Turhan Çömez: “Marmara Çöküyor, Bu Bir Ekolojik Alarm!”

“Yasal Ama Büyük Bir Hukuki Boşluk Var”

Balıkçılık yönetmeliklerinde ciddi eksikler olduğuna dikkat çeken Çömez, Boğaz’daki avlanma serbestisinin Marmara Denizi’ni bitme noktasına getirdiğini söyledi:

“Yönetmeliklere baktım, yasal bir yasak yok ama ortada büyük bir hukuki boşluk var.
Yeniköy’den Çubuklu’ya kadar gırgır tekneleri balıkların göç yoluna tuzak kuruyor.
Balıklar Marmara’ya ulaşamıyor, çünkü göç yolları kesiliyor. Sonuç olarak ekolojik denge çöküyor, Marmara popülasyonu büyük zarar görüyor.”

Çömez, bu durumun uzun vadede yeni bir müsilaj felaketi doğurabileceğini vurguladı.

“Marmara Denizi Bir Huniye Dönüştü”

Denizin canlıları için “huni gibi bir tuzak” haline geldiğini söyleyen Çömez, çevre bilincine ve devletin sorumluluğuna dikkat çekti:

“Marmara Denizi artık balıklar için bir huni gibi. Göç yolunu kesiyoruz, denizi kirletiyoruz.
Müsilajın yeniden yaşanması an meselesi.
Marmara’yı balıklara tuzak değil, gelecek nesillere temiz bir miras olarak bırakmalıyız.”

“Hasan Tosun’un Ölümü Vicdanları Sızlattı”

Çömez, konuşmasının ikinci bölümünde bağımsız gazeteci Hasan Tosun’un ölümüne de değinerek hem İçişleri hem de Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı:

“Gazeteci Hasan Tosun, evine giderken sokak magandaları tarafından acımasızca katledildi. Önce bir grup tarafından dövüldü, ardından motosikletli kişiler gelip saldırıyı sürdürdü. Tosun saatlerce sokakta çaresizce bekledi, acil serviste ise ihmaller zinciri yaşandı; tomografisi dahi çekilmeden saatler geçti.”

“Daha Vahim Şeyler Var”

Çömez, olayın perde arkasına dair çarpıcı detaylar paylaştı:

“Sanıkların ifadelerine baktım, inanılmaz şeyler söylüyorlar.

Polisler ertesi gün aramış, ‘lütfen gelir misiniz’ diyerek ifadeye davet etmişler!

Üstelik sanıkların aileleri, olaydan önce kamera görüntülerini toplamış ve yanlış kayıtlarla manipülasyon yapmaya çalışmış.

Bu ülkede suç kayıtları kabarık insanlar telefonla davet edilerek sorguya alınıyorsa, hukuk devleti yara almış demektir.”