Hepiniz bilirsiniz ki yakın tarihimizdeki bazı olaylar öteden beri çelişir ya da aslı gibi anlatılmaz. Resmi tarih ile gerçek yaşanan tarih arasındaki bazı olaylar kucaklaşmaz. Ya da yaşanan tarih ile anlatılan tarih arasında bir türlü ortak bir bağ kurulamaz.
1919 la 1920 yılları arasında ülkenin dört bir yanı, batılı emperyalist güçler tarafından işgal edilmişti. Ülkemin her yanında savaş ateşi yanıyordu. Yunanlıların batı ana doluyu işgalinden önce, güney doğu ve doğu Anadolu’yu İngiliz, Fransız, İtalyan, ermeni düşman birlikleri işgal etmeye çalışır iken, her bölgede halktan kurulan milis kuvvetleri oluşturuluyor ve insafsız, amansız bir vatan mücadelesi başlıyordu.
Gaziantep’e niçin gazilik unvanı verildi,
Kahramanmaraş’a niçin KAHRAMAN denildi?
Urfa’ya neden ŞANLI URFA denildi?
Bitlis’te, Erzurum da, Gaziantep’te, Kars’ta Adana da hangi savaşlar yapıldı?
Yazılı resmi tarih, bunları niçin anlatmaz.
Kurtuluş savaşı, Polatlıda başlayıp egede mi bitti?
Tarihçiler Gaziantep’te, Şahin beyin ve Karayılanın kurduğu milis kuvvetlerini, SÜTÇÜ İMAMIN, Yörük ALİ EFENİN, NİNE HATUNUN kahramanlıklarını niçin yazmazlar.
Ben Antepliyim Şahinim ağam,
Mavzer omzumda yük,
Ben yumruklarımla dövüşeceğim,
Yumruklarım memleket kadar büyük,
Bu kaçıncı kurşundur, kaçıncı bismillah,
Bu kaçıncı yaralı bu kaçıncı ölüdür?
Bir türkü söylenir siperlerde her sabah,
Yaaa Allah, Yaaa Bismillah.
Vurun Antepliler vurun, namus günüdür diye haykıran, Antepli Şahin beylerden niçin bahsedilmez. Antep köprübaşını tutarak, Fransız askerini aylarca şehre sokmayan ve şehit edildikten sonrada bir Fransız subayının at arkasına bağlayarak, Antep sokaklarında ölüsünün sürüklenmesini niçin dizi haline getirmezlerde, Osmanlı sarayını kötüleyen serserice diziler hazırlanır? İşte burada aklımız karışıyor, şaşırıyoruz, kahrediyoruz bu tabloya. Trablusgarp’ta, yemende, balkanlarda cepheden cepheye koşan ve I919 yılında Mısırda esir kalan, kurtulunca da hemen vatan savunmasına, Antep’e koşan, böyle kahraman subayların hayatı ve yaptıkları bu günün nesline niçin anlatılıp öğretilmez.
Yâda, kocası Çanakkale de şehit olduktan sonra, küpelerini bozdurup, parası ile silah alarak, dağa çıkan, Yörük Ali Efe ile beraber vatan savunmasına katılan, EMİR AYŞE lerden, Sındırgılı MAKBULE Efelerden niçin bahsedilmez? Malum medyamız, bu gibi kahramanlıkları yüce milletine niçin arz etmezler? Karsta kurulan KARS CUMHURİYETİNDEN, Kırımda, Kafkasya’da, Balkanlarda, Mısırda yapılan savaşlardan, yaşanan kahramanlıklardan niçin bahsedilmez veya üstünkörü anlatılarak geçilir?