SAATLER DEĞİL PİYASA DURDU

Bir Saatin kaç parçadan yapıldığını biliyor musunuz? Geçmişten günümüze saat, geleneğinin değişmeyen türlerinden bir tanesi diyebiliriz. Saat kullandığınızda zamanı iyi yönetir, Saati öğrenir ve hatta onunla birebir ilgilenir ve birlikte vakit geçirirsiniz. Ömrünüz tümüyle en iyi arkadaşınız olan ve kolunuzda taşıdığınız o saattir.
Kimi zaman dedelerimizin sol göğsünde cep’te, kimi zaman köstekli saatleri beline takmış geçmişte yaşayanların izlerini bugüne taşır Saatler. Tik Tak sesiyle geçmişten günümüze yaşayan saatleri Ustasına sorduk. Günümüzde Saatçilik ne durumda? Sorularını yanıtlayan Saatçi İsmail Kökçü sadece mesleği değil aynı zamanda Spor yaşamında geçen değerli zamanları da anlattı.
BU MESLEĞİN OKULU YOK!
“Zamanında babalarımız bizi meslek öğrensin diye meslek ustalarının yanına gönderirdi. Bugün Meslek Liselerine bakış bile en alt kademe gibi. Bizler esnaflığı, alıp satmayı öğrensin diye babalarımız tarafından ahi kültürü ile öğrenerek bugüne geldik. Meslek çalışa çalışa elinizle, gözünüzle yapacağınız işe sizi yönlendirir. Saatçilik Okulu yok. Olsa da mezun olup o saati yapamazsınız. Zaman içinde saati yaparak öğrenirsiniz.”
SAAT OLMADAN İŞ OLMAZ
Balıkesir’de kendisini mesleğine ve Spora adayan İsmail Kökçü, mesleğin içinden bilgilerini ve saatçilik mesleğinin bugününü değerlendirdi. Tekvando aşktır diyen Kökçü ‘ye Saatçilikten mi yoksa Spordan mı para kazanmak diye sorduğumuzda Her ikisi de vazgeçilmezim. Vazgeçemem! Spordan para kazanılmaz ancak mesleğimden kazanılır. İkisini de bırakamam ve ayıramam” dedi.
Balıkesir’de son Usta
Kökçü Saatçilik mesleğine çıraklıkla başladığını ve sonrasında Ustalığa geçiş öyküsünü şöyle anlattı: “Yeni Çarşıda 1992 yılından buyana saatçilik yapıyorum. Piyasalar durgun ve bizim işlerimizde çok iyi diyemem. Dolar artışı, piyasalardaki belirsizlik gibi nedenler bizi etkiliyor. Kış mevsimi de yaklaştı, durgun geçiyor. Bizim avantajımız dükkânımızın kira olmaması. Dayım saatçiydi 1985 yılında mesleğe ilk olarak onun yanında çırak olarak başladım.92 yılında da kendi dükkânımdayım. Geçen bu süre içinde değişen şeyler oldu tabi ki. Eskiden işlerimiz normal daha iyi olur diyerek bu günlere geldik. Ancak, bu işte mütevazı olamıyorum. Ben bu işin ustasıyım.”
Teknoloji ve Değişen Zaman
Değişen teknolojinin beraberinde getirdiği satış teknikleri de saatçileri zorluyor. Bu konuda İsmail Kökçü her geçen gün zora giren saatçilik mesleği ve günümüz koşullarını şöyle değerlendirdi: “ İnternet, market kampanyalarında, giyim firmalarında saatler satmaya başladı. İnsanlara sahte saatler satmaya başladılar. Biz bu işin ustaları yaşamımızı bu mesleğe adamış bizler üzülüyoruz bu duruma. Piyasa bizleri artık zorluyor. Piyasa şartları, AVM kültürü meslek erbaplarını yavaş yavaş yok etmeye başladı, yok ediyor. Eskiden usta olarak ta değer görüyorduk. Saatçiye giren insanlar ceketlerinin önünü ilikleyerek girerlerdi ama şimdi nerde? Şimdi saat kavramı da önemsizleşmeye başladı. Aslında saat olmadan hiçbir iş yapamayız. Her şeyimiz saate bağlı ancak saat basite indirgendi.”
Bir Saat 100 parçadan Oluşuyor
“Saat dediğimiz komplike bir şey. En basit saat bile 100 parçadan oluşur ve bu parçaların muazzam bir şekilde çalışması gerekir en ufak bir hatada saat çalışmıyor deriz. Bizim zamana ayak uyduramamamız, Çin’den gelen ucuz saatler ve benzeri yan etkiler, cep telefonlarında saat olması birtakım nedenlerle saat artık düşünülmemeye başladı. Saatten saate fark var .Kalite farkı. Dedelerimizin kurmalı saati bin 500 lira. İnsanların almak istediğinde bu rakam çok yüksek geliyor. Bu saatin ucuz olanı kalitesiz olanı 200 lira. Onu tercih etmeye başladı insanlar kalite aramıyorlar. İşi ehlinden alıp ehline yaptırmalılar. Birşeyi alacaksanız et ise bu kasaptan alınmalı. Saat ise Saatçiye gelmeliler. Biz ahi, esnafız. Bugün insanların gözünde 5lira ucuz olsun diyerek bugünü düşünüyor ama yarını düşünmüyoruz.”
Saatler Durursa Vakit Ustayı Gösterir
Saatçi İsmail Kökçü: “Saat insanın en çok kullandığı eşyadır. Bir gömleği en fazla 5kez giyersiniz ancak saat her gün takarsınız. Önemli bir eşya. Ucuzlayan değersiz şeyler kaliteyi de beraberinde alıp götürüyor. Tavsiyem bir usta olarak işi ehlinden almaları. Bizlerin Ustalık Belgeleri var. Bu belgeler önemli ve kolay alınmıyor. Eskiden saatçilerin çırakları da olurdu. Balıkesir’de 92den buyana saat ustası hiç olmadı. Saatçi açan oldu ancak Saat Ustası benden sonra Balıkesir’de yok. Saat soranlar fiyat soruyor, kalite soran da pek kalmadı. Saatte sıkıntı olursa sonrasını da arayan yok. Ne yapacağım diyen yok.”
Üreten bir Nesle İhtiyaç Var
Kökçü, “Çırak yok. Benim oğlum Sağlık Memuru oldu artık oda yok. Yarın bir gün biz yavaş yavaş yok olup gideceğiz. Tüketen bir toplum haline geldik. İnsanları, eşyaları, sevgimizi tüketmeye geçtik. Var olanı değerlendirme, bozuldu ise düzeltme bunları artık düşünmüyoruz. Artık herkes çocuğunu 1 lira fazla kazansın diye Cumhurbaşkanı yapmak istiyor. Bu ülkenin sadece 1 Cumhurbaşkanına ihtiyacı var ama milyonlarca esnafa ihtiyacı var. Üreten insanlara ihtiyaç var” dedi.
Çalışarak Öğrenilen Meslek
“Zamanında babalarımız bizi meslek öğrensin diye meslek ustalarının yanına gönderirdi. Bugün Meslek Liselerine bakış bile en alt kademe gibi. Bizler esnaflığı, alıp satmayı öğrensin diye babalarımız tarafından ahi kültürü ile öğrenerek bugüne geldik. Meslek çalışa çalışa elinizle, gözünüzle yapacağınız işe sizi yönlendirir. Saatçilik Okulu yok. Olsa da mezun olup o saati yapamazsınız. Zaman içinde saati yaparak öğrenirsiniz.”
En İyileri Model Alın ve Tanıyın
“Ben her zaman sporu seviyor musunuz sorusunu sorarım Öğrencilerime. Seviyoruz diyorlar. Yetmez diyorum. Çok seviyoruz diyorlar. Yine yetmez diyorum. Güzel sevecek, Yaptığınız şeyi güzel yapacaksınız ve sevdiğiniz şeyi araştıracaksınız. Bu sporu yapıyorsun ama bu sporda kimler var? Öncüleri kimler? Sosyal medyada dolaşıyorsunuz onlara bakın. En iyileri model alın, tanıyın diyorum”
Saatler Spor’u Gösteriyor
“Tekvando çocukluktan buyana sevdiğim bir spor. Hala akşamları antrenman yapmaya giderim. Şuanda da Türk Milli Takımının bir sporcusuyum aynı zamanda. Dünya derecelerim var. Avrupa Şampiyonasında Ülkemi temsil ettim. Almanya dan derecelerim var. Burada çocuklarım var onlara da ders veriyorum. Bu zamana kadar hep kendim bu sporu yaptım ancak bundan sonra Balıkesir’de yetenek onla gelecek projesi var. Ben bunun için Valimize de teşekkür ediyorum. Orada artık çocuklarımıza bunu öğretiyor ve bu sporun önemini anlatıyorum. Spor bedeni dinç tutar.”
Her İkisi de Vazgeçilmez
“Saatçilik bugüne dek ailemin geçimini sağladığım ekmeğini yediğim mesleğim. Spor ise tamamı ile aşkım. Para kazanmıyorum. Antrenörlük yaptığım için para alıyorum ama o karın doyurmuyor. Sporda tekvando demek yetiştirme demek en az 2,5 yılını alıyor ve kuşak dönemini tamamlaması gerekiyor. Birinci sınıftan başlayıp 5.sınıftan mezun olmayanı bu spora alamıyor yani kuşak atlatamıyorsunuz. Kız yada erkek ayrımı yok bu sporda. Spor aşk. Tekvando aşk. Balıkesir’de de ne cevherler var. Son dönemlerde Gençlik Hizmetler imkanları fazlasıyla veriyor ve Valimizde bu konuda önem veriyor ”Haber: Fatma Kara Foto :Muzaffer Karakoyun