etti elbette. İnsanız ve bazen duygularımızın esiri olabiliyoruz, bulunduğumuz şartlarda. Yine de sağlığım için, mutluluğum için ve gelecek günlerimin temelini olumlu düşüncelerle atmak için, o ihtiyaç duyduğum gücün kendimde olduğunu bir kez daha deneyimlemiş oldum böylece.

Demet TOK 

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu