Balıkesir Merhaba Gazetesi

VERİMLİ TOPRAKLARA NEŞTER

VERİMLİ TOPRAKLARA NEŞTER
01 Mayıs 2015 - 1:15

Genel

Ziraat Mühendisleri Odası başkanı İbrahim Akbıyık, Balıkesir deki tarımın ne durumda olduğuna dair ve yapılması gereken hayvancılık ve tarım ihtiyaçlarına değindi. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Akbıyık

Balıkesir de verimli tarım arazilerinin küresel sermayenin isteği ve belediyelerin yanlış tercihleri sonucu heba edildiğini söyledi.

 “Balıkesir’de kuru tarım nedeni ile en çok üretilen ürün buğday. Tarım ve hayvancılık şehri olarak anılan Balıkesir’in bu unvanı yitirmemesi ve gelişim elde edilmesi içinde, tarım alanlarının verimli kullanılması ve sulamanın yapılabilmesi gerekmekte.”

 SULAMA ŞART

‘ Balıkesir de ki en büyük sorun sulanamayan alan. Balıkesir de toplam olarak 431 bin hektar arazi işleniyor. Bu arazilerin yarısı dahi sulanamıyor. Balıkesir’ i kalkındırmak istiyorsak sulanamayan alanların bir an önce sulanması gerekiyor.’

ARAZİLER SU BEKLİYOR

Ziraat Mühendisleri Odası başkanı İbrahim Akbıyık, Balıkesir de ki 431 hektar arazinin sadece 125 bin 888 hektarı devlet tarafından, 6 bin 199 hektarıysa halk tarafından sulanmaktadır. İlimiz genelinde ise 282 bin 328 hektar sulanabilecek alan mevcut. Bu alanlara önceden köy hizmetleri ve devlet su işleri hizmet götürüyordu. Şu an Büyükşehir yasasıyla birlikte Büyükşehir belediyesinin kırsal hizmetler daire başkanlığı sulama işlerini yürütecek. Büyükşehir olmadan önce sulama işlemleri için göletler yapılmıştı. Köy hizmetlerinde sulama işlemlerini yürüten Dokuz Ziraat Mühendisi vardı bu yasayla bunları da dağıttılar. Bu yüzden Balıkesir de tarımsal olarak buğdayın haricinde pek de bir şey yapılmıyor.

KURU TARIM BUĞDAY ÜRETİLİYOR SU YOK!

Buğday üretiminde hesaplandığın da gelirin gideri karşılamadığını görüyoruz. Ancak sulanabilen alanlarda tarım yapılabiliyor. Bundan dolayı Balıkesir’ i geliştirmek ve tarımsal çeşitliliği sağlamak için mevcut sulanabilen arazilerin yani 282 bin 328 hektar arazinin sulanması gerekiyor. Belediyenin de bu konuda çalışmalarını hızlandırması gerekiyor. Bu alanda en son gördüğüm icraat Devlet Su İşlerinin İvrindi de ve Bigadiç’te baraj çalışması, şu an hâlihazırda yapımı da devam ediyor. Tabi bunun yanında en büyük ödeneği Büyükşehir Kırsal Hizmetler Müdürlüğünün sağlaması gerekiyor. Eğer ki bu sulama yatırımları yapılmazsa Türkiye’yi besleyen il olma konumundan çıkmış olacağız.

BALIKESİRE DEĞİL BÜYÜK İŞLETMELERE YARIYOR

Ziraat Mühendisleri Odası başkanı İbrahim Akbıyık konuşmasında Balıkesir de çevre düzeni planı onaylandı. Bu çevre düzeni planında yeni uygulama yönetmeliklerinde, ‘ tarımsal proje yapmaları için 20 dekarın altında arazinin olmaması lazım’ diye bir şart koştular. Önceden tarlanın yüzde 40’na izin veriliyordu şu anda ise 20 dekarın altında bir yere izin vermiyorlar.

Projeleri de onaylamıyorlar. Ve 20 dekarın üzerinde toprağınız olduğu zaman ise bunun bir kısmında hayvancılık yapılabiliyor. Bu toprağın korunması için yapılmış bir uygulama, bu yönden bakıldığında güzel bir uygulama ama reel olarak bakıldığında örnek verecek olursak 30 dekarlık yere 4 bin metrekarelik kümes yapılabiliyor, geriye kalan büyük bir arazi ise boşta kalmış oluyor. Bir insan hayvancılıkla uğraştığında tarım ile kısmi bir şekilde uğraşabilir, bu yüzden yapılan uygulama hayvancılığı kısıtlayıcı. Balıkesir de bakıldığında 20 dekarlık arazi kaç ailede var. Bu uygulama devam ettirilirse Balıkesir de ki halk için değil, metropollerde ki büyük işletmelerin işine yarayacak bir uygulama olacak.

 VERİMLİ TOPRAKLAR SANAYİ ALANI

Toprağımızı koruyup değerlendirelim diye 5Bin403 sayılı toprak koruma yasası çıktı, ama Balıkesir de ki bazı araziler küresel sermayenin kurbanı olmak üzere. Son çevre düzeni planında Bandırmada Şirin çavuş ve Edincik mahalleleri arasındaki 48 bin dekarlık araziyi sanayi bölgesi ilan ettiler. Bu Balıkesirlilerin kararı doğrultusunda değil devletin kararı ile yapıldı. Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu duruma itiraz ettik. Bandırma da ki bu arazinin 48 bin dekarın, 4 bin 100 dekarı zeytinlik. Burada 120 bin civarında zeytinlik var 8 ile 15 yaş arasında. Bizler bu itirazı muhalefet olsun diye yapmıyoruz, Balıkesir’ in elbette ki bir sanayi alanına ihtiyacı var ama alternatif alan varken verimli olan bu arazinin sanayi alanı yapılması neden.

Oda olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yaptığımız itirazda eğer ki amaç sanayi alanını büyütmekse, Gönen buğdaylı ve paşa çiftlik mahallelerindeki bulunan ve altyapısı da uygun olan tarım yapılmaya müsait olmayan bir araziyi alternatif olarak gösterdik. Alternatif alan varsa zayiatı asgariye indirmemiz lazım. 48 bin dekarlık ve çeşitli tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bir araziyi alternatifi varken sanayi yapmak niye. Diyorlar ki 48 bin dekarlık arazinin mevcutta denize kıyısı var ve yakınından demiryolu geçiyor, bizim sunduğumuz alternatif bölgeden de tren yoluna ulaşım gayet rahat ve deniz yolu üzerinden de ulaşım sağlanabilir. Şu an devlet tarafından uygulanmaya konmuş bu yanlışın tek bir açıklaması var, küresel sermayenin ihtiyacını karşılamak için bu verimli araziyi sanayi alanına çevirdiler.

 KENTSEL GELİŞİM

Balıkesir merkezde şu an kent gelişim alanı olarak belirlenen arazi Üçpınar ile Ayşebacı ovalarının arasındaki yerler. Bakıldığında Çamlık ve Sütlüce mahallesinin üst taraflarından Çırpılı Dede diye adlandırılan mevkie kadar tarıma yapılmayan arazi varken neden verimli ova kent gelişim alanı olarak belirleniyor, geçmişte yapılan yanlışlar hala devam ettiriliyor. 5bin 403 sayılı kanunda diyor ki “ dikili tarım arazisi, mutlak tarım arazisi ve sulanan tarım arazisini kesinlikle tesis yapılamaz” diyor. Bu yasanın tarım bakanlığının açıkladığı kısmında, başına ama ibaresi konularak devam şöyle ettiriliyor, bakanlık kamu yararı kararı alırsa” diyor.

Aslında bakıldığında kamu yararı kararı alternatif alan yoksa bu az önce söz ettiğimiz yerlerde tesis yapılabilir. Tesis ve yaşam alanları yapılacak, ülke için bunların yapılması gerek, enerji yetmiyorsa nükleer enerji tesisleri de yapılacak. Her şey yapılacak ama tarım yapılabilen toprağı kaybetmeden yapılması gerekli. Paşaalanın da ki yapılara bakıyorsunuz kazılıyor 2 metre sonra topraktan su çıkıyor. Bu verimli topraklar ileride evlatlarımıza emanet edeceğimiz topraklar, ama böyle giderse toprak kalmayacak. Bunlara itiraz etmemize rağmen hala bu yanlış sürdürülüyor.

ÜRETİM PLANLAMASINA İHTİYAÇ VAR

Tarımda ülke bazında bir üretim planlamasına ihtiyaç var. Ülkemizde ne kadar buğday gerekli, ne kadar meyve gerekli, ne kadar arpa gerekli bu planlamalar yapılarak üretim planlaması ortaya koymalı. Bu demek değil ki devlet tarafından zorla bir şey yaptırılacak. Planlama yapılırken iklim, toprak, bölgesel ihtiyaç detaylı bir şekilde hesaplanarak yapılması lazım. Örneğin Balıkesir de ki iklim şartlarına bakarak neresi buğday, neresi arpa, neresi zeytin yetiştirmeli bunların yurt içi ve yurt dışına pazarlanma oranları ne kadar, her şey detaylı bir şekilde hesaplanmalı. Devlette belli oranlarda destek verir ve teşvik ederse halk zaten ticari kaygısını da göz önünde bulundurarak planlamada belirtilen ürünü ekecektir. Bu planlama yapıldıktan sonra çiftçi kesinlikle pazarlamayla uğraşmayacak üretici birlikleri bu işi yürütecek. Tabi bu dediğim şeyler yasayla desteklenirse geçerliliği olur.

Devlet Su İşleri’nin(DSİ) İvrindi de ve Bigadiç’te baraj çalışması, şu an hâlihazırda yapımı da devam ediyor. Tabi bunun yanında en büyük ödeneği Büyükşehir Kırsal Hizmetler Müdürlüğünün sağlaması gerekiyor. Eğer ki bu sulama yatırımları yapılmazsa Türkiye’yi besleyen il olma konumundan çıkmış olacağız.

SAMET AYDIN

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.