Rahat Bir Oruç İçin Demirhindi Şerbeti İçin
Padişahların İçeceği Demirhindi Şerbeti, Osmanlı mutfağının en ünlü şerbetidir ve susuzluğa iyi gelmesi nedeniyle de Ramazan ayının en çok tercih edilen içeceğidir.
Demirhindi ağacı, asıl vatanı Afrika’nın tropik bölgeleri olup, buradan Hindistan, Malezya, Endonezya ve orta Amarika’ya kadar yayılmış olan, 10-25 m boyunda bir bitkidir. Demirhindi şerbeti de işte bu ağacın koyu kestane renginde keçiboynuzuna benzeyen meyvelerinden elde edilir. Batılıların “tamarint” dedikleri demirhindi meyvesinden yapılan şerbeti, Osmanlıda hatırı sayılan şerbetler arasında yer almaktaydı. Geçmişte “temr-i hindi” olarak bilinen bu bitki, halk arasında da “temirhindi” veya “hind hurması” ismiyle anılmaktadır.
Demirhindi meyvesinin içeriği oldukça zengindir. Meyve bileşiminde protein, şeker, pektin, A, B1, B2, B3, B5, B6, C vitaminleri, potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, sodyum, demir, selenyum, bakır gibi mineraller bulunur.
Demirhindi şerbetinin şifası da saymakla bitmez: Osmanlı Saray mutfağında, hem lezzetinden, hem de şifasından dolayı hiç eksik edilmeyen demirhindi şerbetinin birçok faydası var: Serinletici ve rahatlatıcı özellikleri nedeniyle yaz aylarında tercih ediliyor. Mide ağrıları, mide ekşimesi, soğuk algınlığı, nezle, bağırsak parazitleri, ruhsal sıkıntılar, romatizma ve kas ağrılarına iyi gelir. Kaynatılan suyu içildiğinde bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır. Ayrıca, şerbetin iştahı açıcı, bağırsak gazını sökücü, ağız kokusunu giderici, beden ve zihin gücünü artırıcı özellikleri vardır.
Rahat Bir Oruç İçin, Demirhindi İçin. Bu şerbet, ağız kuruluğu yapmıyor, su ihtiyacı hissettirmiyor ve vücut direncini arttırıyor. Bu nedenle Ramazan ayının vazgeçilmez içeceğidir.
Demirhindi Şerbetinin Yapılışı (4 kişilik): Aktardan alacağınız 250 gr. Demirhindiyi, 1 litre soğuk su ile akşamdan bir tencereye koyarak ertesi güne kadar bekletin. Daha sonra, bu tencereye 275 gr şeker de ekleyerek kaynatın. Kaynadıktan sonra tencereyi ateşten alarak soğumaya bırakın. Yeterli miktarda soğuduktan sonra bir bezden süzün. Elde edeceğiniz şerbeti şişelere doldurup soğuk olarak servis edin.
İnsanlık tarihi başladığı ilk zamanlardan beridir insanlar hastalıklarına deva bulmak için doğada bir mucize olarak var olan bitkilere yönelmiştir. Her bir bitki, hayat sahibi bir tiryak gibidir ki, çok farklı eczalardan, çok çeşidi maddelerden, gayet hassas bir ölçüyle alınan maddelerden terkip edilmiştir. İnsanoğlu kendisine verilen akıl nimetini kullanarak tabiatta şifayı ararken hakiki şifa vereni de unutmamalıdır.
Tabiatı bir eczane olarak yaratan Allah biz insanlar için binlerce çeşit bitki ve meyve yaratmıştır. Renkleriyle gözümüze, tadlarıyla dilimize, kokularıyla burnumuza, zarafetleriyle iştihamıza hitap eden vitaminleriyle de bedenimizin imdadına koşan her bir meyve açıkça bize Hikmetli bir Yaratıcısının varlığını işaret eder.
