Köşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

Ters Lalenin Hazin Hikayesi

Ters Lalenin Hazin Hikayesi

 

Hüznün sembolü olarak ifade edilen Ters Lale bilinen en eski süs bitkilerinden birisidir. Bu güzel çiçekler halk arasında; ağlayan gelin, taç şahı, imparator çiçeği, şah tuğu, dağ lalesi, kejan lalesi, ters kupa, mungur ve tönbek gibi birçok isimle anılır.

İlgili Makaleler

 

123 16

Dünyada sadece Türkiye’de Doğu Anadolu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde yetişen yani endemik bir bitki olan Ters Lale hem güzelliği hem de hikayeleri ile oldukça dikkat çekicidir. Bugün Dünya üzerinde yüzlerce türü bulunan Ters Lalenin Türkiye’de daha çok Hakkari ve Van illerinin yüksek kesimlerinde yetişen endemik bir türü yaygın olarak bilinir. Karların erimesiyle beraber Nisan ayının başından itibaren yeşermeye başlayıp on beş günlük kısa ömrü ve güzel renkleriyle fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çeker.

Bu çiçeğin adının ise farklı kültürlere göre farklı hikayeleri vardır:

Hristiyan aleminin inanışına göre Hz. İsa çarmıha gerilmeye götürülürken yolundaki bütün çiçekler saygılarından eğilmiş, boyunlarını bükmüşlerdir. Fakat sadece Ters Lale dik durmuştur. Ancak Hz. İsa’nın çarmıha gerilirken ki bakışları altında ezilen çiçek başını eğmiş ve o gün bu gündür ağlarmış. Hristiyanlara göre bu çiçek bu nedenden dolayı kutsal kabul edilir.

Asuriler de bu çiçeği kutsal kabul ederlermiş, Hakkari bölgesinde yaşayan Asuriler her sabah ortasında su biriktirdiğinden dolayı bu çiçeğe Ağlayan Lale adını vermişlerdir.

Başka bir rivayette ise Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (RA)’in Kerbela’da katledilişinden dolayı Ters Lale’nin boynu bükük ve rengi kırmızıdır.

Ağlayan Gelin ya da İmparator Çiçeği (Frittileria imperialis)’nden Firdevsi’nin İran efsanelerini anlattığı manzum destanı Şehname’sinde de bahsedilir. Bu efsaneye göre onurlu genç bir prens olan Siyavuş, kıskançlık yüzünden iftiraya uğrayınca, atıyla ateşin içinden geçip masumiyetini kanıtlasa da sonunda kral Efrasiyab tarafından öldürtülür. Ve haksız yere öldürülen genç prensin kanından, her bahar ırmak kenarında, onun masumiyetini simgeleyen “per-i Siyâvuşân” veya “hûn-i Siyâvuşân” adlı kırmızı çiçekler bitmeye başlar. Onun böyle acı ölümüne üzüldükleri için boyunları büküktür bu çiçeklerin.

Ferhad ve Şirin efsanesinde de yeri vardır bu çiçeğin. Bu efsaneye göre de uğruna dağları deldiği biricik sevdiğine kavuşamayınca canına kıyan Ferhad’ın toprağa akan kanının her damlası kırmızı lalelere dönüşmüştür. Farklı çeşitlemelerde bazen kırmız gül, bazen anemon olur o çiçek ama o topraklarda yetişen ağlayan lalelere de yakışan bir efsanedir bu.

Tüm bu efsanelerden de anlaşılacağı gibi Ters Lale, Anadolu topraklarının gördüğü büyük acıları efsaneleriyle özetleyen bir çiçektir.

Peki Ağlayan Gelinlerin bu gözyaşlarının Bitki Biliminde bilimsel bir açıklaması var mı? Elbette var. Ters Lale bitkisinin çiçeklerinin iç kısmının tabanında yuvarlak şekilli nektar adı verilen bal özü salgılayan bezler (nektaryum) yerleştirilmiştir. Bu bezlerden tozlaşmaya yardımcı böcekleri kendine çekmek için zaman zaman bal özü damlamaktadır. İşte bu bal özü damlasından dolayı Ters Laleye de Ağlayan Gelin adı verilmiştir.

Velhasıl biz hep güle takılan anlamlara vurulduk yıllarca hem edebiyatımızda hem gönül hanemizde. Bilemedik lalenin sırla dolu dünyasını…

Ters Lalenin Hazin Hikayesi

Daha fazla köşe yazısı için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu