Subaşı Kılıçdaroğlu’na Yüklendi

Subaşı Kılıçdaroğlu’na Yüklendi

Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı, savaş gündemini değerlendirdi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi.

Yazılı bir açıklama yayımlayan Milletvekili Yavuz Subaşı, savaşı değerlendirerek CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili söylemleriyle dikkat çekti. Subaşı, “Bizim muhalefetimiz tam bir evlere şenlik muhalefet. Ne dediklerini ya bilmiyorlar ya da milletimizi balık hafızalı zannediyorlar. CHP’nin kaset operasyonu ile Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu 28 Şubat mağduru olduğunu söyledi, geçtiğimiz günlerde. Neymiş? Kemal Kılıçdaroğlu’nu da fişlemişlermiş. O zaman açıkla! Neden fişlediler? Yoksa SGK Genel Müdürü iken yanlış olan bir şeyler mi yaptın? 28 Şubat’ın fişlemeden sorumlu BÇG üyesi Çetin Doğan ‘Biz onu fişlemedik’ diye açıklama yaptı. Ortada bir yalancı var! Ya Kemal Kılıçdaoğlu yalancı ya da Çetin Doğan yalancı!” dedi.

“HANGİ CHP, HANGİ KILIÇDAROĞLU?”

Yavuz Subaşı, açıklamasının devamında, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat’a özgü olan davranışını hatırlayalım ve kimin yalan söylediğine milletimiz karar versin. Seçim kampanyalarında çarşaf giymiş bir kadına CHP rozeti takıp, seçimden sonra başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan partinin adıdır CHP. Ve Başörtüsü iptali için verilen dilekçede imzası olan kişinin adıdır Kemal Kılıçdaroğlu. 27 Şubat 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne Başörtüsünün iptali için başvurduklarını tekrar milletimize hatırlatmakta fayda var. Soruyorum hangi CHP, hangi Kılıçdaroğlu? Meral Akşener ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu taklit etme yarışında son sürat gidiyor. Ama bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. Herkes Akdeniz’de gaz arıyor, bir tek biz aramıyormuşuz! Dün Kılıçdaroğlu, bugün Akşener. Peki o zaman soruyorum, meclis görüşmelerinde Mavi Vatan’a neden karşı çıkmıştınız?” diye konuştu.

“NEDEN ALKIŞLADINIZ? DİYE SORARLAR”

Subaşı, açıklamasını şöyle sürdürdü, “Daha dün CHP’li Ünal Çeviköz, “Mavi Vatan diye 200 millik alanı ‘egemenlik alanı’ olarak görürseniz, saldırgan ve yayılmacı olursunuz.” derken ‘neden alkışladınız?’ diye sorarlar. Mavi Vatan AK Parti ve MHP oyları ile kabul olmasaydı, Türkiye Antalya Limanı’na hapsolunacaktı. 6+1, milletsiz ittifak; S400’leri geri verelim derken, Akkuyu Nükleer Santral’e karşı çıkarken ‘kime hizmet ediyor ve edecek? Aziz Milletimizin takdirlerine arz ediyorum. Ülkeler arası kalıcı gerginlik istenmeyen bir durumdur. Ülkeler arası sınır sorunları ve bölgesel sorunlar yaşanabilir. Ülkeler arası ilişkileri yönetirken bölgesel ve küresel gelişmeleri doğru okumak gereklidir. Türkiye Cumhuriyeti olarak Ukrayna’nın siyasi birliğinin, toprak bütünlüğünün, egemenliğinin korunmasını savunuyoruz. Türkiye olarak iki ülke arasında savaşın bir an önce sonuçlanmasını, ateşkesi öneriyoruz. Ukrayna’dan da, Rusya’dan da vazgeçmeden.”

“TECAVÜZE UĞRAMAK’ NORMAL Mİ Kİ?”

