GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Semud Kavmi ve Salih as… (1)

“Ey Salih! Sen, bundan önce aramızda kendisine ümit bağladığımız biriydin. Şimdi de bizi atalarımızın taptığı şeylerden vazgeçirmek mi istiyorsun? Bizi inanmaya çağırdığın konuda derin bir şüphe içindeyiz.” Sebe, 54

Semud kavmi, Arap yarımadasında Ad kavminden sonra yaşamış en meşhur kavimdir. Peygamberimiz sav’den önce Araplar arasında Semud kavmi ile ilgili hikayeler konuşuluyordu.
Ad kavmi helak olduktan sonra, inananlar önce Mekke tarafına, daha sonra Medine ile Şam arasında bulunan Vadi’l Kura’nın Hicr bölgesine yerleşmişlerdir. Nuh’un oğlu Sam’ın neslinden gelen Semud’a dayandıkları için Semud kavmi adı verilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır, ”Şunları hatırlayın: Allah sizi, Ad kavminden sonra onların yerine getirdi ve yeryüzüne yerleştirdi; orada ovalara saraylar kuruyor, dağları yontarak evler yapıyordunuz.” Araf ,74

“Ashab-ı Hicr” ismi de verilen Semud kavmi, Salih as’ın uyarıcı olarak gönderildiği kavimdir.  Kur’an-ı Kerim de 26 defa tekrarlanan Semud kavminin Salih Peygamberle olan mücadelesi  anlatılmaktadır.
Tebük seferindeyken  Allah Resulü sav Hicr yakınına gelince ashabını şöyle uyarmıştır. “Azaba uğratılmış olan şu milletin yurduna ağlamadan girmeyin, şayet ağlayamıyorsanız, onların başına gelenlerin sizin de başınıza gelmemesi için onların topraklarına uğramayın.” Sonra da başını örterek o vadiden süratle geçti.” Müslim, Zühd, 38-39; Buhari, Enbiya, 17.
Ayrıca Tebük seferinde Ashab-ı Kiram Hicr mevkiinde konakladıklarında, bir zamanlar bu diyarın zalimlerinin kullandığı kuyulardan su çekmiş, onunla hamur yoğurmuşlardı. Rasûl-ü Ekrem sav bunu öğrenince, arkadaşlarına çektikleri suyu dökmelerini, yoğurdukları hamurları da develere yedirmelerini emretti.” Buhari, Enbiya, 17; Müslim, Zühd, 40

“Semud kavmi de kendilerini uyaran peygamberlerini yalanladı.”  Kamer,23

 “Andolsun Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanlamışlardır.” Hicr,8

 Dediler ki: “Biz senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.” Neml, 47
Semud’a gelince; biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar kötülüğü hidayete tercih ettiler…” Fussilet, 17

 “Ey Salih, bundan önce sen, içimizde kendisinden (iyilikler) umulan biriydin. Atalarımızın taptıkları şeylere tapmaktan bizi sen mi engelleyeceksin? Doğrusu biz, senin için bizi davet ettiğin şeyden derin bir şüphe içindeyiz.” Hud,62

 “Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı ki, bunlar ülkede bozgunculuk çıkarır, iyileştirme ve düzeltme adına hiçbir şey yapmazlardı.” Neml, 48

“Semud kavmi de kendilerini uyaran peygamberleri yalanladı. Dediler ki: İçimizden bir beşere mi uyacağız? O zaman sapıtmışız ve çıldırmışız demektir. Aramızdan ona mı vahiy verilmiş? Hayır, o şımarık yalancının biridir.” Kamer, 23-24
“Hani kardeşleri Salih onlara: Allah’tan korkmayacak mısınız? Ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim. O halde Allah’tan korkun ve bana itaat edin! Halbuki ben davet ve tebliğime karşılık sizden herhangi bir ücret de istemiyorum. Benim ücretim yalnız Allaha aittir. Siz burada hep güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz? Bağların, bahçelerin, akan pınarların içinde ekili tarlaların, meyvesi olgunlaşmış hurmaların arasında. Bunun için mi kayalardan büyük bir ustalıkla görkemli evler yontuyorsunuz? Allah’tan korkun bana itaat edin. Haddi aşan kimselerin emrine uymayın. Onlar yeryüzünde hep fesat çıkarırlar, düzeltmeyi hiç düşünmezler, demişti.” Şuara,141-152
Rabbimiz bizlere ibret almayı nasip eylesin …

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu