GündemKöşe Yazıları

Sabrın Sonu Mu?

Sabrın Sonu Mu?

 

Salgınla mücadele, kur artışı, enflasyon, yolsuzluk, yoksulluk, zamlar, kalıcı hale gelen geçici vergiler, geçim sıkıntısı ve dahası derken, halktan yıllardır beklenen sabır da tükendi. Sabrın sonunun ise selamet değil, sefalet olduğunu görüyoruz ne yazık ki. Kıssadan hisse olan bir fıkraya göre padişah yeni vergiler koyduğunda ya da artırdığında, sadrazamını halkın durumuna bakması için yolluyormuş.  Sadrazam her gelişinde halkın, mutsuz ve suratlarının asık olduğunu söylüyormuş. Padişah ise sorun yok alışırlar diye cevap veriyormuş. Bu durum böyle devam etmiş gitmiş bir süre. Bir gün sadrazam, “padişahım halk çok mutlu ve neşeli, sokaklarda dans edip oynuyorlar ve hiçbir şeyi umursamıyorlar” haberi ile gelmiş. Bunun üzerine padişah, “öyleyse durum kötü, vergileri fazla artırdık galiba, hemen indirin, yoksa perişan oluruz” demiş.

Fıkra gerçek mi oluyor yoksa? Sosyal medyada paylaşılan, “her şey yolunda, mutluluktan uçuyoruz” gibi verilen pozları görünce insanın aklına bu soru geliyor haliyle. Gerçekten her şey yolunda da çoğunluğun haberi mi yok, yoksa gösterilen sabrın ve dayanma gücünün son noktasına mı gelindi ki, toplumsal sorunlarımız kısa zamanda sindiriliyor ve normalleşiyor? Oysa kiminle konuşsam, mutsuz, şikâyetçi, gelecek için kaygılı ve umutsuz. Yıllarca eğitim alan gençler bırakın eğitimini aldıkları alanlarda iş bulmayı, her geçen gün artan işsizler ordusuna katılıyorlar. İş gücü ile beyin göçünün umursanmadığı da üzücü bir gerçek bu arada. El yakan fiyatlar karşısında, ışık görmüş tavşan gibiyiz. Çözüm bekleyen yüzlerce soruna rağmen yine de ayakta kalmaya çalışan halk, ivedilikle akılcı, adil ve israf etmeyen bir yönetim bekliyor. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı, nasıl düzlüğe çıktıklarını, “çalmazsan, çaldırmazsan ve israf etmezsen düzlüğe çıkarsın” diye açıklamış. Demek ki yaratılan güven ortamı, adil tutum ve bütünün hayrına hizmetin geri dönüşü, başarı olabiliyor.

Zira denetimin, sorgunun ve şeffaflığın olmadığı her yönetimin fiiliyatına karşı gösterilen sabır, isteksiz olunsa da kabullenmek demektir. Uzmanların güncel açıklamaları ise, bireysel yoksulluk dalgası ile uçurumun kenarında olunduğu yönünde. Gidişat üzerine yapılan bu ve bunun gibi birçok açıklamanın yarattığı kargaşa ortamında tükenen sabırlar, umarım sadece halkın sokaklarda oynaması ile sonuçlanır.

Demet TOK

Köşe Yazarı

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu