GündemKöşe Yazıları

SÜLEYMAN DEMİREL’İN KÜLLİYESİ DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜZESİ

Kim ne derse desin adeta siyasetin kitabını yazmış, partili partisiz herkes tarafından beğeni ile takip edilmiş, cumhurbaşkanı olduğunda da tarafsızlığını korumuş bir lider; İslamköy’de büyümüş fötr şapkası ile ve mizaha bakış açısı ile milyonların sevgisini kazanmış 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in müzesini ziyaret ediyoruz.

Açılışını kendisinin yaptığı Süleyman Demirel’in 50 yıllık siyasi yolculuğunun, memleketi İslamköy’den Çankaya’ya olan serüveninin bilgi ve belgeleriyle yer aldığı Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde yaptığı konuşma hala hafızalarda ki yerini koruyor. O günkü konuşmasında bugünün ve geleceğin idarecilerine “Yola devam” diye seslenmişti. “Demokrasi sayesinde yapacaksınız. Demokrasi sayisinde eksik kalan hizmetler tamamlanır, yenileri yapılır. Bütün bu hizmetler yapılırken dikkat ettiğimiz şey demokrasi ve Türkiye’nin birliği ve beraberliğinin zedelenmemesidir” diyerek demokrasinin önemine vurgu yaptığını hala hatırlıyoruz.

9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel konuşmasında Başkomutanımız,Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü de anarak “O bizim her şeyimizdir. Onu unuttuğumuzda her şeyi kaybederiz” demişti.

Türkiye’nin 50 yıllık medeniyet mücadelesinde başbakan ve cumhurbaşkanı olarak görev alan Süleyman Demirel’in yaşamından, deneyimlerinden örnekler göreceğimiz; yurt içi ve yurt dışı gezilerinde kendisine verilmiş olan hediyeleri, anı, şükran plaketleri ve fotoğrafları, yurt içi mizah yazarları tarafından değişik dönemlere ait karikatürleri, Türkiye’nin kalkınmasında çok büyük önemi olan projelerin temel atma ve açılışlarına ait fotoğrafların bulunduğu alanı gezebileceğimiz Isparta’nın İslamköy yerleşkesinde ki Süleyman Demirel Demokrasi Ve Kalkınma Müzesi bizim gezi rotamızdaki önemli duraklarımızdan biriydi.

Müze, Demirel Külliyesi adı verilen alanda bulunuyor. Külliye, 17 dönümlük bir alan üzerine kurulmuş, 6 bin metrekare kapalı alana sahip. Külliyenin yapımına 1990 yılında başlanmış ve müze 26 Ekim 2014 günü törenle hizmete açılmış. Şuanda Demirel Vakfına bağlı olarak hizmet veriyor. Yani müzeye devletin herhangi bir katkısı yok. Özel Müze deneyim ve birikimleri bulunan Vehbi Koç ve İnan Kıraç Ailesinden gelen bir teknik ekip ile birlikte 2010 yılından itibaren külliye ve müzede önemli ek ve değişikler gerçekleştirilerek bugünkü durumuna gelmiş. Müze çevremize, ülkemize ve dünyaya şu önemli iki mesajı veriyor.

Birinci mesajında Cumhuriyet ve Demokrasinin önemi vurgulanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eğer demokrasiyle, cumhuriyetle yönetilmemiş olsaydı bir köyde dünyaya gelen birinin başbakan ve cumhurbaşkanı olamayacağı anlatılıyor. İkinci mesajda ise “Türkiye, 1950 yılı başlarında ne durumdaydı?” sorusu sorularak, bugüne gelinceye kadar nasıl bir gelişim ve değişim gösterdiği anlatılıyor. Bu gelişim ve değişimi anlatırken de Sn. Süleyman Demirel’in başbakan, siyasi parti genel başkanı ve cumhurbaşkanı olarak yaptığı icraatları gösteriliyor.

9. Cumhurbaşkanımız rahmetli Sn. Süleyman Demirel’in söylemiyle müzede sergilenen koleksiyonlarla; Türkiye’nin geri kalmışlıktan bugünkü duruma ve fakirlikten zenginliğe nasıl gelindiği, okur-yazarlığın nasıl yükseltildiği, çatlamış bozkır toprakların yeşile nasıl dönüştürüldüğü, karanlıktan aydınlığa nasıl çıkıldığı; yani Türkiye’de bu alanlarda nasıl bir savaş verildiği anlatılıyor. Bu bilgi ve mesajlar topluma, müzede mevcut koleksiyonlarla ulaştırılıyor. Bu koleksiyonlar; Süleyman Demirel’in kendi kütüphanesinde bulunan 46.000 kitap,126.000 fotoğraf, 8.000 hediye eşya,4.000 tablo, 6.000 teyp ve video kaset, 500 giyim-kuşam malzemesi ve halı-kilim, başka müzelerde ve kütüphanelerde aransa da bulunamayacak, 10.000 klasör dolusu 6 milyon dokümandan oluşuyormuş.

