GündemKöşe Yazıları

Yeni dedikodu mekanizması: sosyal medya

Gazeteler, televizyonlar ve artık internet siteleri olmadan ülkemiz ve dünyada yaşanan gelişmelerden haberiniz olmaz. Medyadaki gelişim ve değişim ise hızla devam ediyor.

Mesleğe başladığım dönemlerde haberleri daktiloda yazar, gazetede sadece mizampaj yapan arkadaşlarda bulunan bilgisayarlara aktarılması için yazıcılara verirdik. Onlarda yeniden aynı yazıyı yazarak bilgisayara aktarırdı. Sonra yazdıkları yazıyı kâğıda çıktı verirler eksik gedik var mı okumamızı isterlerdi.

Fotoğraf için ise gazete ve fotoğrafçılar arasında mekik dokurduk. Git filmi kestir, banyo ettir, gel gazetede basılacak filmleri seç, tekrar fotoğrafçıya git kağıda bastır. Şimdi işler o kadar zahmetli değil. Her muhabirin bilgisayarı var. Fotoğraf makineleri dijital, beklemeden git gel yapmadan aktarıp veriyorsun mizampajcı arkadaşa. Kontroller daha kolay haberleri.

Geçtiğimiz günlerde Habertürk Gazetesi son basılı yayınını çıkartarak, basılı gazete işine veda etti. Kim Habertürk daha 9 sene öncesine kadar Türkiye’nin en son modern baskı tesisini kuran bir gazete. Radikal ama zorunda kalınmış bir karar Habertürk’ün ki. Neden peki?

Çünkü Türkiye’de okuma alışkanlığı yok. Gidip gazete almıyor insanlar, ellerde cep telefonları hepsi birer haber makinesi. Onları da takip eden az. En çok haberler yalan yanlış sosyal medyadan alınıyor. Bir çoğu doğru olmayan bilgilerle dolu. İnsanları, kurumları töhmet altında bırakacak paylaşımlarla dolu sosyal medya. Buna modern dedikodu sistemi diyebiliriz. Getir, götür, as, kes. Sonucunun ne olacağını ve insanlarda nasıl izlenim bırakacağını düşünmeden yapılan paylaşımlar.

Sosyal medya bir gazete, yada doğru haber kanalı değil. Evet bu işi sosyal medya üzerinden yürüten arkadaşlara değil sözüm. Ama artık herkes birer muhabir günümüzde. Herkes olup olmadık şeyler çekip paylaşıyor. Bizler hastane ve adliye içinde çekim yapamazken vatandaş bunları çekip sosyal medyada paylaşabiliyor. Biz paylaşsak ceza yeriz, ama bunu yapan vatandaşa ise yaptırım yok, ceza yok.

Türkiye’de basın kanunu ve bu tür paylaşımlar için kanuni düzenlemeler getirilmeli. Bu elzem bir ihtiyaç. Çünkü sosyal medyada insanları karalamak, asmak kesmek çok kolay. Bu tür karalama ve iftiralara karşı ağır cezalar getirilmeli sosyal medya paylaşımlarına. İftira atan yada karalama yapma düşüncesinde olanlar gelecek cezalara karşı bir kez daha düşünmeli klavyelerine basmadan.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu