GündemKöşe Yazıları

Ramazan Medeniyeti

Ramazan Medeniyeti

 

Özlemle beklediğimiz kutlu zaman dilimine az kaldı. Yüce Allah dualarımızı kabul ederek bizleri rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayına kavuşturmak üzere. Hamdolsun, şükürler olsun kavuşturana.

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan, Hoş geldin Kur’an ve oruç ayı. Mağfiret ve bereket ayı. Hoş geldin gözümüzün nuru, gönlümüzün süruru. Mübarek ve faziletli bir ayın rahmet ve mağfiret gölgesi üzerimize düşmüş bulunuyor.

Bu ay, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, onları en doğru yola ileten Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı aydır. Bu ay, orucu, sahuru, iftarı, teravihi, dolan camileri, dinlenen vaaz ve mukabeleleri ile bereket ayıdır. Ramazan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın pekiştiği, sevgi, saygı ve kardeşlik duygularının daha da geliştiği, “on bir ayın sultanı” olan bir aydır. Bu ayın adı Allah (c.c ) lisanı ile Ramazan Ayı’dır.

Müjde müminler size ihsân-ı rahmandır gelen / Şânına ta’zim için bu mâh-ı gufrandır gelen / Ondadır feyz-i hidâyet ondadır afv ü kerem / Kadrini bil mevsîm-i inzâl-i Kur’an’dır gelen…

***

Ramazan’a neden “on bir ayın sultanı” denilmiştir. Bu ayın özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:

1- Kur’an-ı Kerim’de ismi açık olarak geçen tek ay Ramazan ayıdır.

2- Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde indirilmeye başlanılmıştır . Yüce Rabbimiz

“ Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır…” (Bakara suresi, 2/185) buyurmuştur.

3- Kur’an-ı Kerim’de, “bin aydan daha hayırlı” olduğu belirtilen Kadir gecesi bu ay içerisindedir.

“ Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” ( Kadr suresi, 1-3 )ᅠ

4- Dinimizin beş temelinden biri olan oruç ibadeti bu ayda üzerimize farz kılınmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de; “Sizden kim bu aya yetişirse oruç tutsun” (Bakara suresi, 2/185) buyurulur.

5- Fıtır sadakası vermek bu aya mahsus bir ibadettir.

6- Teravih namazı da bu aya mahsus ibadetlerimizdendir.

7- Ramazan Ay’ının son on gününde itikâfa girmek sünnettir.

***

Hz. Âişe validemizden şöyle rivayet edilmiştir: “ Hz. Peygamber (s.a.v.) Ramazan’ın son on gününde vefatına kadar itikâfa girdi. İrtihalinden sonra da zevceleri itikâfa devam ettiler”. (Buhari, İtikaf I)

Ramazan Ayı’nın girmesiyle birlikte birçok kavram yeniden canlanır zihinlerimizde.

Ramazan topu, Ramazan imsakiyesi, Ramazan mahyası, Ramazan davulu, Ramazan pidesi, Ramazan menüsü, Ramazan programı, Ramazan sofrası, Ramazan paketi, Ramazan indirimi, Ramazan kampanyası…

İslam’ın insanlığa büyük armağanıdır. Ramazan, insanlığın özünü, şuurunu, anlamını ve amacını keşfetme mevsimidir.

Müslümanlar için Ramazan ayı, bir zaman diliminin adı olmaktan öte bir şeydir. Ramazan, bir medeniyettir, bir dünya ve ahiret görüşüdür. Sadece, nefsimize ve ağzımıza gem vurduğumuz günler değil; yoksulların, düşkünlerin, açların, muhtaçların, kimsesizlerin hatırlandığı ve korunduğu yoğun bir seferberlik ayıdır.

“Ramazan Medeniyeti” fert ve toplumu madden ve manen ihya eden bir silkiniş ve diriliş hamlesidir. Ramazan, yeryüzünü kir ve tozlardan temizleyen güz yağmurları, taşların ve kayaların üzerindeki toz ve yosunları yakıp yok eden güneş ışınları gibidir. Gelişi ile her türlü kiri, pası, günah ve kötülükleri ortadan kaldırır.

Prof. Dr. Yusuf KAPLAN “Ramazan Medeniyeti” başlıklı makalesinde; “ Medeniyet, hayata bütüncül bakıştır. Hayatı hakikatin ışığında bir bütün olarak kavrayış ve yaşayıştır. İşte bu anlamda Ramazan da bir medeniyettir; İslâm’ın Mekke sürecinde hayat buluşunun, Medine sürecinde hayat oluşunun ve medeniyet sürecine ulaşarak herkese, bütün varlığa ve tabiata hayat sunuşunun gerçeğe dönüştüğü bir hakikat medeniyeti ve mevsimidir Ramazan medeniyeti… Ramazan, İslâm’ın özü ve özeti bir mevsim. Ramazan’da İslâm’ın Müslümanlardan talep ettiği bütün ilkeler hayat buluyor. Dolayısıyla Ramazan’da İslâm’ın özetlenmesi, olağan bir işle, olağanüstü bir işleme dönüşüyor… Yani biz, oruç tutmakla sadece oruç tutmuş olmuyoruz; orucun bizi tutmasına, tutup kaldırmasına, başka bir düzleme taşımasına da tanıklık etmiş oluyoruz…” diyerek konuyu ne güzel özetlemiş.

“ … şu Ramazana da bir kavuşsak” özlemi çekenlere ne mutlu.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu