Gündem

YAZMAK VE KİTAP GÜNÜ

Yazmak nedir? Herkes yazar olabilir mi? Yazma tutkusu doğuştan mıdır yahut sonradan mı kazanılır? Sadece yetenekli insanlar mı öykü yazabilir? Roman yazarları çok mu zekidir? Şiir, herkesin becerebileceği bir uğraşı mıdır? Yazı yazmak sadece bir hobi midir? Kafamızda kimi zaman bu tarz soru yağmuru çoğalır gider. Yazmak konusunda ünlü yazarlarımız neler söylemiş, bir de onları dinleyelim.

 

* Emmanuel Sauron: “Yazmak, duygularımı ve yaşadığımı göstermektir.” 

* Fethi Naci: “Yazmaya mecbur olmak kepazelik. Ekmek parası kazanmak için bunları yazmak zorundayım.”

* Michel Pidon: “Yazmak; dünyayı tanımak, onu dost hâline getirmektir.” 

* Sait Faik’in: “Yazmasam deli olacaktım.” meşhur sözü var.

      * Samuel Johnson: Yazmak için yaşadım, yaşamak için yazdım.” diye boşuna dememiş.

* Alain: “En iyi düşünme vasıtası yazıdır. Fikrin, cümle haline geldiği zaman doğru veya yanlış, güzel ya da çirkin olduğu anlaşılır.”

* “Kitap okumak istediğim zaman, oturur bir tane yazarım.” der Disraeli.

      * “Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.” şeklinde noktalar Cahit Sıtkı Tarancı.

 

İnsan, yazarlık serüveninde kendisiyle bir yazarlık sözleşmesi yapmalı aslında. Yapabileceğine inandığı ve bilgisine güvendiği konularda kendinden emin adımlarla eline kurşun kalemini alarak yazmaya başlamalı ufaktan. Ne güzeldir okumak ve yazmak, ne özeldir kitaplara kavuşmak. Bir kütüphane dolusu odada odunsu kokularla bembeyaz sayfalar arasında yolcu olmak kalbi rahatlatır, ruh dünyamıza huzur akıtır. Yazmak; düşler dünyasına dalmaktır, sayfalarda konuk olmaktır, renklerle buluşmaktır, hayata tutunmaktır, dostluğa kavuşabilmektir ve tüm güzellikleri kucaklayan bir süreçtir. İnsan yazarak duygularını ifade edebilir kimi zaman. Kelimeler kifayetsiz, cümleler kıyafetsiz kalınca onları yazarak tamamlarız. Fikirlerimize kıyafet giydirip kendimize has cümlelerle kompozisyon oluşturarak sayfanın sonunu noktalarız.

Bir adada yalnız kalınca “ekmek, su ve kitap” üçlüsüyle doyar bir kitap kurdu. Yazmazsa delirecek gibi olur sanki. Yazmazsa yaşayamaz, yaşamazsa yazamaz. Gül dalına asılı kalan papatya kokulu hayaller kitap ağacı gibi dallanır. Kitap ağacı gördüyseniz eminim bana hak verirsiniz. Dünya Kitap ve Telif Hakkı Günü, Kitap Okuma Günü, Kütüphane Haftası, Dünya Şiir Günü, Dünya Öykü Günü gibi belirli gün ve haftalarda mukavva yahut ahşap kaplamalı kitap maketine iple asılan kitaplar ve askıdaki ayraçlarla her çocuk hediye kitabına kavuşur. Böylesine muhteşem manzaraya sahip olmak velileri ve çocukları mesut eder. Damla sakızlı kahve eşliğinde kitap okumanın keyfi kültürlü dostlarla ballanır. Güzeldir kitap ağacı, hoştur böylesine kalıcı projeler ve ne güzeldir el yapımı kitap ayraçları. Kelebek kanadında havalanır düşler, pırıl pırıldır çocuksu gülüşler, öpülmek ister bebekler, okunmayı bekler milyonlarca öyküler. Mutluluk kütüphanesinde bizleri bekleyen kitap ağacımız ve askıda bekleyen tüm kitaplarımız bizlerle var olsun. Keyifli okumalar!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu