Savaş sanatı…
Milattan önce 544 yıllarında doğduğu bilinen ve askeri disiplin üzerine en iyi filozoflardan biridir Sun Tzu.
Aynı zamanda Çin komutanı olarak ta bilinen Tzu, 384 savaş teorisini ‘Savaş Sanatı’ adlı kitabında topladı. Planlama, savaş maliyeti, strateji, taktik, enerji, manevra, taktik değiştirme, gibi bir çok maddenin toplandığı kitap günümüze de ışık tutacak türden.
Bir çok ünlü siyasetçi yada siyasetçilere yön veren danışmanları bu eski ama bir o kadarda güncel kitabı okumuşlardır. Politika, bir diğer deyişle siyasette bir savaş sanatıdır. Kitap sadece askerlerin yada orduların doğru kullanılmasını anlatmıyor. Var olan gücün doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini de öğütlüyor kitap. Kitabın son bölümü ise casusluk ve istihbarat konusunu ele alıyor. Devletlerin ve şirketlerin günümüzde en önemli zafer araçlarından biri de casusluktur.
Kitapta genel olarak verilmek istenen mesaj ise gerçek zaferin savaşamadan kazanılacağıdır. Gerçek önderlerin de savaşmadan zafer kazanan önderler olduğudur. Günümüz deyişi ile masa başında iş bitirmek, savaş alanında iş bitirmekten daha iyi bir zaferdir.
Artık günümüzde bazı bölgeler, en önemlisi de Ortadoğu gibi, zaferler savaşmadan kazanılıyor. Ekonomik yaptırımlar zaferin en önemli silahları arasında. Ortadoğu da ise durum biraz daha farklı. Orada daha büyük güçlerin dünyayı yeniden dizayn etme çalışmalarının bir yansıması var. Arkasında dönen ekonomik çatışmaların bir ortaya çıkışı oradaki acı. ABD ve Rusya ve bu ülkelerle gerek ekonomik, gerekse siyasi işbirliği yapan ülkeler için bir satranç tahtası Ortadoğu.
Ortadoğu sadece petrol, doğalgaz, altın gibi madenlerin zengin olduğu bir bölge değil. Kıtaları da birbirine bağlayan bir geçiş noktası. Ortadoğu aynı zamanda Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin kutsal topraklarının bulunduğu yerdir. Hemen hemen tüm dinlerin doğduğu bölgedir.
Ortadoğu’yu bu kadar kanlı yapan bir diğer ve beklide en önemli özellik ise silah alımın en çok yapıldığı ülkelerin bu bölgede yeralması. Bölgeye en çok silah satışı yapan ülkerin başında Rusya ve ABD geliyor. Dünya ülkeleri arasında Ortadoğu ülkeleri silah ithalatının yüzde 56’sını gerçekleştiriyor. Yani koca dünyanın silahının yüzde 56’sı Ortadaoğu’ya gidiyor. Silah ithalatı bölgede son beş yıl da iki kata yakın artış gösterdi. Sadece iç savaş ve karışıklıkların olduğu Irak, Suriye, Libya değil Ortadoğu’nun şuan cennetleri olarak görülen Suudi Arabistan ve Katar’da da silah ihracatı yüzde 200’lerin üzerinde arttı.
Silah baronu ülkeler için bölgede kanın durması demek, ekonomilerinin derin darbe alması demek. Bu nedenledir ki dünyada ve bölgede silah satışı yapan 5 büyük ülkenin; ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya’nın savaş ve karışıklıkların durmasını istememesi de bu nedenledir. Bölgedeki savaşların büyük nedeni de bu silah payını büyütme hesaplarıdır.
Silah üreticisi 5 ülkenin ortak satranç oyununda, yani savaş sanatında Ortadoğu tahta olarak kullanılıyor. Bu ülkeler olduğu sürece bugün Ortadoğu’da yarın belki Afrika, beklide Asya’da bu savaş ve karışıklıklar bitmeyecek. Savaş olmazsa bu ülkelerde olmaz.
