Gündem

ŞEHİR VE İNSAN

Bir memleket türküsü tüter içimde. Çanakkale ve Balıkesir ili el ele tutuşup Türkiye haritasını kucaklar ansızın. Bu şehit topraklarının, Çanakkale şehrinin torunuyum ben de. Kökeni 1800’lü yılların öncesine dayanan, kuşaktan kuşağa uzanan bir şehit toprağının çocuğuyum. Doğduğum şehir Balıkesir ilinin Bandırma ilçesi olmuş ama Bursa ilinde dört yıllık üniversiteyi kazanana dek hayatımın ilk yirmi yılı Çanakkale sınırlarında geçti. Çanakkale, Bursa, Balıkesir… Üç şehrin zikzağı gezdi kalemimde. Kader, yıllar sonra doğduğum şehre getirdi beni. Öğretmenlik stajım ve köy okulundaki Türkçe Öğretmenliğim, sonrasında Balıkesir merkezde buluşturdu beni.

Yüreğim türkülerle tüter an gelir. Balıkesir’in zeytinleriyle ünlü, deniziyle sevilen ilçesi Edremit’e uzanır kalbim. Kaz Dağı’nın Sarı Kız Efsanesi’ni yorumlayabilmek için Akçay’a, Kaz Dağlarına yol alır öyküm. Ardından deniziyle, turizmiyle, kültürlü insanıyla meşhur ilçesi Bandırma’da nefeslenirim. Çanakkale türküsüyle hüzünlenir ve Çanakkale Yöresi Halk Oyunları ekibinde iki yıl oynayınca pek mutlu olduğum ortaokul öğrencilik yıllarıma dönerim. Hüzün ve bir de Çanakkale Zaferi coşkusu vardır o türküde. “Edremit’in Gelini” adlı türküyü bilir misiniz? İnanır mısınız o türküyle ve türkünün yorumuyla üniversiteden mezun olunca tanıştım ben. Acıklı bir Edremit’in Gelini türküsüdür ne de olsa. Her şehrin bir türküsü, her insanın bir öyküsü vardır. Şehirler de dile gelir anbean.

 

Günbegün tebessüm eder şiirimsi bir hava. Kemik rengine bürünen gökyüzü aniden portakal rengi kıvamına gelir günbatımında. İnsan şair olmak ister bir eylül akşamında. Attila İlhan’dan, Can Yücel’den, Mehmet Akif’ten, Yunus Emre’den mısralar okumak ister gönül. Her şehrin bir hikâyesi vardır aslında. Bir şehre, köye, kasabaya o isim nereden gelmiş diye hiç merak edip araştırdınız mı? Araştırın öyleyse. Acıklı bir hikâyeden doğmuştur belki o köyün ismi, kim bilir belki de bir savaşın anısıyla ünlenmiştir o yöre. Yaşanmışlıklar gün gelir dillenir. İnsanoğlu bir duanın içinde yer almak istercesine hayatın akışına kapılır gider.

Her insanın kafasında farklı senaryolar birikir. Hayat bir oyun sahnesi ve biz de oyuncuyuz aslında. Kader denilen kavram aslında kendi ellerimizle çiziliyor ansızın. Yaratan da bunun öyle olacağını en başından biliyor vesselam. Sizin de bir öykünüz yok mu? Kendinize bir gün ayırıp da yaşadığınız hatıraları düşünün sessizce. Şapkanızı önünüze alın, muhakkak tatlı yaşanmışlıklar yahut ibretlik öyküler yaşamışsınızdır şu hayatta. Öykü tadında bir gün, türkü gibi saatler sizinle buluşsun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu