GündemEkonomi

“Yastık altında yaklaşık 200 milyar dolar var”

“Yastık altında yaklaşık 200 milyar dolar var”
İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi (CEO) Ayşen Esen, “Yastık altındaki altın yaklaşık 200 milyar dolar ediyor. Türkiye’de bu para var ama ekonominin içerisinde değil.” dedi.
İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi (CEO) Ayşen Esen, yastık altı altının ekonomiye kazanılmasının Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması için çok önemli olduğunu söyledi.

Esen, “Türkiye’de yastık altı 3 bin ila 5 bin ton arasında altın olduğu hesap ediliyor. Yastık altındaki altın yaklaşık 200 milyar dolar ediyor. Türkiye’de bu para var ama ekonominin içerisinde değil. Müthiş bir değer.” açıklamasında bulundu.

Bankalarla altın bankacılığı çalışmalarını başlattıklarını kaydeden Esen, “Şimdi hazine ile altın tahvili çalışması yapılıyor. Altın çalışmasını başlattığımız zaman bankalarla kuyumcular ilk başta bize biraz kızdılar. Siz kuyumcuların işine engel olmaya mı çalışıyorsunuz diye. Oysa ki hiç alakası yoktu. Çünkü kuyumcu müşterisinin getirdiği hurdayı satın alıyor. Yastık altında duran altını ise halkımız satmak istemiyor, altınını altın olarak korumak istiyor.” diye konuştu.

Esen, bankanın yaptığı görevin altını satın almak değil saklamak olduğunu, vatandaşın ise kuyumcuya altınını saklamak için değil satmak için götürdüğünü belirtti.

Esen, “Kuyumcuları bu sistemin içerisine dahil edecek bir model üzerinde çalışma yapıyoruz. Biz çok ciddi yol aldık. Ciddi altyapısı ve yazılımları olan büyük bir sistem olacak. Bu sistemi kuyumculara anlatmaya başlayacağız. Onlardan gelen öneriler ile daha çok geliştireceğiz. Ama 5-6 ayı geçmeyecek şekilde bu işi yapmayı düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

11 banka ile 6 yılda 60 ton altın toplandığının altını çizen Esen, “Buna mukabil geçen yıl Hazine’nin yaptığı altın tahvili ihracında, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek açıkladı, sadece Ziraat Bankası aracılığı ile 1 ayda 2,5 ton altın topladı. Bu çok ciddi bir başarı.” dedi.

“100 DOLARLIK MALZEME MALİYETİ OLAN BİR YÜZÜĞÜ ÇOK İYİ BİR TASARIMLA 500 DOLARA SATABİLİRSİNİZ”

İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi Esen, Türkiye’nin altın konusunda çok iyi bir yerde olduğunu fakat bunu profesyonel anlamda daha yüksek değerlere dönüştüremediğini, ülkede kaynakların var ve rezervlerin iyi olduğunu ama yeteri kadar çıkarılamadığını söyledi.

Esen, şunları kaydetti:

“Sonuçta Türkiye’nin madencilik konusunda rezervleri iyi ama yılda 30 ton çıkıyor. Mücevher sektöründe dünyada ilk 3’teyiz ama Hindistan ve Çin pazarı gibi dünyanın en büyük pazarlarının koruyucu önlemleri var. Sonuçta ithalatı engelleyici önlemleri, vergileri ve bir takım koruma tedbirleri var. Bunlardan dolayı o pazarlarda istediğimiz hareket daha henüz yok. Oraların açılması ile birlikte inanılmaz bir pazar olur dünyada. Çin ve Hindistan nüfus olarak çok büyük ve altınla çok eski geçmişleri var. Mesela Irak büyük bir ülke değil ama altına düşkünler. Irak’ın kapalı çarşısı Türkiye’nin kapalı çarşısından çok daha büyük ve hareketli.

Altın konusunda bu kadar değerli bir konumda olan Türkiye tasarımla da üstüne katma değer kattığı zaman, mücevher sektöründe üçüncü veya dördüncü olmaktan çıkıp birinci veya ikinci sıraya girecektir. Bugün İtalya’nın öne çıkmasının tek sebebi tasarım. Kaliteli ve iyi mal konusunda Türkiye çok daha önde ama markalaşma ve tasarım çok fark ettiriyor. 100 dolarlık bir yüzüğü çok iyi bir tasarımla 500 dolara satabiliyorsunuz. Türkiye’de bu konu ile ilgili atılımlar var. Türkiye’de birçok marka dünya markası olmaya başladı. Tasarım konusunda çalışmalar var, üniversitelerin takı tasarımı ile ilgili bölümleri, kuyumculukla ve işçilik ile ilgili bölümleri var. Daha da gelişecektir diye düşünüyorum ama biraz daha bu konuya eğilmemiz lazım.”

“TÜRK HALKININ YÜZLERCE YILLIK ALTIN İLE GEÇMİŞİ VAR”

Esen, İstanbul Altın Rafinerisi olarak altın sektörünün tam merkezinde yer aldıklarını, nasıl rafinasyon olmadan petrol kullanılamıyorsa burada da rafinasyon olmadan altının değer kazanmadığını, farklı sektörlerde kullanımının neredeyse imkansız olduğunu belirtti.

Altının topraktan çıktığı zaman kendi başına hiçbir değerinin olmadığını kaydeden Esen, “Çünkü bir maden. Demirden bir farkı yok. Kullanamadığın müddetçe değerini bulmuyor. O yüzden rafine edilip nerede kullanılacaksa o kullanılacak özelliklere getirmek gerekiyor ki altın değerli hale gelebilsin.” şeklinde konuştu.

Esen, düğün sezonunda her zaman 24 ayar altını tavsiye ettiğini, işçiliğe az fark vermeleri ve muhakkak güvenilir bir yerin altınının alınmasının önemli olduğunu bu nedenle gram altını tercih etmelerini önerdiğini belirtti.

Piyasada çok fazla sahte altın yapıldığını kaydeden Esen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sahte altınlar, gramajı, ayarı, ağrılığı düşük ürünler olabiliyor. Türk halkının altın ile yüzlerce yıllık geçmişi var. Yüzlerce yıllık alışkanlıklardan kolay vazgeçilmiyor. Altına dokunmak düğünlerde hanımların beşibiryerde şeklinde takması bunların hepsi eski alışkanlıkların getirdiği şeyler. Ama yatırım olarak baktığınızda gün gün gram altına geçiş olacaktır. Şu anda çeyrek altın ön sırada, gram altın geçemedi.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu