Köşe Yazıları

Üç Kişinin İmtihanı. ..

“Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah´ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah´ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” Lokman, 33

Hz. Allah cc, imtihan etmek istediği kullarına bazen farklı imkânlar ve ihsanlarda bulunur. Allah kullarını her zaman imtihan eder. Bu durum ilk insandan itibaren devam etmiş, şu an devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecektir. Hz. Peygamberimiz sav anlatıyor :

“İsrâiloğulları arasında biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah cc onları imtihan için kendilerine bir melek gönderdi.

İlgili Makaleler

Melek ala tenliye geldi: En çok istediğin şey nedir, dedi.

Ala tenli: Güzel (bir) renk, güzel (bir) ten ve insanların iğrendiği şu halin benden giderilmesi, dedi. Melek onu sıvazladı ve ala tenliliği gitti, rengi güzelleşti.

Melek bu defa:  En çok sahip olmak istediğin mal nedir, dedi.

Adam: Deve dir, dedi. Ona on aylık gebe bir deve verildi.

Melek: Allah sana bu deveyi bereketli kılsın, diye dua etti.

Sonra Melek kele gelerek: En çok istediğin şey nedir? dedi.

Kel: Güzel (bir) saç ve insanları benden uzaklaştıran şu kelliğin giderilmesi dedi.

Melek onu sıvazladı, kelliği kayboldu. Kendisine gür ve güzel (bir) saç verildi.

Melek sordu: En çok sahip olmak istediğin mal nedir,

Adam: Sığır… dedi. Ona da gebe bir inek verildi.

Melek: Allah sana bunu bereketli kılsın, diye dua etti.

Sonra Melek körün yanına geldi. En çok istediğin şey nedir, dedi.

Kör: Allah’ın gözlerimi iade etmesini ve insanları görmeyi çok istiyorum, dedi.

Melek (onun gözlerini) sıvazladı. Allah onun gözlerini iade etti.

Melek: En çok sahip olmak istediğin şey nedir, dedi.

Kör: Koyun… dedi. Bunun üzerine ona da gebe koyun verildi.

Bir müddet sonra  birinin vadi dolusu develeri, diğerinin vadi dolusu sığırı, ötekinin vadi dolusu koyun sürüsü oldu.

Daha sonra melek ala tenliye, eski kılığında geldi: Fakirim, yoluma devam edecek imkânım yok. Gitmek istediğim yere önce Allah sonra senin yardımın sâyesinde ulaşabilirim. Rengini ve cildini güzelleştiren Allah aşkına senden yolculuğumu tamamlayabileceğim bir deve istiyorum, dedi.

Eski ala tenli Adam: Mal verilecek yer çoook, dedi. Ve yardım etmez.

Melek: Ben seni tanıyor gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendikleri, fakirken Allah’ın zengin ettiği abraş değil misin, dedi.

Adam: Bana bu mal atalarımdan miras kaldı, dedi.

Melek:  Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi.

Sonra melek, eski kılığına girip kelin yanına geldi. Ona da abraşa söylediklerini söyledi. Kel de abraş gibi cevap verdi.

Melek ona da: Yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi.

Körün kılığına girip bu defa da onun yanına gitti ve: Fakir ve yolcuyum. Yoluma devam edecek imkânım kalmadı. Bugün önce Allah’ın sonra senin sâyende yoluma devam edebileceğim. Sana gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum ki, onunla yoluma devam edebileyim, dedi.

Eskiden kör olan  adam: Ben gerçekten kördüm. Allah gözlerimi iade etti. İstediğini al, istediğini bırak. Allah’a yemin ederim ki, bugün alacağın hiçbir şeyde sana zorluk çıkarmayacağım, dedi.

Melek: Malın senin olsun. Bu sizin için bir imtihandı. Allah senden razı oldu, arkadaşlarına gazap etti, cevabını verdi (ve oradan ayrıldı).(Buhârî, Enbiyâ 51; Müslim, Zühd 10)

Peygamberimiz sav bize hadis ile cimrilik ve yalancılığın Allah’ın gazabına uğramaya sebep olduğunu ayrıca doğruluk ve cömertliğin hakikî kulluk olduğunu bildirmiştir.

Rabbimiz bizleri doğru ve cömert kullarından eylesin. ..

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu