TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu'ndan Çağrı
TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu yaşanan iş kazalarına dikkat çekti. Yaptığı yazılı açıklama ile "Son günlerde iş cinayetleri yaşanıyor" dedi.
TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu’ndan Çağrı
TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu yaşanan iş kazalarına dikkat çekti. Yaptığı yazılı açıklama ile “Son günlerde iş cinayetleri yaşanıyor” dedi.
TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Betül DİKİCİ tarafından yapılan açıklamada, “Ankara’daki bir inşaat şantiyesinde 30. Kattan düşerek hayatını kaybeden İsmail Özbay Ve Halil İkiyıldız, yaşamlarını yitirdi. Yüksekova ‘da Hamza Keskin, Erhan İNCİ, İstanbul ‘da, çalıştıkları inşaat ‘ta yüksekten düşerek hayatını kaybettiler” denildi.
Son aylarda artan iş kazaları sonucu yaşamını yitirenler vurgusu
yapan Dikici, Niğde, Denizli ve bazı illerden gelen haberlere
dikkat çekti. Dikici, “Bu haberler basından rastgele seçilmiş ölüm
haberleri. Hemen her gün yüksekten düşme sonucu ölüm yaşanıyor. Her
gün en az 5 emekçi işyerlerinde iş kazaları sonucu hayatını
kaybediyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının isminin, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı olması hayli zaman alsa da Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının görevleri arasında; “İş sağlığı ve
güvenliğini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını izlemek, çalışma
hayatını denetlemek” de bulunmaktadır ”dedi.
“Ölümler Sadece İzlenmemeli”
Bakanlığı eleştiren TMMOB Sekreteri Dikici, “Gördüğümüz kadarı ile bakanlık, ölümleri sadece izlemektedir. Son 6 aylık sürede en az 1.000 emekçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Esas olarak tekrarlayan, bilinen, beklenen nedenlerle meydana gelen ölümlere kaza demek ne kadar mümkün, ayrı bir tartışma konusu. Hepimiz biliyoruz ki bu ölümler kaza değil; “Cinayet ”ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı: Bu cinayetler işlenirken ne mi oluyor?
İşyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan işverenlere dokunulmuyor. Ya Niğde’deki gazoz fabrikasında olduğu gibi görevi işverene rehberlik etmek olan, önlem almak gibi bir yetkisi olmayan iş güvenliği uzmanı tutuklanıyor ya da Ankara Keçiören’de olduğu gibi hiç kimse tutuklanmıyor. Her gün en az 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, 2013 yılında yürürlüğe giren İş sağlığı ve güvenliğini sağlamak ile ilgili yasanın üzerinden 11 yıl geçmiş olmasına rağmen halen yürürlüğe konulmayan maddeleri de var. Bunlardan birisi de ‘Az Tehlikeli Sınıftaki’ işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılmasına ilişkin hüküm; Yıllardır bu maddenin yürürlük süresini öteleniyor.
TBMM’de görüşülmesi 2024 Yılı Bütçesi görüşmeleri nedeni ile
“Torba Kanun” da yer alan;
*Kamu hastanelerinde görev yapan doktor, hemşire, sağlık personeli
için,
*Karayollarında, Devlet Su İşlerinde dağda, taşta, arazide
kontrolörlük yapan mühendisler, teknik personel için;
*Çağrı merkezleri
için özellikle asansör kazaları ile gündemde olan KYK yurtları için
ve her ay motokurye ölümlerinin yaşandığı “posta ve kurye
hizmetleri” için “iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine dair yasa“
yine ertelenmiştir.
Bakanlık bu arada Avrupa Fonları alarak; projeler yapıyor!
Bu projelerden biri de 2019’da başlayan ve geçen ay kapanışı yapılan “Madencilik Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (MİSGEP)Bakanlık bu projenin 17,6 Milyon Avroluk Bütçeye sahip olduğunu ön plana çıkarmakta ancak ortada somut bir yarar olmadığı gibi; Bu bütçenin başlangıcından bitimine kadar geçen sürede madenlerde kaç kaza oldu? Kaç emekçi hayatını kaybetti? AB fonları ile hangi sektörlere ilişkin projeler yapıldı? Bu projeler sonunda ilgili sektörlerde hangi iyileşmeler sağlandı? Şeklindeki sorulara Bakanlık yanıt bile verememektedir.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilen sistem iflas etmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kavramı yerine iş sağlığı güvenliği kavramının kullanılması bile işçilerin canlarının önemsenmediğinin bir göstergesidir. İşçi sağlığı ve güvenliği politik bir sorundur. İktidar işçiden yana değil, işverenden yana tavır almaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Haber: Nursima Akyürek