Türkiye’de Bel ve Boyun Fıtığında Yeni Dönem
Ağrı ve Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Cevdet Düger, bel ve boyun fıtıklarında cerrahiye gerek kalmadan uygulanan nükleoplasti, radyofrekans ve ozon tedavilerinin birçok hastada başarılı sonuçlar verdiğini belirtti.

Prof. Dr. Cevdet Düger: “Her Fıtığın Tedavisi Aynı Değildir”
İstanbul – SPN Clinic bünyesinde hastalarını kabul eden Prof. Dr. Cevdet Düger, bel ve boyun fıtıklarının her hastada farklı özellikler gösterdiğini belirterek, “Her fıtığın tedavisi aynı değildir, doğru teşhis doğru tedaviyi belirler.” dedi.
Düger’e göre tedavi planı, fıtığın yeri, büyüklüğü, sinir baskısının derecesi ve hastanın yaşam kalitesi göz önünde bulundurularak yapılmalı.
Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri Öne Çıkıyor
Prof. Dr. Düger, fıtık tedavisinde ameliyatsız yöntemlerin son yıllarda büyük gelişme gösterdiğini vurguladı.
Cerrahiye başvurmadan birçok hastada olumlu sonuç alınabildiğini belirten Düger, uyguladıkları yöntemler arasında nükleoplasti, radyofrekans, ozon tedavisi ve sinir bloklarının bulunduğunu söyledi.
Nükleoplasti yönteminde disk içindeki basınç azaltılarak sinir köküne olan baskı hafifletiliyor.
Radyofrekans tedavisinde ise ağrı sinyallerini taşıyan sinir uçları özel bir ısı enerjisiyle etkilenerek ağrı iletimi azaltılıyor.
Ozon tedavisi, oksijenle zenginleştirilmiş ozon gazının iltihaplı bölgeye uygulanmasıyla dokuların yenilenmesini ve iyileşmeyi destekliyor.
Sinir blokları ise belirli sinir bölgelerine yapılan enjeksiyonlarla ağrının kısa sürede kontrol altına alınmasını sağlıyor.
Bu işlemlerin çoğunun lokal anestezi altında, günlük uygulama şeklinde gerçekleştirildiğini belirten Düger, hastaların genellikle aynı gün normal yaşamlarına dönebildiğini ifade etti.
Cerrahi Ne Zaman Gerekiyor?
Prof. Dr. Cevdet Düger, bazı durumlarda ameliyatsız tedavilerin yeterli olmayabileceğini belirterek, “Ameliyatsız yöntemlerle altı ila on iki hafta içinde yanıt alınamazsa veya hastada güç kaybı, idrar tutamama gibi ciddi nörolojik bulgular varsa cerrahi seçenekler gündeme gelebilir.” dedi.
Bu gibi ileri vakalarda mikrocerrahi, endoskopik disk çıkarma ya da disk protezi gibi modern cerrahi yöntemlerin tercih edildiğini vurguladı.
Kişiye Özel Tedavi Şart
Düger’e göre fıtık tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli unsur, kişiye özel planlama.
“Her hastanın fıtığı, ağrısı ve yaşam koşulları farklıdır. Bu nedenle tedavi planı da kişiye özel olmalıdır.” diyen Düger, erken tanının tedavinin başarısını önemli ölçüde artırdığını ifade etti.
Ayrıca, hastaların günlük yaşamda duruş bozukluklarından kaçınması, düzenli egzersiz yapması ve kilo kontrolüne dikkat etmesinin tedavi sürecini desteklediğini vurguladı.
Ameliyatsız Çözüm Mümkün Ama Zamanında Müdahale Şart
Prof. Dr. Düger, bel ve boyun fıtıklarında ameliyatsız çözümlerin mümkün olduğunu ancak doğru zamanda müdahale edilmesi gerektiğini söyledi:
“Fıtık hastalığında erken teşhis ve doğru tedavi yöntemi büyük fark yaratır. Hastalar ağrılarını hafife almamalı ve gecikmeden bir uzmana başvurmalıdır. Uygun hastalarda ameliyatsız yöntemlerle son derece başarılı sonuçlar alıyoruz.”