TEOG’UN KALDIRILMASI GERÇEKLERİ BOŞA ÇIKMIŞTIR
Daha sorunlar çözülmeden ortaöğretim geçiş sınavı 2 Haziran Cumartesi günü yapılacak. 950 bin öğrenci 135 dk’da 90 soruyu çözmeye çalışacak, işleri geçmiş döneme göre daha da zorlaşmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı çocuklarımızı sınav stresinden kurtaracağız dedi ve bu nedenle TEOG’u kaldırdı. Sınava girmesi gereken 1 milyon 200 bin öğrenci sınav stresinden uzaklaştırılmak istenmişti. Müracaatlardan öğreniyoruz ki 950 bin öğrenci sınava girmek için müracaat etmiş.
Öğrenci sayısında 250 bin azalma görülüyor fakat sınavla girilen okul sayısındaki azalma öğrenciler açısından yarışı daha da olumsuz hale getirmiştir. Çünkü geçen yıl sınavla girecekleri okul sayısı ve kontenjanları daha fazlaydı.
Bugün ise Anadolu lisesini hedefleyen Altıeylül ve Karesi’deki öğrenciler 420 kişi içine girmek zorundadır. Öğrencilerin birçoğunun akademik başarı için Anadolu liselerini tercih etmektedir. Bakanlığın açıkladığı “nitelikli” okul sayısı 1367’ye çıkarılmış fakat Anadolu liselerinin sayısı ve kontenjanı azaltılmıştır. Balıkesir ilinde sınavla girilen Anadolu lisesi 5, Fen lisesi 3, Sosyal Bilimler lisesi 1 olarak kalmıştır. Öğrenciler ve veliler akademik başarı için Anadolu liselerini tercih ederken Milli Eğitim Bakanlığı bu tercihi yok saymıştır. Tüm illerde liseler arası dağılımda eşitsizlik söz konusu.
34 ilde “nitelikli” okul kapsamında Anadolu lisesi bulunmamaktadır. Öğrenci mahallesindeki en yakın okula gidecek, istemediği okula gönderilmeye zorlanmayacaktır denmesine rağmen bu yıl uygulanacak olan çember sistemi bu söylemleri boşa düşürmüştür. Çember sistemine göre her çemberde bir Anadolu lisesi bir İmam Hatip Lisesi bir MTAL bulunacak. Bunun gerçekleşebilmesi için okul sayılarının türlere göre eşit olması gerekir. Oysa gerçek böyle değildir. Ülke genelinde de okul sayıları şu şekildedir. 2424 Anadolu lisesi, 3190 MTAL, 1452 İHL var. İlimiz açısından da bakarsak çember sistemi yapmak mümkün görünmüyor.
Karesi ve Altıeylül’deki okul türü ve sayıları eşit değil. 3 çember sisteminde toplam 9 okul eşit şekilde olacak. Mesleki eğitim almayı tercih eden öğrenci için 3 çemberde toplam 3 MTAL varken 4 ve 5.tercihlerine farklı bir okul türü yazmak zorunda.
Eğer bu öğrenci 4 veya 5.tercihine yerleşirse ne olacak?Ortaokullardaki öğrenciler kayıt alanları belirlendi. Birinci çemberden seçeceğiniz okul kayıt alanınızdaki okul olacak. İkinci çemberden seçtiğiniz başka bir kayıt alanındaki öğrenciler için belirlenmiş ve doldurulmuş olacaktır.
Yani seçtiğiniz kendi kayıt bölgenizin dışındaki okullar o bölgedeki öğrencilerin ihtiyacını karşılayacak durumdadır. Açık kontenjanların olması mümkün gözükmemektedir. Sınav sonuçlarını 22 Haziranda açıklanacak olmasına rağmen bu belirsizliklerin hiç birisi ortadan kaldırılmamıştır. Bu yıl ilk defa özel okulların önce kayıt yapacak olması riske girmek istemeyen veliler açısından özel okullara olan talebi artıracaktır.
Eğitimde gün be gün artan özel okul sayısı ve kontenjanı artacak paran kadar eğitim alma durumuna geleceğiz. Devlet okullarında istemediği okul türlerine yerleşen öğrenciler açısından da örgün eğitimin dışına çıkma sayısını artıracaktır. Ortaöğretim geçiş sistemi ile birlikte okulların doluluk oranını pansiyon ve maddi desteklere rağmen %36’yı aşmayan imam hatip liselerini doldurmak için yapılıyorsa diğer çocuklarımızı mağdur etmek gerekmiyordu.
TEOG’un kaldırılması gerekçeleri boşa çıkmıştır. Öğrencilerin girmek istediği akademik liseleri azalması nedeniyle daha fazla stres yaşamakta, sınav odaklı çalışma daha da artmıştır. Dershane, etüd, özel ders vb azalmamış, kontenjanın düşmesine bağlı olarak daha da artmıştır. Evine en yakın okula gidecek denmesine rağmen 3 çember sistemi ile belki de başka ilçeye gitmek zorunda kalacak. En tehlikeli olanı ise ortaöğretim kayıt alanı içerisindeki okullara yerleşemeyen öğrenciler diğer ortaöğretim kayıt alanındaki boş kontenjanı bulunan okullara tercihe ve OBP üstünlüğüne bağlı olarak yerleşir.
Sınav sonrası yaşanacak kargaşa şimdiden belli. Hafta sonu yapılacak olan ortaöğretim giriş sınavına öğrencilere başarılar diliyorum. Aileler açısından zor geçecek bir süreçte onlarında çocuklarına karşı duygusal davranmamalarını, kırıcı olmamalarını öneriyorum. Abdurrahman BULUT