Yavuz Subaşı, şöyle devam etti, “Ülkemizin milli çıkarlarından taviz vermeden ne ABD’nin ne de NATO’nun gazına gelmeyeceğiz. Taşeronu olmayacağız. Ukrayna’da savaş var, evet. Ukrayna’da işgal var, evet. Ukrayna’da süreç belki de bir soykırıma doğru gidiyor. Afganistan’da işgal yok muydu? Irak’ta işgal, kargaşa, iç çatışma yok muydu? Suriye’de işgal, kargaşa, iç çatışma yok muydu? Türkiye’de on binlerin ölümüne neden olan PKK terör örgütü ne arıyordu Irak’ta? Ne arıyordu Suriye’de? Peki, 60 yılı aşkın süredir süren İsrail’in Filistin’de yaptığı işgal ve soykırımı nereye koyacaksınız? İsrail’in yaptığı katliamları nereye koyacaksınız? Merhum Mehmet Akif’in ‘Tek Dişi Kalmış Canavar’ olarak nitelendirdiği batı medeniyetine göre ‘tenin esmerse boğulmak, saçın siyahsa, gözlerin siyahsa, dinin İslamsa donmak, bombalar altında yaşamak, tecavüze uğramak’ normal mi ki bu işgal ve soykırımlar oluyor.”

“VETO SONUCU KINAMA AÇIĞA DÜŞMÜŞ OLDU”

Açıklama şöyle sürdü, “Rus saldırılarından kaçarak Ukraynalılara Avrupa ülkelerinin kucak açması aslında olması gereken bir dayanışma örneği. Saç rengi, göz rengi ayrımı olması yadırganması gereken bir şey. Afganistan’da, Irak’da, Suriye’de Bosna Hersek’te, Filistin ‘de yaşananlar ve oradan kaçanların günahı neydi peki? Ukrayna’da okuyan Afrikalı öğrencilere ise yapılan ayrımcılık, savaşta bile çifte standardın göstergesi oldu. Yapılan tüm bu çifte standartları, insanlık dışı uygulamaları kınıyorum, lanetliyorum. Batı her zaman çifte standardını ilk fırsatta göstermiştir. ABD, hangi gerekçe ile Afganistan’a girdi? İsrail, hangi gerekçe ile Filistin topraklarını işgal etti? Avrupa, hava sahasını Rusya’ya kapattı. Rusya, nükleer tehditte bulundu. Sadece Türkiye uluslararası hukuka uygun iki ülke arasında ara bulucu bir rol oynamaktadır. BM Rusya’yı kınadı, sadece kınadı. Ne oldu? Hiçbir şey olmadı. BM Daimi üyesi olan ABD- Rusya – Çin – İngiltere – Fransa Veto hakkına sahip ülkeler. Rusya veto etti, bu veto sonucu kınama açığa düşmüş oldu.”

“DÜNYA 5 ‘TEN BÜYÜKTÜR, ÇAĞRISI”

Subaşı, açıklamasını şu sözlerle noktaladı; “Rusya – Ukrayna savaşı bir kere daha Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın DÜNYA 5 ‘TEN BÜYÜKTÜR, çağrısının doğruluğunu ve haklılığını göstermiş oldu. Sizlere Minsk Protokolü ‘nü hatırlatmak istiyorum. Aslında Batı, NATO, BM Rusya’ya karşı bugün kü savaşı 2014 yılında kaybetti. 2014 yılında Rusya Kırım’ı ilhak edince sadece Türkiye olarak biz BM’yi, Dünyayı uyarmıştık, karşı çıkmıştık. Minsk Protokolü, Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki savaşı durdurmak için Ukrayna-Rusya-Donetsk Halk Cumhuriyeti-Luhansk Halk Cumhuriyeti ve AGİT arasında 5 Eylül 2014’te imzalanmış bir anlaşmadır. 12 Şubat 2015’te Minsk II adında yeni bir anlaşma imzalanıp 15 Şubat 2015’te ateşkes ilan edildi. Ama Kırım unutuldu.”