Savaşlar Da Olmasa
Savaşlar Da Olmasa
– Hep barıştan yana olsa şu insanlık…
– Kadın cinayetleri, orman yangınları, deprem, sel, çığ, ölüm haberleri hiç olmasa da yüzler hep gülümsese her daim.
– Pencere pervazında ekmek kırıntılarını zarif avuçlarımdan gagalayan güvercinlerin rızkı misali rızıklarımız şükür ile beslense.
– Savaşlar da olmasa, hep barıştan yana konuşsak mesela.
İnsanoğlu çiğ süt emdi diye her bir insan yavrusunun kötü olduğunu hayal etmemek gerek. İçimizde öyle iyi insanlar var ki yaşarken onlardan haberdar olamıyoruz. Savaşlar da olmasa… Hep barış doğsa da aramızdaki her yeni doğan bebeğin ismi Barış oluverse. Savaş ismi hayatla savaşıp güçlüklerle mücadelenin simgesi olsun. Barış ismi de barış güvercininin, kendinle barışık olmanın imgesi oluversin. Kelebeğin ömrü kadar işte şu ömür… Her birimiz göçmen kuşlar misali göçünü kaçıran düşlerin peşine takılıp gidiyoruz. Ekmek ve su misali olur hayal ile gerçekler. Kâğıdın kalemle yolculuğu, siyah ile beyazın tezatlığındaki arkadaşlık, savaş ile barışın el ele tutuşması bambaşka hülyalara uçurur.
