TSK’da askerlere sosyal medya yasağı gündemde
Askerlerin çektiği selfie fotoğraflar, birliğin konumu, teçhizatın durumu ve diğer coğrafi şartlarla ilgili çok önemli bilgilerin açığa çıkmasına neden oluyor.
Son dönemlerde dünyanın en gelişmiş ordularında üst üste gelen ‘internete giriş yasakları’ dijital dünyanın bir kez daha sorgulanmasını beraberinde getirdi. Askerlik görevini KKTC’deki topçu birliğinde yapacak bir askerin izin kağıdını internette yayınlaması ve Yunan medyasının sevk kağıdıyla ilgili haberleri “Türkiye’de kolluk kuvvetleri bu konuya ne kadar dikkat ediyor?” sorusunu beraberin getirdi. Uzmanlara göre selfienin dahi bir iç güvenlik tehdidi haline geldiği günümüzde TSK ve diğer tüm kolluk kuvvetleri bunun engellenmesi ve caydırıcı cezalar verilmesi için acilen adım atmalı.
Rusya’da geçtiğimiz günlerde kabul edilen bir yasayla Rus ordusuna bağlı tüm personele internetten paylaşım yasağı getirilmesi, “Türkiye’de durumlar nasıl?” sorusuna neden oldu. Uzmanlara göre TSK geçtiğimiz yıl 21 maddelik bir bildirge yayınladı ancak burada yer alan hususların uygulanması ve ceza işletim sisteminde yaşanan sorunlar konunun yeterince kavranamaması sorununu da beraberinde getirdi.
Yasaklara rağmen paylaşımlar devam ediyor
Sosyal medya konusunda yazdığı kitaplarla bilinen Dr. Levent Eraslan, Yenisafak.com’a yaptığı açıklamada, söz konusu bildirgeye göre askerlerin sosyal medya üzerinden paylaşım yapmaları, herhangi bir dijital ortamda askeri bölgeden bir fotoğraf paylaşmalarının net bir şekilde yasaklandığını hatırlattı.
Yasaklara rağmen askerlerin paylaşımlarda bulunmaya devam ettiğine dikkati çeken Eraslan, “Bu ciddi bir problem. Sadece bizim için değil. Tüm dünya bu konuda kritik bir dönemeçten geçiyor” dedi.
KKTC örneğinin üzerinde mutlaka detaylıca durulmalı
Geçtiğimiz günlerde KKTC’deki birliğinden aldığı izin kağıdını sosyal medyadan paylaşan bir Türk askerinin Yunan medyasında ciddi ses getirdiğine ve sevk kağıdında yazan ‘Topçu Birliği’ ibaresi üzerine Yunan güvenlik uzmanlarının geniş çaplı açıklamalar yaptığına vurgu yapan Eraslan, şöyle devam etti:
Neden üzerinde o kadar durdular? Çünkü o sevk kağıdındaki birlik, aslında Türkiye’nin KKTC’de fırtına obüslerini konuşlandırdığını gösteriyor. Yunanlılar bunu uzun uzadıya tartıştı. Sosyal medya istihbaratı deniliyor buna. Twitter, Facebook, Instagram ve benzer yerlerdeki paylaşımlardan yani açık kaynaklardan edinilen istihbari bilgiler ülkeler için büyük önem taşıyor.
TSK acilen önlemler almalı
Eraslan, bu tür girişimlerin acilen yasaklanması ve cezai tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:
“Ruslar bu gibi durumlarda telefonu ibret için duvara çiviliyor ve askerlerine çok ciddi ceza veriyor. Akıllı telefonlara yüklenen her uygulama aslında bir istihbarat aracı. TSK’da ve diğer kolluk kuvvetlerimizde bu konuda yasaklar var ancak bilinç yok.”
Türkiye hibrit savaş konusunda imkan ve kabiliyetlerini geliştirmeli
Almanya’nın ev sahipliğinde bu yıl 55.’si düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’nda ele alınan konuları hatırlatan Eraslan, “Orada özellikle yapay zeka, akıllı botlar, hiper hızlı bilgisayarların öne çıkması boşuna değil. Bunların hepsi artık birer savaş aracı. Türkiye de bir şekilde bu hibrit savaşta yerini almalı. Maalesef ülkemiz bu konuda imkan ve kabiliyetlerini geliştirmiyor. TSK, Polis ve Jandarma eğitim kurumlarında ve hizmet içi eğitimlerde ‘Sosyal medya ve dijital güvenlik dersi’ verilmeli” ifadesini kullandı.
Fotoğraflar çok ciddi bilgilere erişimi kolaylaştırıyor
Eraslan ayrıca, rütbeli-rütbesiz askerlerin o anın büyüsüne kapılıp çekildikleri selfiler dahil tüm fotoğrafların askerleri bölgenin/birliğin konumu, silahların durumu ve benzer konularda çok ciddi bilgiler içerdiğini belirterek, “Bunların sonuçları da çok tehlikeli oluyor. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın desteğiyle Türkiye’de ilk kez Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Merkezi Eskişehir’de kuruluyor. Herkese açık olacak merkezin bu konularda önemli bir farkındalık oluşturmasını hedefliyoruz” dedi.
