GündemKöşe Yazıları

Ultra Zenginlerin Keyfi Uzay Seyahatleri İklim Krizini Nasıl Tetikliyor?

Ultra Zenginlerin Keyfi Uzay Seyahatleri İklim Krizini Nasıl Tetikliyor?

 

Birkaç yıl önceye kadar çevreye önem verdiğini söyleyen ultra zenginlerin özel jet ve lüks tekneleriyle seyahat etme sıklıkları ve bu yaşam tarzının sebep olduğu karbon salımı sıklıkla tartışılırdı. Son yıllarda bu tartışmaya bir de zenginlerin zevk için yaptıkları özel uzay seyahatleri eklendi.

Bu yıl yayınlanan Dünya Eşitsizlik Raporu, bir uzay seyahatinin, dünya nüfusunun çoğunun tüm yaşamları boyunca yaratacağından daha fazla karbondioksit saldığını ortaya koyuyor. ‘Küresel karbon eşitsizliği’ başlıklı bölümde, son yıllarda servet eşitsizliği ile bağlantılı aşırı kirliliğin belki de en göze çarpan örneğinin uzay yolculuğunun gelişmesi olduğu belirtiliyor. Rapora göre, uzay seyahatinin yolculuk başına birkaç bin dolardan onlarca milyon dolara uzanan maliyetlere ulaşması bekleniyor. Dolaylı emisyonlar da hesaba katıldığında, 11 dakikalık bir uçuşta yolcu başına en az 75 ton karbon salınacağı öngörülüyor.

Servet dağılımının diğer ucunda, en alt katmanda bulunan yaklaşık bir milyar kişi ise yılda kişi başına bir tondan daha az emisyon salıyor. Bir milyar kişilik bu grup, tüm yaşamları boyunca kişi başına 75 tondan fazla karbon salmıyor. Yani birkaç dakikalık bir uzay yolculuğu, bu gruptaki bir bireyin hayatı boyunca saldığı karbon miktarına tekabül ediyor. Raporda ayrıca, en zengin yüzde birlik kesimin yılda yaklaşık 110 ton karbon emisyonu yaydığı da belirtiliyor.

Raporda belirtilen 11 dakika, Jeff Bezos’un geçtiğimiz yıl kendi şirketi Blue Origins ile yaptığı uzay seyahatinin süresiyle örtüşse de uzay seyahatlerine yatırım yapan tek ultra zengin Bezos değil. Uzay seyahati yapan isimler arasında Japon trilyoner Yusaku Maezawa ve Virgin Group kurucusu Richard Branson da uzay seyahatini kafaya takanlar arasında. Tabii bir de uzay turizminin başını çeken Space X’in de sahibi olan Elon Musk…

Uzaya yapılan bir seyahatin emisyonları, tipik bir uçak uçuşunun emisyonlarından daha fazladır çünkü bu uçuşlardan birine yalnızca birkaç kişi katılabilir, bu nedenle yolcu başına emisyonlar çok daha yüksektir. Uzay turizmi daha popüler hale gelirse, bu kirlilik çok daha korkunç hâle gelebilir. Yalnızca Virgin Galactic bile başlangıçta yılda en az 400 uzay seyahati düzenlemeyi düşünüyor.

Her yıl, uzaya yapılan seyahatlerin sayısı önemli ölçüde artıyor. Uzay fırlatma raporuna göre 2020’de 104 başarılı fırlatma, 2021’de 133 başarılı fırlatma gerçekleşti. Bunun yanında özel uzay endüstrisinin nihai hedefleri bu sayıların çok üzerinde. Örneğin, SpaceX’in CEO’su Musk, Starship için nihai tasarım hedefinin, yılda yaklaşık 1000 uçuşa eşdeğer olacak şekilde günde üç kez fırlatmak olduğunu belirtti. Önümüzdeki yıl ise haftada en az bir uçuş hedefine ulaşmayı planlıyor. Benzer şekilde, Virgin Galactic’in CEO’su, hedefin fırlatma sahası başına yılda 400 uçuş sunmak olduğunu belirtiyor.

University College London profesörlerinden Eloise Marais, “Bu roketlerden biriyle kendinizi uzaya fırlatmanın karbon ayakizi inanılmaz derecede yüksek, uzun mesafeli bir uçuşa göre yaklaşık 100 kat daha yüksek. Çevreye duyarlı olmak ve karbon ayak izimizi düşünmek istiyorsak bu inanılmaz derecede sorunlu,” diyor.

Dünya Eşitsizlik Raporu, en büyük sera gazı emisyonlarını sorumlu tutmak için küresel emisyon sayılarını daha iyi takip etmemiz gerektiğini savunuyor.

Raporun yazarları, “Emisyonlardaki büyük eşitsizlikler, iklim politikalarının zengin kirleticileri daha fazla hedeflemesi gerektiğini gösteriyor,” diyor. “Şimdiye kadar, karbon vergileri gibi iklim politikaları genellikle düşük ve orta gelir gruplarını orantısız bir şekilde etkiledi.”

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu