YERYÜZÜNDE İKİNCİ MESCİD İLK KIBLE MESCİD-İ AKSA

YERYÜZÜNDE İKİNCİ MESCİD İLK KIBLE MESCİD-İ AKSA

Bugün Kabe’ye çevresiyle birlikte Mescid-i Haram denildiği gibi, Mescid-i Aksa’ya da çevresiyle birlikte Harem-i Şerif denilmekte ve bununla eski Kudüs’teki kuzeyi 321, güneyi 283, doğusu 474 ve batısı 490 m. uzunlukta olan ve yer yer 30-40 m. yüksekliğe ulaşan surlarla çevrili bulunan ve içerisinde Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra’nın da yer aldığı kutsal mekan kastedilmektedir.Mescid-i Aksa’nın yerinin tespiti, planlanması ve yapımı Hz. Davud ile başlar Hz. Süleyman ile devam eder.

Mescid-i Haram’dan sonra içinde insanların Allah’a ibadet etmeleri amacıyla yapılan en eski ikinci mabed Mescid·i Aksa’dır. Kur’an-ı Kerimde bu isimle anılır. ( İsra Suresi 17 / 1 ) Hadis-i Şeriflerde ise bu isimle birlikte Beyt-ül Makdis ( Kutsal ev) diye de geçer.

Peygamber efendimizin mirac gecesinde Kudüs’e getirilerek Mescid-i Aksa’da namaz kıldığı siyer ve hadis kaynaklarında belirtilir. Efendimizin “ Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim bu mescidim( Mescid-i Nebi-Medine Mescidi)” diyerek ayrıcalık tanıdığı mescitlerden biridir.

Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethini müteakip yıllarda Mescid-i Aksa imar edilmiş, temizlik,bakım ve onarımları ihtimamla sürdürülmüştür. Kudüs’ü 1099’da haçlılar istila edince şehri yakıp yıktılar. Bu arada Mescid-i Aksa’yı da yağmalayıp içerisine heykeller koyarak kilise’ye çevirdiler. Sultan Selahadin-i Eyyubi 1187’deKudüs’ü haçlılardan kurtarıp, Mescid-i Aksa’yı temizleyerek eski haline getirdi. Bir mihrap yaptırdı. Daha sonraki yıllarda bir minber ve bir minare yaptırılarak müslümanların hizmetine sunulmuştur.

Mescid-i Aksa bölgesini Yahudiler de kutsal kabul etmektedir. Bölgeye Hz. Süleyman (as)’ın inşa ettiği mabede nispetle ‘ Tapınak Tepesi’ adını vermektedirler. Solunda “Kıble Mescidi” ortasında “ Kubbet-üs Sahra Mescidi” olarak konumlanan Mescid-i Aksa panoraması bugün pek çok kimse tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Üstü altın kaplı, sekiz köşeli bina “Kubbet-üs Sahra” Mescid-i Aksa zannedilmektedir.

Asırlar içerisinde pek çok tamirat ve tadilat geçiren mescidin en son bakım ve tamiratı ecdadımız tarafından yaptırılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman Han Mesicd-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra mescitlerini esaslı bir tamirat ve tezyinattan geçirmiştir. Kudüs Türklerin elinden çıkınca Mescid-i Aksa bakımsız, harabe bir mescit haline düştü. 1967 Arap-İsrail savaşının ardından Kudüs yadudiler tarafından işgal edildi. İşgalden sonra Mescid-i Aksa bir Yahudi tarafından kundaklanarak yakılmak istendi. Kundaklama sonucu mesict kısman yandı. Bugün Kendi haline terk edilen mescit ziyadesiyle bakım ve onarıma muhtaçtır.

Mesci-i Aksa İmamlarından Yunus İkrimavi Türkiye Gençlik Vakfı( TÜGVA ) Kahramanmaraş Şubesince düzenlenen “ Ümmetin Vicdanı Filistin” konulu konferansta İsrail’in Mescid-i Aksa’da yaptıklarını şöyle özetlemiştir:

“ Yahudiler dünyayı yönetmenin Süleyman Aleyhisselam’ın heykelini bulmakla mümkün olabileceğine inanıyorlar. Bunun için 1967 denberi Mescid-i Aksa’nın altını kazıyorlar. Bir şey bulamadılar. Amaçları Mescidin altını oyarak çökmesini sağlamak. Şu an Mescid-i aksa’nın altına kazılan tünellere girdiğinizde oralarda İsrail karakolları, kiliseler, kütüphaneler,ibadethaneler bulunmaktadır. Açılan tünellere iş makinaları,kamyonlar hatta tırlar girmektedir. Tünellerde hiçbir direk veya kolon yoktur. Her an çökme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Şehrin doğusundan girenler batısından çıkabiliyorlar.

İslam toprakları bir bütün, Müslümanlar ise kardeştir. Kudüs, Mescid-i Aksa veya Filistin davası sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların davasıdır. Bizler Filistin halkı olarak canlarımız bahasına da olsa Mescid-i Aksa’yı İsrail’e teslim etmeyeceğiz. Bütün Müslümanların Kudüs ve Mescid-i aksa üzerinde hakları ve sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğu gereği gibi hisseden Türk halkı ve devletine müteşekkiriz.”

Bizler, millet olarak tarih boyunca Kudüs ve Mescidi Aksâ ile olan gönül bağımızı hiçbir zaman koparmadık, koparamayız. Bu duygu ve düşünce ile Rabbimize el açıp şöyle niyaz ediyoruz: “Allah’ım! Kudüs’teki ve yeryüzündeki bütün mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissettir! Bizi basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, zalimlerden yana eyleme! Allah’ım! Mescid-i Aksâ’yı ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere fırsat verme! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle! Dualarımızı kabul eyle Allah’ım!”

Fahri SAĞLIK

Karesi Müftüsü