Kamil AKYÜREK

YILMAZ İLK VİRAJLARI GEÇTİ

Yücel Yılmaz zor bir seçim sonrasında Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra, bana göre seçimden daha zor olan Başkanlıkta ilk iki ayını ya da başka bir deyişle direksiyona geçer geçmez karşısına çıkan çok zor dönemeçleri biraz savrulsa da yoldan çıkmadan geçmeyi başardı.

Peki, neydi bu kamuoyunda pek hissedilmeyen ama çok zor olan dönemeçler?

Birinci dönemeç, A. Edip Uğur- Zekai Kafaoğlu değişimi ve bu değişimin hem Belediye kadrolarında hem de parti içinde oluşturduğu hizip ve ayrışmanın yarattığı travmaydı. Ki bu iki tarafı da keskin kayalıklardan oluşan bir uçurum gibiydi adeta.

İkinci dönemeç, Büyükşehir Belediyesinin Mali Portföyünde oluşan gelir-gider dengesizliğinin yarattığı borç stokundan kaynaklanan olağanüstü baskıydı. Ki bu da iki ucu B..klu değnek gibi birdenbire elinde kalakalmıştı Yılmaz’ın.

Üçüncü dönemeç, Büyükşehir Meclisi’nde oluşan üye dağılımı tablosuydu. Ki bu dağılım da her ne kadar yönetişime değer verse de, karar verme noktasında otoriter ve hızlı davranmaya meyilli bir yapıya sahip olan Yılmaz için, yavaşlamak zorunda kaldığı iki tarafı bataklık olan bir dönemeçti.

Dördüncü ve bana göre son dönemeç ise, Balıkesirspor’un ligde kalmayı garantilemesine rağmen, süresi geçmiş borçlardan kaynaklanan ve puan silinme, transfer yasağı hatta bir alt lige düşme tehdidinin ortadan kaldırılması için ihtiyaç duyulan finansal çözümün kendisinden beklenmesiydi. Ki bu da adeta iki tarafı irin nehrinden oluşan bir dönemeçti.

Peki, Yılmaz bu dönemeçleri nasıl geçti?

Birinci dönemeci oldukça basit bir yöntemi kullanıp ‘yönetimde duyguya yer olmaz’ düşüncesi ile ‘ölçme ve değerlendirme’ sonuçlarını dikkate alacağını ifade ederek aştı. Bu yaklaşım doğal olarak, o ya da bu tarafın küskünlerinde atılma ya da işe alma beklentilerini daha baştan ortadan kaldırdı. Yılmaz, bu hamlesi ile oluşabilecek her türlü spekülasyonu önleyerek, net bir şekilde ‘işini kaliteli yapan ve uyum içinde çalışacak’ ekibi şekillendireceğini ortaya koydu ve bu dönemeci bence bu şekilde başarı ile geçti.

İkinci dönemeç Yılmaz’ı asıl zorlayan dönemeç oldu. Zira yönetim hataları, yatırım tercihlerinin zamanlamalarının yanlış olması, Başkanlıkta yaşanan değişimin tercihlerde yol açtığı değişikliklerden ve ülke genelinde yaşanan ekonomik daralmanın yerel yönetimler üzerinde ki etkisi yüzünden, Yılmaz bir anda icra ile de olmak üzere kapıya dayanmış birçok alacaklı ile ve maaşları ödeyememe tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu konuda da akılcı bir yaklaşım göstermeyi beceren Yılmaz, seçim kazandığı için hükumetten her türlü talebinin karşılanacağını bile bile ucuz bir geçici çözüm yerine mevcut tabloyu uzmanlar ile birlikte analiz ederek uzun vadeli bir disiplini hedef alan bir planlamayı tercih etti. Bana göre bu tercih doğru olmakla birlikte, Başkan’ın bunu hayata geçirmekte zamanı uzatması hakkı bile olsa ‘gemiyi kurtaran kaptan’ görüntüsü yarattığı için dönemeçte hafif savrulmasına sebep oldu.

Yılmaz’ın Üçüncü dönemeçte de batağa saplanmadan geçme başarısını gösterdiğini söyleyebilirim. Zira Başkan Yılmaz, 80’li ve 90’lı yıllarda mecliste yaşanan vekil transferi borsası rezaletinin burada yaşanması gibi kirli bir bataklığa yönelmek yerine muhalif üyeler ile doğru bir diyalog kurmayı başardı. Biraz ilginç gelecek biliyorum ama sanki Muhalefetin de burada Yücel Yılmaz ismine daha ılımlı yaklaştığını söyleyebilirim.

Dördüncü ve son dönemeci ciddi riskler alarak ama tam bir direksiyon ustalığı sergileyerek geçen Yılmaz, Bence asıl ustalığını burada gösterdi. Bir yanda bağış kampanyası başlatıp bu kampanyaya verilecek sayısal desteği vurgulayıp geniş bir kamuoyu desteği arayışına girerken, diğer yanda Şehrin ortak değeri olan Balıkesirspor’a sağlanacak finans desteğinin ahlaklı bir şekilde olması gerektiğini vurguladı. Oluşan baskıların onu nerdeyse şarampole yuvarlayacak noktaya gelmesine rağmen bu soruna Mecliste ki tüm partili üyeleri tarafından onaylanacak legal ve radikal bir çözüm fikrinin dışına çıkmadı. Bu yaklaşım içinde barındırdığı risklere rağmen Yılmaz adına başarılı bir yaklaşım olsa gerek ki hiçbir muhalif partiden bu yaklaşıma gık bile çıkmadı. Açıkçası Yılmaz bu konuda iddia ettiği gibi Büyükşehir Meclisinden ortak bir karar çıkartarak radikal bir çözüm üretebilirse eğer, bence salt Balıkesirspor’u siyasi rantın dışına çıkardığı için bile efsane olur.

Sonuç olarak Başkan Yılmaz bu dönemeçleri geçerek kısmen önünü görebildiği açıklıkta bir yola geldi. Şimdi Yılmaz’ın bu açık ve rahat yolu geçerken neler ürettiğine dikkat kesileceğiz.

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu