Koca Nine bundan 80 yıl önce dünyaya geldi. Büyüdü evlendi 4 çocuğu oldu; onları büyüttü everdi. Torunları var şimdilerde. Hatta torunlardan birinin çocuğu olmak üzere. Bunları yaşarken bir hayli yoruldu. Artık gücünün kalmadığının farkındaydı ama belli etmiyordu kimseye. Önce kızlarını sonra evini hatırlamaz oldu. Bütün aile çok seviyordu Koca Nine’yi. O hasta olamazdı lakin olmuştu. Hemde amansız bir hastalığa yakalanmıştı. ALZHEİMER !!!
Bu hastalığın tedavisi yok muydu? Doktor doktor dolaştılar. İstanbul, İzmir tüm Türkiye …..
Yurt dışındaki akrabalar arandı ama yok çaresi. Her gittikleri doktor bir torba ilaç vermiş ama Koca Nine her geçen gün kötüye gidiyormuş. Olmayan şeyleri varmış gibi görüp, penceresiz duvarlardaki camların açılmasını istiyormuş.
Birgün merdivenden düşüp belini ve bacağını kırmış. İşte o gün zorluklar bir kat daha artmış. Ameliyatı yapılamamış ve yatağa bağımlı bir hasta oluvermiş. Çocuklar alt bezi almışlar. yatak koruyucu, havalı yatak ama nafile. Bakamıyorlarmış annelerine. Bir bakıcı tutalım demişler. Bakıcı gündüz gelirim gece gelemem deyince ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başlamışlar. Hastaneye yatırmak istemişler fakat bu da olmayınca çaresiz bir şekilde HUZUREVİ ne baş vurmuşlar. Bütün çocuklar için zor bir durum. Anneleri ‘Koca Nine’ yıllarca onlara bakmış ama dördü bir araya gelip bir annelerine bakamamanın ezikliği içinde annelerini daha iyi bakılacak diye gönderivermişler huzurevine. Anneyi bırakınca hepsi birden bir oh çekmiş ve rahatlamışlar.
Annalerini ziyareti birsüre hergün, sonra sırayla hergün, sonra haftada bir, sonra….
Koca nine belki emin ellerde. Ama bunu mu hak etti acaba?
Hepimizin yapması gerekenler var. Bunları zaman geçirmeden gerçekleştirmeliyiz.
Balıkesir yaşlı nüfus oranı yüksek bir il. Nüfus ne kadar artarsa artsın nekadar sanayileşsekte bu yaşlı kesim hep var olacak. Önce kendi geleceğimiz sonra şu andaki yaşlılarımız için bölgemizde çağdaş donanımlara sahip birçok huzurevi ve rehabilitasyon merkezine ihtiyacımız var.
Ne mi oldu Koca Nineye …..