Demirel Külliyesinde bulunan müzeler, kütüphane, cami, namazgâh, gasilhane, restoran, mescit, sanat merkezi, lojman, İslamköy Mezarlığı, helikopter pisti, 9. Cumhurbaşkanımızın kabrinin bulunduğu Çalca Tepe ve göletleri Demirel Vakfının hizmet kapsamındaymış. Vakıf sayesinde Külliye çevresindeki 9 ev satın alınmış, restore edilmiş, yeni fonksiyonlar verilerek hem külliye ve İslamköy hem de Isparta ve Atabey çevresi için çekim merkezi olabilecek yeni bir kültür ve turizm alanı yaratılmış. Satın alınan bu evlerde oturanlara, kendi evlerinin değerlerinin çok üstünde olmak üzere yeni ev ve mandıralar inşa edilmiş; aileler hem İslamköy’den koparılmamışlar hem de külliyeye manevi bağlılıkları sağlanmış. Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü ile Demirel Vakfı Başkanının imzaladıkları bir protokol doğrultusunda külliye akademik bir ortama da dönüştürülmüş.

Üniversitenin “Süleyman Demirel Liderlik Araştırma ve Uygulama Merkezine” külliye içinde bir bina tahsis edilmiş. Bu Enstitü, öğrencileriyle her hafta külliyede dersler yapmakta; lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri müzede bilimsel araştırmalar yapabiliyorlarmış. Müze, hem haftanın 7 günü hem de tüm bayramlarda ziyarete açık. Müzeyi, yaz döneminde aylık ortalama 8 bin, kış döneminde ise 2 bin kişinin ziyaret ettiği bilgisini aldım.

Müzede beni en etkileyen yerlerden biri Süleyman Demirel’in siyasi yaşamı boyunca kendisini eleştiren karikatürleri müzenin oldukça büyük bir bölümünde sergilemiş olması. Günümüze bakacak olursak o dönemde kendini bu derece eleştiren karikatüristlere kendi müzesinde yer ayıracak kadar olgun,hoşgörülü ve anlayışlı bir siyasetçiye gösterilen bu saygıyı sonuna kadar hakkediyor. Ne diyelim hoşgörünün hakim olduğu siyasi ortamların bir an önce geri gelmesi dileklerimizle 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i bu yazımda rahmetle anıyorum.

Bu olağanüstü güzellikte ve adeta içinde bilgi deposu bulunan müzeyi gezip Süleyman Demirel’in müzeye birkaç kilometre uzaklıkta Çalca Tepe’de bulunan anıt mezarını ziyarete gittim. Demirel için yaptırılan 58 bin metrekarelik bu anıt mezar, Anıtkabir’den sonra Türkiye’nin en büyük ikinci anıt mezarıymış. Mezar yerinde Demirel’in elinde fötr şapkasının bulunduğu bir de heykel var. Anıt mezarın da bulunduğu 650 dekar alanda çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı dokuz gölet bulunuyormuş. İlginç bir bilgi vereyim; Demirel 2003 yılında anıt mezarın yerini kendisi belirlemiş. Isparta’yı kuş bakışı gören anıt mezar, Demirel’in kardeşi yüksek inşaat mühendisi Şevket Demirel tarafından yapılmış. O dönemde anıt mezarı inceleyen Demirel, şunları söylemişti: “Bu proje dünyada bir numunedir.

Çalca Tepe geçmişte kayalıklardan ve kıraç topraktan ibaret bir alandı. Kardeşim önderliğinde yürütülen çalışmalar sayesinde bu hale geldi. Burada ki çamlar dünyanın en şanslı çamları. Çamın dünyada sulandığı tek yer burası. Burası Şevket Bey’in eseridir. Benim hemşerilerim de kendisine kucak açmıştır. Hep yardımcı olmuşlardır. Kıraç tepe, bugün Türkiye’nin yeşil envanterine girmiştir. Bu bir ülkenin topraklarına yapılabilecek en büyük iyiliktir.”

Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin görüş açısında yer alan anıt mezarın Isparta’yı kuş bakışı görmesi, Demirel’in Isparta özlemini simgeliyormuş. Bu sayede halen Süleyman Demirel’in çok sevdiği Isparta ve köyü İslamköy’ü yattığı yerden huzurla seyrettiğine inanılıyor.

************************************
Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.
İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu