GündemKöşe Yazıları

Vücudumuzdaki Yedi Önemli Nokta

Vücudumuzdaki Yedi Önemli Nokta

Uyurken, dinlenirken, film seyrederken, hatta masa başında çalışırken neden rahat olmak isteriz bunu hiç düşündünüz mü? Zira bunu bedenimiz anatomik yapısı gereği ister çünkü o zaman daha verimli, daha dikkatli olur. Kimimiz bilinçli, kimimiz bilinçsiz olarak bedenimizin bu isteğini yerine getiriyoruzdur zaten. Rahat bir yatakta uyumanın kalitesini, rahat bir koltukta çalışmanın ya da film seyretmenin keyfini tecrübe ederek fark ediyoruz zaman içinde. Buna bağlı olarak da uyandığımızdaki dinginliğimizi, ya da uzun zaman dikkatimiz dağılmadan işimize odaklanabildiğimizi fark edebiliyoruz.

İşte bedenimiz, rahatken nasıl işine odaklanabiliyorsa, zihnimiz de rahatken hayatımızı kolaylaştıracak kararlar almamızı sağlıyor. İşte her şeyin yolunda gitmesi için vücudumuzdaki yedi önemli noktanın dengede olması gerekiyor. Sağlıklı, mutlu bir yaşam için beden, zihin, ruh üçlüsünün uyumundan ve ayrıca dengede olması gerekliliğinden bahsetmiştim bir yazımda. İşte bu üçlünün uyum içinde çalışabilmesi vücudumuzdaki yedi önemli noktanın gerektiğinde uyarılmasına bağlı. Çakra diye de adlandırılan enerji noktalarımız bunlar ve hepsinin birbirine destek veren ayrı ayrı görevleri var. İlk çakramızla başlayalım o halde.

Kuyruk sokumunun tam ucundaki kırmızı renkli kök çakramız dünyevi işlerimizi yönetiyor. Fazla çalışan kök çakra maddiyata aşırı düşkünlük,  zayıf çalışan kök çarka ise maddi zafiyet ve ayrıca bu dünyaya ait hissedememeye,

Rengi turuncu olan Sakral Çakradaki enerji ile cinselliğimiz, iştahımız, yaratıcılığımız açığa çıkıyor. Fazla çalıştığında hazlara aşırı düşkünlük, az çalıştığında ise zihinsel ve cinsel zafiyete,

Sarı renkli olan Solar Pleksus irade gerektiren konular, cesaret, kendinden eminlikle ilgili. Ayrıca etraftaki diğer enerjilerin deneyimlendiği bir kapı vazifesi görür. Empati burayla ilgilidir. Dengeli olması, güçlü, farkında ve saygılı olmayı beraberinde getirir. Az çalışması depresyon,  çok çalışması kontrolcülük, duygudaşlık yoksunluğu ve şişmiş egoya,

***

Dengeli çalışan bir kalp çakrası, kendini sevme, huzur, insanları olduğu gibi kabul etme ve onları sevebilme yetisi ile ilişkili ve rengi yeşildir. Çok aşırı çalışan bir kalp çakrası aşırı hassasiyet ve başkaları için kendini feda eden bir karakter geliştirmeye yol açarken,  az çalışan bir kalp çakrası sevme ve sevilme yoksunluğuna,

İfade ve iletişim merkezimizi mavi renkli boğaz çakramız temsil eder. Çok çalışması gereksiz boş konuşmalarla, dedikodu yaparak enerji tüketmekle, az çalışması ise ifade sorunlarına,

Mavi-mor renkli göz çakrası sezgiler, öz farkındalık,  düşünce sağlığı ile ilişkili. Dengeli olduğunda beynin iki lobunun da dengeli, iyi ve berrak çalışmasını sağlar. Çok çalıştığında fazla hayalci, aşırı maneviyat peşinde ve orada olmayan şeyleri de görebilen biri olma tehlikesini doğurur. Az çalışan bir üçüncü göz manevi eksikliği, ayrıca hayal gücü yoksunluğunu ve basiretsizliğe,

Son olarak da rengi menekşe veya  beyaz –altın sarısı olarak hayal edilen taç çakra; edebi gerçek, ruhsal olgunluk, yüksek benlikle ve dengeli çalışması durumunda hayatınızın amacını bulmak ve ona uygun yaşamakla ilişkili. Fazla çalışan bir taç çakranın dünyadan el etek çekmeye götürdüğü söylenir. Az çalışması ise yaşamın anlamsızlıklar silsilesi olarak görülmesi, ruhaniyetin ve maneviyatın reddi, maddiyata aşırı düşkünlüğe işaret ediyormuş. “Ediyormuş” dedim çünkü bu bilgilerin araştırmam sonucu alıntı olduğunu söylemeliyim zira ben bu konuda uzman değil uygulayıcılardanım. Bir de gerçek mutluluk için, doğuştan bize bahşedilmiş bu önemli yedi enerji noktasının uyarılma ihtiyacının olduğunu öğrenenlerden.

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu