Sessizliği Dinliyorum
Sessizliği Dinliyorum
Bu sabah her günkü gibi gün doğumu ile uyandım. Yoğun tempoyla geçen iş hayatımın bana kazandırdığı biyolojik saatim sanki kurulmuş gibi kaldırıyor beni yatağımdan. Aslında iyi de oluyor gün bitmiyor bir türlü ve daha çok farkına varıyorum kaçırdıklarımın.
Bu sabah bir müddet sessizliği dinledim gün doğuşunu izlerken. Her doğum sancılı mıdır acaba dedim içimden. Önce alacakaranlık, ardından tatlı bir kızıllık ve güneşin ilk ışıklarıyla yeni bir gün daha doğuyor, yeni umutlarla…
Şu anda neler oluyordur evrende bilemediğim, göremediğim ve duyamadığım? Uzun bir aradan sonra yağan yağmurun, rüzgârın ve neşe ile cıvıldaşan kuşların sesi ile muhteşem bir armoni var şu anda kulaklarımda. Gözlerimi kapatıp doğanın sesini dinliyorum ve ıslanan toprak kokusunun karıştığı Kaz Dağlarından gelen tertemiz havayı çekiyorum ciğerlerimin ta en derinlerine. Elbette bu mutluluğu yaşamamı ve fark etmemi sağlayan sonsuz kaynağa binlerce teşekkürümü de ihmal etmeden. Yaşamın sırrının doğada olduğunu ve her gün kendini yenilerken bizleri de ihmal etmediğini düşünüyorum. Ve bu düşüncelerle yoğrulurken birkaç kelime dökülüverdi dilimden.
Sessizliği dinliyorum duyabildiğimce
Ve görebildiğimce doğuşunu izliyorum yeni günün
Sanki bu sabah diğerlerinden farklıymışçasına
Oysa dünden farkı yok biliriz ya gün doğumlarının
Alacakaranlığın ardından beliren tan yerinin kızıllığı
Tuvalde raks eden renk cümbüşü gibi seyrime amade
Atatürk Kayalıklarının üzerinde bak şimdi güneşin ilk ışıkları
Gözlerimi kamaştırıyor adeta her ikisinin de büyülü görüntüsü
Çekingen yağan yağmurun arındıran sesinde kuşların neşesi
Karaağaç sanki bir cennet bahçesi
Ciğerlerim doygun Kaz Dağları’nın tertemiz havasına
Tüm hücrelerim ivedi yenilenme arzusunda
Gün bizim diyor tüm benliğim
Fondaki müziğin devinimiyle
Ruhum dingin, bedenim dingin, zihnim dingin
Hepsi el ele âlemi seyirde
Ruhumun derinliğinde dinliyorum sessizliği
Gönül gözümün görebildiği betimlemeyle
Demet TOK
Şair/yazar