TURİZMİN ROTASI “SINDIRGI”

TURİZMİN ROTASI “SINDIRGI”

Toprağın derinlerinden çıkan termal sular sayesinde oluşan doğa harikası oluşumlar, Kültür ve Sanat Turizminin Balıkesir’de ki Baş aktörü Sındırgı’nın yıldızını dahada parlatıyor. Sındırgı’nın Hisaralan bölgesinde yer alan doğa harikası oluşumlar Balıkesir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Sındırgı belediyesi’nin imzaladığı protokolle projeye dönüştürülüp Türkiye’nin ikinci JEOPARK’ı olarak dünyaya açılacak.

Jeopark gerçeğinin Sındırgı açısından JEOTERMAL PARK olarak gördüklerini ifade eden Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş,“Hisar alanı çok güzel bir bölge. Dünya’da Jeotermalin yeryüzüne çıkış noktasını görebildiğiniz Türkiye’deki tek yer Sındırgı” dedi.

JEOPARK TURİSTLER İÇİN BELİRLEYİCİ FAKTÖR

Jeopark’ın özellikle bilinçli turistler adına belirleyici ve cazip bir tercih nedeni olduğunu ifade eden Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Sındırgıya 24 kilometre mesafede Hisaralan dediğimiz Jeotermal ’in yeryüzüne çıktığı alanda oluşmuş doğal şekiller var. Doğal bir sit alanı burası, korunan bir alan. Bu koruma alanının içinde yüzlerce dikit milyon yılda suyunu akıta akıta oluşturulmuş görseli barındırıyor. 5 tanesi derenin içinde aktif şekilde bir bacası var ve lıkır lıkır su kaynıyor. Yani 100 derecelik bir suyun kayanın tepesine aktığını düşünün diyerek tarihi mekanlarda gezinti keyfinin yaşanacağını ve turistlerin hafızalarında anı olarak yaşatılacağını” söyledi.

Projenin Çıkış Noktası “Sındırgı”

Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Valilik, BAÜN, Büyükşehir Belediyesi protokolü ile imzalanan projenin çıkış noktası Sındırgı oldu. Balıkesir’in tamamını kapsayan proje ile GMKA destekli yürüyüş yolları, sonsuzluk havuzu ve selfi mekânları olacak. Mahallelerimizde taş binalarımız birer Turizm ögeleri. Giriş alanında bir müze oluşturacağız ve kişi bu müzeden giriş yapacak. Bilgileri okuyarak geçecek. Aromatik bitkileri, el işi ürünleri görecek. Akademik bir gezide yapmış olurken halkımızın yaptığı ürünleri de alabilme imkânı bulacak” şeklinde konuştu“Sındırgı 2006 yılında Termal Turizm Merkezi ilan edildi. Balıkesir’de 5 bölgeydik, 4’ü iptal edildi ve tek Sındırgı kaldı. Ulus Dağı, Uludağdan sonra en yüksek yer.33 endemik bitkisi var. Türkiye’de yetişen endemik 33 tek çeşit burada. Türkiye’deki değirmen taşı üretilen Kıranköy o yol üzerinde. Tescilini yaptırdığımız ahşap bine yakın ambar var. Bir günden fazla gezilecek alanlar var. Çaygören Barajı da bunlardan bir diğeri.”

“Gökyüzü Artık Sındırgı’dan İzlenecek”

Başkan Yavaş “Marmara, Batı Kardeniz, Ege Bölgeleri içinde karanlık gün sayısı en fazla olan ilçe Sındırgı. Bu şu demek; Teleskoplarla yüksek çözünürlüklü gökyüzünü gözlem yapabileceğimiz en iyi yer. Ulus Dağı yüksek. Sarıcaoba dediğimiz bir yer var. Kamp kurup elektrik, wc ihtiyaçlarını orada karşılayacak çalışmaları Bu sene Ağustos ayında yapacağız. Tam bir turizm rotası haline dönüşüyor.”

“Jeotermal Park ile Çıta Yükseldi”

Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Jeopark çok bilinen bir kelime değil jeo yer demek. Park düzenlenmesi ve hizmet olarak insanlara sunulması demek. Jeotermal park ta diyebiliriz. Su ile ilgili. Dünyada tabiat şehirlerinin varlığı insanlarda hep heyecan yaratmıştır. Örneğin Ürgüp Göreme’deki peri bacalarının şekilleri dünyanın her yerinden gelen insanların balon dahil gökyüzünden çıkıp görmelerini sağlıyor. Gözlem evi kurarak gökyüzündeki yıldızları izliyor. Kimileri coğrafi şekilleri, işaretleri yeryüzünde görmek istiyorlar. Bizlerde Sındırgı olarak şehrimizde Turizme değer olarak gördüğümüz ne varsa ortaya çıkarıp insanlığın hizmetine sunmaya çalışıyor gel, gör, gez anlamında turizmin envanteri çalışması şeklinde yapmayı planlıyoruz.”

Katma Değer Yaratacak Fikir Yaşam Buldu

“Öncelikle bu bir fikir olarak kafamızda oluştu. Kendim Coğrafyacıyım bu bilimi okudum ve bu konuda da Türkiye’de çok fazla örneği yok. Sadece Manisa Kula’da bir düzenleme yapıldı ve tek Jeo Parkı o. Kapadokya’da ki gibi Peribacaları var, volkanik bir arazi. Volkanik arazideki o yerleri yollar yaparak tabiatı bozmadan ahşap kullanarak balkon şeklinde yol yapılarak peri bacalarının yanına geliniyor, fotoğraf çekimleri buralarda yapılıyor, anlatılıyor. Şu kadar yılda oluşmuş içerisinde bakterileri taşıyor, fosiller var vb. bilgiler veriliyor. Geçmiş tarihi anlatıyorsunuz. Burada tabi ki hikâyelerde oluşturuyorsunuz. Kapadokya da ki peri bacalarını vatandaşlarımız iyi biliyor ancak orası resmi bir jeopark değil çünkü ihtiyacı yok, popüler bir turizm ögesi. Yeni gelişmekte olan yerler ise Dünya literatürüne girip, insanlar bugün Dünya’nın neresinde olursa olsun burada neresi gezilir denildiğinde Jeoparkı var mı ? Yavaş şehir mi…vb Tursitler bilinçli. Kültür, sanat içerikli geziyorlar. Japon ve Uzakdoğu insanları Dünyayı tanımak için bir çaba içinde. Jeopark alanı düşünün çevre köylerdeki insanlarda burada bir katma değer yaratan işleri yapıyor.” Kamil Akyürek