GündemTürkiye Gündemi

Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan: “Hekimler TUS Yerine Yabancı Dil Kurslarına Gidiyor”

Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan: “Hekimler TUS Yerine Yabancı Dil Kurslarına Gidiyor”

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, sağlık bakanlığı verilerine göre, “2020 yılının ilk 6 ayında 2 bin 412 hekim istifa etmiş, 522 hekim ise özel hastanelere geçiş yapmıştır. 18 ayda 8 bin hekimin istifa ettiğini ayrıca biliyoruz” dedi.

191’i Hekim 477 Sağlık Çalışanı Hayatını Kaybetti

Uçan yaptığı yazılı açıklamada,“İki yıla yaklaşan pandemi sürecinde tüm hekim ve sağlık çalışanları canını dişine takarak özveri ile pandemiye ve diğer hastalıklara karşı mücadele etmektedirler. Son yıllarda hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hakları tarihinde görülmemiş şekilde gerilemeye, angaryalar ve iş yükü de bir o kadar artmaya devam ediyor. 2003 yılında başlatılan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile her geçen yıl giderek artan oranda geriletilip erozyona uğratılmış ve ne yazık ki  ekonomik ve ayrıca özlük haklarımızdaki kayıplar, sağlık emekçilerinin omuzlarına yüklenen COVID-19 pandemisi ile mücadele sürecinde de devam etmiştir. Bu süreçte hekimler fedakârca çalışmış; etik ilkelerden yana hekimlik değerleri ile toplum sağlığı için insanüstü gayret göstermişlerdir. Toplumda en fazla hastalanan ve hayatını kaybeden meslek grubu sağlık çalışanları olmuştur. 191’i hekim olmak üzere ayrıca 477 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir.”ifadelerine yer verdi.

5 DAKİKADA MUAYENE OLMAZ

“Uzun saatler kesintisiz fazla çalışma, sık nöbet tutma, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma, uygunsuz çalışma ortamları olağan hale getirilmiştir. 36 saat hastanelerden çıkamayan genç hekimler, mesai saati kavramı nedir bilmeyen uzmanlar bulunmaktadır. Kamunun yanı sıra özel hastanelerde de yoğun emek harcayan hekimlerin emekleri sömürülmekte, şirket kurdurma ve ciro baskısı gibi ticari zorlamalar meslek onuruna yakışmayan uygulamalar ile karşılaşmaktadırlar. İşyeri hekimlerinin sorunları giderek artmıştır.

Pandemi sürecinde hastanelere gidemeyen vatandaşlar nedeniyle Aile Hekimlerin iş yükü çok fazla artmış,buna rağmen ceza yönetmeliği ile sindirilmeye çalışılmaktadır. Sorunlar sadece çalışma saatleri, çalışma alanları, ödemeler ile sınırlı değildir. Mesleğimiz, güvencesizliğin en yaygın olduğu iş kollarından biri haline getirilmiştir. Bu değişim baskının, mobbingin, ayrımcılığın, eşitsizliğin ve kayırmacılığın alabildiğine yaygın hale gelmesine neden olmuştur. Liyakatsız yönetici atamaları ile işler “idare” edilmektedir. Ve şimdi de hekimler muayene sırasında hemşire veya sağlık personeli olmadan muayene yapmaya zorlanmaktadır. MHRS’de muayene süreleri ise 5 dakikaya düşürülmüştür. Bu 5 sürede hastanın tüm işlemlerin yapılması ve tanıyı koyarak tedavisini düzenlememiz istenmektedir.”

ŞİDDET

Pandemi süreci ülkemizde hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının ne kadar değersizleştirildiğini de ortaya çıkarmıştır. Hekimler, salgın döneminde adeta can derdine düşmüşken, ama bu tehlikeye karşın canla başla çalışırken, aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla ve her saat başı bir şiddet olayıyla karşı karşıya bırakılmıştır.

Tüm bu nedenlerden dolayı; yılda 900’e varan hekim yurtdışında çalışmak için ülkemizi terk etmektedir. Tıp fakültesi öğrencileri TUS sınavına girmek yerine artık yabancı dil kurslarına gitmektedir. Çalışan hekimlerde de durum farklı değildir. Ülkemizde hekim ve ayrıca sağlık çalışanlarının ücretleri gün geçtikçe erimeye devam ediyor ve geçinemez duruma geldik. Bizler geçinemediğimizi söylemekten utanıyoruz. Bizi bu duruma düşürenler bu durumdan utanmamaktadır. Bu durum bir an önce emekliliğe de yansıyacak bir düzenlenme ile düzeltilmelidir. İşyerlerimiz güvenli ve ayrıca sağlıklı çalışma ortamları haline getirilmelidir. Haftalık çalışma sürelerimiz önerilerimiz çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir. COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılmalıdır. Ek gösterge hekimlerde 7200 olarak derhal düzenlenmelidir. Çalışma koşullarımızın ve mesleğimizin riskleri düşünülerek çalıştığımız her yıl için 120 gün fiili hizmet süresi zammı verilmelidir. Kısacası insanca yaşayacak ve emekliliğimize yansıyacak ücret düzenlemesi derhal yapılmalıdır.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu